BolununSesi; Halkın Gazetesi

MEZHEPLER (18)

Yurdaer Kalaycı

    10 Mart 2008

    KADIYANİLİK

    19. yüzyılda Mirza Gulam Ahmed (1839-1908) tarafından

    Hindistan?da kuruldu.

    M.G.A. Berâhin-i Ahmediye adlı eserinde,

    vahiy aldığını iddia etti.

    İslâm?ı yenilemek için gönderildiğini ilan etti.

    Taraftarlarından bey?at alarak,

    1888 de cemaatini oluşturdu

    ****

    Ona bey?at eden:

    *-şirk ve günahtan sakınacak,

    *-namazlarını, aksatmadan kılacak,

    *-bütün insanlara iyi davranacak,

    *- Allah?a kendini adayacak,

    *-Kur?ân?ın gösterdiği yoldan yürüyecek,

    *-İslâm?a bağlılığa çok değer verecek,

    *-dinini dünyanın üstünde tutacak,

    *- M.G.A ya, ölünceye kadar itaat edecekti.

    ****

    1891de iddialarını genişletti:

    *-Hz. Isa çarmıha gerilince ölmedi,

    *-mezarında, kendisine gelerek,

    yaralarını ?merhem-i İsa? ile iyileştirip,

    İncil?i öğretmek için Keşmir?e geldi.

    *-Burada yüz yirmi yaşında vefat edip,

    *-Srinagar?da gömüldü.

    ****

    Bu nedenle:

    *-Kıyamet öncesinde gelmesi beklenen,

    Mesih, Hz. Isa değildir.

    *-Hz. Muhammed?in ümmetinden,

    yaratılış bakımından,

    ona çok benzeyen birisidir.

    *-Müslümanların beklediği Mehdî de,

    aynı kişi olacaktır.

    *-Bu kişi Mirza Gulam Ahmet?dir.

    ****

    Mesih ve Mehdi olan M.G.A,

    hem Hz. İsa?nın,

    hem de Hz. Muhammed?in,

    ruhsal gücünü taşımaktadır.

    ****

    Bu nedenle:

    *-Barışçıdır.

    *-cihadını kılıçla değil,

    tebliğ ile yapar

    Görevi İslâm?ı yaymaktır.

    ****

    Bu asamadan sonra:

    Mirza Gulam, iddiasına yeni bir boyut daha kattı.

    1902 de kendisinin nebî ve resûl olduğunu iddia etti

    ****

    Bir kaç yıl sonra da Mirza Gulam Mesihlik,

    Mehdilik, nebilik ve resullük niteliklerine,

    Krisnalık niteliğini de ekleyerek,

    1904 de kendisinin Hinduların beklediği,

    Krişna da olduğunu açıkladı

    ****

    M.G.A nın ani ölümünden sonra,

    hareketin başına Hakim Nureddin getirildi.

    Bu sırada görüş ayrılıkları belirdi.

    Ortaya çıkan iki görüş vardı.

    *-Birinci görüş;

    M.G.A? nın nebiliğini tanımayan Müslümanları kâfir sayıyordu

    *-Diğer görüş;

    Müslümanların tekfirine şiddetle karsı çıkıyordu.

    Hâkim Nureddin?in ölümü üzerine Kadiyânîler ,

    Lahor ve Kadiyân kolu halinde ikiye ayrıldılar.

    ****

    Kadiyânîliğin iman esaslarına ilişkin görüşleri,

    Eş?ari ve Maturidi kelâmcılarının,

    görüşlerinden bir ayrılık taşımaz.

    Onlara göre iman,

    Kur?ân?da kullanıldığı gibi;

    *-Allah?ın birliğini dil ile ikrar,

    ya da kalp ile tasdik etmek,

    *-Hz. Muhammed?in getirdiği hakikatlere,

    sağlam bir şekilde inanmak,

    *- hayırlı amellerde bulunmak,

    kabul edilen esasları hayata tatbik etmektir

    ?Amentüde? ifade edilen,

    iman esasları aynen kabul edilir.

    İslâm?ın şartları konusunda da,

    tamamen Hanefi mezhebine uyarlar.

    ****

    Lahor kolu,

    Fıkıh alanında farklı olarak,

    ictihad kapısının sürekli açık olduğu görüşünü benimser.

    ****

    Sünnî mezheplerle,

    en önemli ayrılık konularından birini,

    Cihat konusundaki düşünceleri oluşturur.

    Buna göre;

    *- kılıçla cihat devri geçmiştir.

    *- İslâm?ın yayılması için cihat,

    kalem ve dua ile yapılmalıdır.

    ****

    Bu konudaki tutumları,

    İngilizlerin önemli ölçüde islerine yaramış,

    Bağımsızlık mücadelesi veren,

    Müslümanların ise zararına olmuştur.

    ****

    Kadiyânîlik?in Lahor kolu,

    Mirza Gulam Ahmet?in nebilik iddialarını,

    şiddetle eleştirmesi,

    İslâm dışı görüşlere,

    iltifat etmemesi nedeniyle,

    İslâm sınırları içinde kalan,

    bir hareket olarak değerlendirilmelidir.

    ****

    Buna karşılık Kadiyân kolu,

    ibadet konusundaki titizliklerine rağmen,

    Nübüvvet konusundaki inançları nedeniyle,

    İslâm dışı bir çizgiye düşmüştür.

    ****

    Nitekim bu nedenle Kadiyânlik Pakistan?da,

    parlamentonun aldığı bir kararla 7 Eylül 1974 te,

    ?İslâm dışı azınlık? ilan edilmiştir.

    ****

    Kadiyânîler 1913 yılından başlayarak,

    Avrupa?da çeşitli misyonlar kurdular.

    İngiltere, Hollanda, Batı Almanya,

    Danimarka, ispanya ve İsviçre?de,

    daha sonra, Amerika, Asya

    ve Pasifik adalarında, özellikle de,

    Afrika?nın hemen her bölgesinde,

    çalışmalarını sürdüren,

    oldukça etkili misyonları vardır.

    ****

    Bugün dünyada kaç milyon Kadiyâni olduğu,

    net olarak belli değildir.

    Sayı kimilerine göre üç,

    kimilerine göre de on milyondur.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik