Ben ona bakarım!..

Allah vergisi, ya da eskilerin tabiriyle "hüdâyı nabit" bir doğal güzelliğe sahibiz.

Her yöne 5 km gittiğimizde bir orman denizine, envaî çeşit güzelliklere dalıyoruz.

Çeşit çeşit ağaçlar, bitkiler...

Evet! Allah´tan bu doğaya sahibiz!..

Peki...  Çevremiz bu kadar yeşil de "kent merkezi" öyle mi?

"Kent ağaçlandırmasını" yeterince biliyor muyuz?

Bana göre; Kocaman bir "HAYIR!..."

Misal mi?...

Allahınızı severseniz şu Atatürk Bulvarı´ndaki ağaçlara bir bakınız...

Geçen gün bir de ne göreyim, "Bulvar´ın gariban ağaçları" yine budanıyor.

Bu budama işini iyice kafama taktım ve artık "birilerinin odun ihtiyacı var herhalde" diye düşünmeye başladım!...

Bu ne ya!...

Her sene bir "oduncu birliği" gariban ağaçlara dalıyor, kesip duruyor yahu!.

Bulvardaki bu ağaçların çoğu da artık "ağaçlıktan çıkmışlar" ya!...

Ben ziraatçi, ormancı falan değilim ama görünen köy de kılavuz istemiyor ki!

Hadi, bu gariban ağaçlarda frenk memleketlerindeki gibi "sincapların zıplamasını" falan beklemiyoruz da!..

Bir serçe bari konabilsin dallarına, bir sığırcık yuva  yapabilsin kuytularına ...

Hazan mevsimini yaşayıp, yapraklarını dökebilsinler keyiflerince bir kez...

Ama ne gezer!..

Müsaade etmiyorsunuz ki arkadaş!

"Kütüğe döndüler" zavallılar!

Vallahi ben bu taîfenin Atatürk Orman Parkı´ndaki ağaçlara "tebelleş olmasından" da çok korkuyorum!

Ve de soruyorum...

Ey! Memleketimin ehliyetli, diplomalı vs. "bahçe, bostan işleri" sorumluları...

"Bu ne biçim" kent ağaçlandırmasıdır? Tez beni irşad ediniz! Biz de öğrenelim!.

Ey! Belediye yetkilileri siz de beni iyi dinleyin, lütfen!

"Kentin girişleri, ana bulvarlar, ana caddeler" o kentin "saygınlık" alanlarıdır.

Şehre gelenler "ilk izlenimlerini" buralarda edinirler...

Bu mekânlarda "kaldırım, yol, ulaşım ve trafik altyapısı" kadar "ağaçlandırma da" çok önemlidir.

Hangi tür ağaçlar buralara uygundur? Bu "bilimsel" bir iştir...

Sonra...

Elimizde sadece 400-500 metrelik bir bulvarımız, 1 Km´lik İzzet Baysal Caddemiz var.

Bunların ikisini de her şeyiyle "cillop gibi" yapmak çok  mu zordur kardeşim?

Hadi bizi bırakın... "Ele güne karşı" ayıp yahu!...

"Biz bu işi beceremiyoruz" diyorsanız;

Ankara´dan mı yardım istersiniz, İstanbul´dan mı?

Ya da...

Korelilere mi yaptırırsınız, partneriniz Alman Neuss şehrine mi?

Bilemem...

Kim yaparsa yapsın, benim için hiç farketmez...

Yeter ki "güzel" yapsın!..

"Ben ona bakarım!..."

*  *  *