BOLU’DA ALKOLLÜ MEKAN SALGINI ..!

AL= Kırmızı

KOL= Belirlenmiş hat

ALKOL= Kırmızı olarak belirlenmiş hat.

Yani; kırmızı bir hat üzerinde (içinde) alkol sıvısı için verilecek izin güzergahı.

Yukarıdaki tanımlama işine gelmeyeni ısrarla duymamazlıktan gelen imza sahipleri içindir.

Yanlışları aynı mantalite ile aynı kişiler yaptığında  elbette ki daha önce yazmıştım,boş ver demeden yanlışa tekraren dikkat çekmek zorunda kalıyorsunuz.

Dolaysıyla yanlışa yanlış demenin; altında, üstünde, sağında ve solunda başka bir neden aramaya gerek yok.

Bunu şunun için yazma gereği duyuyorum. Kafa kola alınmış bazı gazeteciler ve basın mensuplarının görmediği, ya da daha açıkçası görmek istemedikleri yanlışlar geçmişte olduğu gibi bugünde gözlerden kaçırılıyor.

Sistem aynı sistem..!

Elbette ki yanlışı yapanlar malum sistemden çok ama çok mutlu oluyor.

Çünkü yapılan yanlışları vatandaşa hizmet gibi sunuyorlar!!!

Bariz yanlışların hizmet olarak sunulduğu illerin başında ne yazık ki Bolu geliyor.

Çünkü genel ve resmi anlamda pilot il olmanın gerekçesi ile olmalı ki, bir çok denenmemiş hizmetlerde ve ilk uygulanması düşünülen plan ve  projelerde de uygulama alanı ne hikmetse Bolu oluyor…

Tepkisizliğin sonucu bu genel anlamdaki alışkanlık üzülerek belirtmek gerekirse yerel anlamdaki hizmetlerde de uygulanır oldu.

                          İMZANIN DİYETİ HER KAPIDA BİR DUBLE Mİ ?!

Bolu'nun hangi geçmiş ve gelecek kültürü alkol ile bağdaşıyor da o DNA’dan kalma bir hastalık mantığı ile her istenilen mekana alkol ruhsatı veriliyor?

Alkol ruhsatı vermek gibi salgın hale gelen bir hastalığı yayma mantığının altında yatan nedir?!

İnsanların mevcutta yeterli olmadığını düşünerek alkollü mekan çeşidi talebi mi?!

Yoksa imzanın diyeti diyerek uğradığımız her kapıdan bir iki duble atarız mantığı mı, hangisi?!

Sanki arzulanan ruhsat sayısına erişilmemiş gibi verilen alkol ruhsatları yetmiyor, Bolu Belediyesi kendi uhdesindeki park bahçe tarzı güzide mekanları da gözden çıkararak adeta ihanet edercesine bu mekanlara alkollü ruhsat vererek bu garip ruhsat kervanını vatandaşa hizmet diye sunulabiliyor?!

Böylesi bir mantık vatandaşlar tarafından kamu genelinin hizmet alacağı bir alana alkol ruhsatı tercihi ile gençlerin çocukların alanı olmaktan çıkarılıyor.

Gerçi Tanju başkanın bu anlamda başarıyla tamamladığı yüksek lisansı Karaçayır'daki Gazeteciler Cemiyeti'ne tahsis edilen cemiyet mekanının yıkılıp yanındaki çocuk parkının da kaldırılarak alkollü bir mekana devşirilmesi ile tescillenmiş bir gerçek.

Evet bu hoş olmayan, garip, itici ama gerçek olan mantık tamamen rant mantığıdır.

Bu mantık; gereksizlik ve iş bilmeme yanında hizmetten sadece alkol anlama mantığıdır.

Bu mantık; birilerine bu mekanların belediye eliyle tamiratının ve tadilatının yapılarak peşkeş çekilmesi mantığıdır.

Bu mantık; kendi düştüğü çukura vatandaşı da düşürme gayretinin aleni bir tezahürüdür.

Başka türlü bu mantığı açıklamak isteyen varsa hodri meydan bu mantığı geniş anlamda Bolu’da yaşayanlar olarak tartışalım.

Şimdi bazı vatandaşlar; “…..eee kardeşim vatandaşın alkolüne ne karışıyorsunuz, istediği yerde içer, nerede içeceğini size mi soracak”?! diyebilir.

Elbette ki alkol kullanma ve kullanmama tercihi kişilerin uhtesindedir. Ancak şişeler kırmızı ruhsat çizgi sınırından çıkarılarak mahalle aralarındaki park ve bahçelere kadar sokulmaya çalışılırsa elbette ki bu duruma aklı başında olan kimse sessiz

kalamaz.

          TOPRAĞIN ALTI İYİDE SIKINTI ÜSTÜNDE…

Bolu'nun toprak altındaki onca değerini göz ardı ederek toprak üstünde sadece şişe kapağı açmayı ve açtırmaya ruhsat vermeyi hizmetmiş gibi marifetten sayarsak Bolu’da yaşayanlar olarak hep birlikte sıkıntılar yaşarız…

Altında yatırların üzerinde rahmani hizmetlerin olduğu Kılıçarslandan, Yıldırım Beyazit’e, Akşemsettin'den Ümmü Kemal Hazretleri'ne,Tokadi Hayrettin'den, Köroğlu'na ve rahmetle andığımız İzzet BAYSAL’a kadar uhrevi ve manevi anlamda değerleri olan Bolu’da temsil yükümlülüğünde olan seçilmişlerin, asgariden çok daha fazla AZAMİ bu değerlere dikkat ederek önlerine getirilen ruhsatları imzalamaları gerekir.

       Bu tavır; başta insan olana, sonra seçilmiş ve temsil noktasında olanlara çok ama çok yakışır.

      İmdat ASLAN