Bir şeyler yapmak lazım!

      Geçtiğimiz hafta sevgili arkadaşım Esra Yıldız gazetemiz köşesinde 'TEKKE değil KİPA' başlıklı yazısında son dönemde memlekette ardı ardına açılan yeni nesil ticari işletmelerin Bolu esnafına verdiği zarardan bahsetmişti. Maalesef gelişimin ve güncelin önünde durmak öyle kolay değil. Bunu engellemek de mümkün değil. Ben Bolu merkezinin her türlü olumsuzluğa rağmen, hiçbir zaman cazibesini ve avantajını kaybedeceğini düşünmüyorum. Cadde artık bitti, çekiciliğini kaybetti deyip bir köşeye çekilmemek lazım. Bir zamanlar İstanbul'da İstiklal Caddesi, hatta Bağdat Caddesi'nin bile bittiği söyleniyordu. Her 2 cadde de hemen hemen her gün yeniden doğuyor ve cazibesini yitirmiyor.
     Zaten doğuştan kambur olan caddemiz hiçbir döneminde kendisine yakışacak estetik zarafete sahip olmamış ve gereken özen gösterilmemiştir.  Rekabetin acımasız olduğu günümüzde ayakta kalabilmek için bir takım yenilikler yapmak zorundasınız, aksi takdirde elinizde avucunuzda sahip olduğunuz değerleri kaybetmeniz işten bile değildir. Öncelikle, İzzet Baysal Caddesi esnafı çok ivedi bir şekilde örgütlenmelidir. Belki bir dernek kurulmalıdır 'CADDE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ' gibi! Veya 'İZZET BAYSA CADDESİ GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ' gibi! Bu topluluğa bence mülk sahipleri ev sahipleri de üye olmalı ve maddi manevi destek vermelidir.  Bu oluşum, caddeyi nasıl daha cazip hale getiririz tezi üzerine çalışmalar yapmalıdır. Dış cepheler,  tabelalar gözden geçirilebilinir. Hafta da bir akşam bütün mağazalar gece 11-12 kadar açık kalabilir. Ayda bir gün alış veriş festivali düzenlenip büyük indirimlerle tüketicinin karşısına çıkılanabilinir. Cadde üzerinde bu özel günlerde bazı mağazalar veya belirli noktalarda mini konserler yapılabilinir. Bir takım aktivitelerle caddenin çekiciliği artırılmalıdır. Bugün Türkiye'nin en lüks alışveriş merkezi İstanbul Nişantaşı bile bunca ününe rağmen boş durmamakta ve çekiciliğini artırmak için sıklıkla etkinlik yapmaktadır. Mesela cadde üzerindeki restoran tarzı işletmeler haftada bir gün ne yersen tek fiyat uygulaması yapabilir. Her iş kolunun haftada bir gün yapacağı farklılığın ve etkinliğin tüm esnafa getirisi olacaktır. Bunlar bütün dünyada yapılan şeyler. Ama bunları yapmak için kesinlikle organize olmak şart. Aksi takdirde dev işletmelerle rekabet etme şansımız olmayacaktır. Cadde esnafı bunu başarabilir mi? Bence başarır!

     Takdiri ilahi mi? - Tarihin bir cilvesi mi?
    Evet, İleri demokrasi naralarıyla her geçen gün yeni bir şey karşımıza çıkıyor. 12 Eylül 1980 darbesi biz Bandakçıoğlu Ailesi'ne hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar getirmişti. Sevgili Yener Abim bu hafta 'Boludayenihayat'daki köşesinde bir kez daha anlattığı gibi Boluspor Başkanlığı döneminde Boluspor'un tarihinde erişebileceği en büyük başarı olan Türkiye Kupası, Sn. Kenan Evren tarafından adeta çalınarak Ankaragücü'ne hediye edilmişti. 13 yaşında o maçta nasıl hüngür hüngür ağladığımı hala dün gibi hatırlarım. Diğer taraftan ihtilal öncesi evimizin camının önünde oturamadığımızı, hep bir korkuyla yaşadığımız günleri de hiç unutmadık. 12 Eylül 1980 İhtilali lideri ve 7. Cumhurbaşkanımız Kenan Evren'in bugünkü durumuna düşmesi ve son yıllarda küme düşme mücadelesi veren ANKARAGÜCÜ'nün bu yıl küme düşmeyi garantiler hale gelmesinin aynı yıla denk gelmesi acaba takdiri ilahi midir, yoksa kaderin bir cilvesi midir?

                                                                         Cumhur Bandakçıoğlu