BolununSesi; Halkın Gazetesi

Yalnız kaldık

Sinan Gökdemir

    4 Haziran 2009

     

        Vücut yorgun, beyin ona keza, şehidine ağlar bir yürek, akşamları uzanır yatağına. Ezan sesiyle yeni güne açılır gözleri. Kuş sesleri,kurbağa sesleri şikayet nağmeleri gibi dolar kulaklara.Her şeyden habersiz milyonlar uykuda.

        Beşiktaş'ın şampiyonluk dansından yorgun bedenler uyanacaklar birazdan daldıkları derin uykudan. Ve bakacaklar yaşamlarında yine değişen hiç bir şey yok. Sadece yolda yürüyüşleri değişecek o kadar. Ama bakkalın, kasabın, fırıncının önünden değil yolculuklar, yine arka sokaklardan.

        Her şey toz pembe bulutlar gibiydi. Pembe bulutların yerini yine o kör olası kara bulutlar aldı. Ve o güzelim türküler yenden mırıldanılmaya başlandı. KARA BULUTLARI KALDIR ARADAN...

        Uzun zamandır görmediklerim var haliyle. Hafta içi sanki bana Milli Piyango'dan çıkan büyük ikramiye kadar tatlı üç can abilerimi görmemi sağladı. Onun için bu haftayı gönül köşeme yerleştirirken teşekkür ettim kendisine.

      Özlemişiz. İlk ziyaretçim Aşçılar eski dernek başkanımız Mustafa Öztürk abim oldu. Şu anda derneğimizin onursal başkanı. Nasıl sevindim babamın has dostu canım abimi görünce. Duygulandım. Bana bir şeyler sormak istiyor da soramıyor benim gururumu bildiğinden. Nasılsın kardeşim ya özledim diyor. Aynı bi mukabele. Diyoruz. Israr ediyor. Nasılsın. İyi abim idare ediyoruz. Siyah beyaz yaşıyoruz. Tek kanal zamanı gibi işte. Bak o siyah beyaz da şampiyon oldu. Demek ki iyi yaşıyoruz.

      Sonra diğer güzel dost.Ayhan Sevil abim. Uzun zamandır görüşemiyoruz. Yeğenimiz Raif amca da büyüyüp boy atmış. Allah güzellikleri esirgemesin. Ankara'daki kolumuz, elimiz yağımız. Sitemleri var, ne çocukların, ne sen aramıyor, gelmiyorsunuz diye. Okulları bitti bir kere gelmediler diyor. Haklıda, bizim evlatlar sıkıntı vermeme canlısı olarak yetiştiler. Kusurumuz ondandır Ayhan abi. Yoksa seni çok severler, çokkkk...

      Buzların, kalplerin prensesi Tuğba Karademir yeğenimin babası Tayfun Karademir ağabeyimle sarılıyoruz. Nasıl samimiler inanılmaz. Her gören beni iyi gördüğünü söylüyor. Ama çok nazikane soruyorlar tek ve yorgun yürek taşıyan bana. Sağolsunlar. Tayfun abimle yıllar öncesi Milliyet Gazetesi'nde çıkan benim haberimle başlıyoruz. Kızımızı Kanada kaptı. Bir kaç gün sonra Kamuran'ın Ateş gazetesinde çıkan sekiz sütuna manşet haberinin öyküsü. Ki bu arada Kamuran ve bolununsesi ekibine selam minnetlerini gönderdi haberiniz olsun sayın patron.

      Bu kadar sıkıntının içerisinde gördüğüm abilerim sol köşemdeki yerlerini sağlamlaştırıp gittiler. Üçünüzüde seviyorum. Sizlerin güzel kalpleri bizi hayata bağlanmayı öğretti.

        R.T.E diyorki... Yolumuzu şehit ve gaziler aydınlatıyor...

        İyide... Daha ne kadar lazım..?...

        AYDINLANMANIZ için...

        Ampuller yetmedi demek ki.

        Kan akacak, ortalık aydınlanacak.

        Kör ve dipsiz kuyularda yalnız kaldık

      Yüzünüzden gülücükler yüreğinizden sevgiler eksik olmasın. SEVGİYLE KALIN.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak