Olsun be aldırma yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır. Yunus Emre

Çok sevmek gerçekleri değiştirmeye yetmiyor!

Cumhur Bandakçıoğlu

    21 Ocak 2008

    Geçtiğimiz hafta Almanya?daki yoğunluğumuz sebebiyle köşemizdeki yerimizi alamadık. Dünyanın en büyük ev tekstili satış ve pazarlama organizasyonu olan Heimtekstil?i bir kez daha geride bıraktık. Firma olarak fuardan ülkemizde yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen iyi bir şekilde çıktık. Türkiye açısından baktığımızda ise katılımcı firma sayısında geçen seneye göre yaşanan düşüş her şeyi açıklamaya yetiyordu. Bir yıl önce 240 civarında olan Türk katılımcı firma sayısı bu yıl 190?a düşmüştü. Her yıl ülkemizden büyük bir heyetle fuara katılan Devlet Bakanımız Sn. Kürşat Tüzmen, müsteşarları ve ilgili makamlar bu yıl stantlarımızı ziyaret etmedi. Ziyaret Başkonsolosluk düzeyinde gerçekleştirildi. Benim açımdan bunun Türkçe meali üreticilerin sıkıntılarıyla karşı karşıya gelememekten dolayıydı. Nitekim ev tekstili üretiminin merkezlerinden olan Denizlili sanayicilerimiz, ki bu sanayicilerimizin büyük bir bölümü AKP?de aktif görevleri olan ve AKP?ye oy atmış olan çoğunluktur, adeta batıyoruz, bitiyoruz diye ciddi anlamda haykırıyorlardı. Tarafımdan sorulan ?Neden oy verdiniz? sorularına da ?Alternatifi yoktu?, ?CHP?ye oy vermemiz için CHP?nin din ile barışması gerekir? gibi kendilerinin de inanmadıkları cevaplar verdiler. Büyük bir çoğunluğunda ciddi bir ümitsizlik mevcut ve AKP?nin tekstili gözden çıkardığı inancı yüksek. Nasıl olmasın ki? Kendi sanayicisine ?MISIR a gidin yatırım yapın? diyen bir ülke yönetimi karşısında ümit sahibi olmalarını beklemek hayalle iştigaldir. Neyse efendim biz politikayı bir yana bırakalım ve kendi dünyamıza geri dönelim. Bolu'nun Frankfurt?taki temsilcisi sevgili Seyfi Alp ile ilk kez bir araya gelemedik. Büyük bir olasılıkla yoğun işleri ve muhtemelen Belediye başkanımız ve ekibinin Neuss programını takip ettiği için Seyfi ağabeymiz bu yıl bizimle olamadı. Ama çocukluk arkadaşımız, Bolusporun eski futbolcusu Uğur Tekinalp ve ailesi bizi bir kez daha yalnız bırakmadı. Uğur?la bir yıl aradan sonra tekrar bir araya geldik. Bolu'dan eski günlerden, arkadaşlardan, bol bol konuştuk. Uğur yavaş yavaş Almanya defterini kapatmak ve Bolu'ya dönmek istiyor. Gördüğüm kadarıyla içindeki Bolu aşkı artık iyice depleşmiş. Ne diyelim hayırlısı olsun.

    Bir önceki hafta ?Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur? demiştik. Uğur?la kavuşmamıza rağmen aynı dönem Almanya?da olan Sevgili Alaaddin başkanımızla kavuşamadık. Ama kaderimiz karşımıza dönüş yolunda Şişli Belediye Başkanımız Sn. Mustafa Sarıgül?ü çıkardı. Almanya?da yapılacak Hessen eyalet seçimlerinde Sosyal Demokratları destek vermek için Frankfurt?da bulunan Sn. Sarıgül, hava muhalefeti dolayısıyla 2 saatlik rötarı adeta bir seçim propagandasına döndürerek bütün yolcularla birebir ilgilenmeye başladı. Uçağımızın kalkmasıyla beraber de uçak içinde konuşmalarına devam etti. Sarıgül başkan, belediye seçimlerinde yüzde 71'le belediye başkanlığını tekrar alacağını, almazsa istifa edeceğini söyledi. CHP?lilere de, Deniz Baykal?dan kurtulmak amacıyla CHP? ye oy vermemeye davet etti. Tabi bu anlayış benim düşüncemde olan herkes için kendisine olan antipatiyi bir kez daha arttırdı. Kişisel düşüncem Sn. Sarıgül?ünde bir tarz değişikliğine giderek daha inandırıcı olması gerekiyor, aksi durumda parti liderliğine uzanabilmesi oldukça zor. Yaklaşık bir aylık yurt dışı maceramızın ardından kendimizi apar topar Bolu'muza atıyoruz. Maalesef bazı olumsuzluklar şamar gibi suratımıza vuruyor. Biz çok sevsek de gerçekler değişmiyor. Ülkenin en yeşil kentlerinden bir tanesi yoğun duman içinde boğuluyor. Nefes almak imkânsız! Zannedersiniz Karabük Demir Çelik Fabrikası Bolu'nun merkezinde. Yollarımız çamur balçığı içinde, tabela kirliliği gözlerimizi kör edecek vaziyette. Lütfen gidin katlı otoparkın çevresine bir bakın. Gelişigüzel konmuş park yapılmaz bariyerleri, onlardan sarkan ve uçuşan ikaz bantları, el insaf ya. Böyle bir çirkinlik, zevksizlik ve umursamazlık olur mu? Ve cici taksi köprülü kavşağı! Bolu'nun can damarı. Bolu'nun ana girişi. Bolu'nun aynası olan nokta. Yaya geçidi yolun ortasına çıkan mimari bir şaheser. Tebrikler! İşin kötüsü, az bir eleştiride bile hem sevgili başkanımızı hem de bizi seven, bize değer veren kişilerden fırçayı yiyen taraf biz oluyoruz! İnanıyorum ki Sevgili başkanımız da uzun süren Almanya Neuss gezisi ardından Bolu'yla ilgili bir kıyaslama yapacak ve durumun vahametini görerek icraatlarına farklı bir bakışta devam edecektir. En azından böyle olmasını diliyorum!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    Erpiliç

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak