Su

Mengen bir su misali akıp gidiyor.

Bizler aynı. Yaz mevsimi, hiç yabancısı olmadığımız kış mevsimiyle neredeyse yer değiştirecek.

Geceleri ve sabahları soğuk oluyor buralarda. Yürekler yine buz kesmiş, şimdide bedenler. Kapının önüne konacak kömürleri ve nohutları bekliyoruz. Önceleri postacı beklerdik, şimdilerde bu değişti artık.

Bayramı geride bıraktık. Kaş ile göz arasında rutin bile denemeyecek bir ortamda oda bırakıp gitti bizi, aynı gurbetçilerimiz gibi.

Belediyemizde rutin işlerin dışında bir kıpırdanma yok. Boşalan makam odası yeniden restore edildi. Yenilendi. Çalışanlardan bir kaç kişi değiştirildi. Her zaman olduğu gibi, para arayışları başladı o kadar.

Ne hikmetse her dönem aynı şarkıyı dinliyoruz belediye hoparlörlerinden. Su ve kira borcu olanlar yatırsın yoksa kesilecek.

Yani anlamadığım bir şey belediyemizin maddi sorunlarını bu ödenmeyen su paralarımı çözecek?.. Kaç dönemdir aynı. Millete gelen su faturaları elektrik faturalarını neredeyse ikiye katlıyor. Yeri kazsan iki metreden su çıkar. Bu faturalar çok abartılı. Ticaret su üzerine kurulacaksa şişeleyip satın. Yıllardır derelerimizden kum çakıl satanlar trilyonlarla oynuyorlar. Üç Belediye bir araya gelip sizler bu işi niye yapmazsınız. Emek ister yürek ister. Çalışmak ister. Su nasılsa akıyor. Satarsan onu sat. Bu en kolayı.

Allahtan su var. Oda olmasa halimiz nice olurdu. Ben derim ki kesin anasını satayım. Allahın rahmetini de kesemezsiniz ya.

Yüreğinizden sevgiler, yüzünüzden gülücükler eksik olmasın. Sevgiyle kalın.