2007... Umutlar, hayaller...

Yeni bir yıl...

Yeni beklentiler, hayaller ve taze umutlar demektir.

Mutlaka hepimizin kendince hayalleri vardır ve onların bir gün gerçekleşmesini isteriz...

İş, aş, para, aşk, eğitim, sağlık...

Ne dilersek...

Bizler hayallerimize yaklaştıkça umutlarımız da yeşerir.

Hayal kurmak belki de bizim ?en özgür?olduğumuz anlarımızdan değil midir?

Çünkü onlar sınır tanımaz ve de zor değildir.

Yapacağımız şey gözlerimizi kapatıp derin bir ?iç yolculuğa? çıkmaktan ibarettir.

Buna vaktiyle bir öğretmenimizin sözünü de ekleyelim;

O bizlere, hayal kurun ama biletiniz ?gidiş-dönüş?olsun derdi.

O da doğru...

Biz nedense hayallerini seslendirenleri pek sevmeyiz.

Hatta onları ?uçmuş? ya da ?hayalperest?diye küçümseriz.

Halbuki hayallerimiz bizdeki ?yaratıcılığı?ateşler, keşfetme duygumuzu kamçılar..

Bakınız Alman düşünür, şair Frederich SCHİLLER neler söylüyor;

Faaliyetlerden dinamizm, hareket? ortaya çıkar...

Ne kadar doğru bir söz, değil mi?

Ünlü fizikçi Albert EİNSTEİN da; ?Hayal gücü bilgiden daha önemlidir? diyor...

Hayallerin sınırsız seslendirilmesine bugün ?beyin fırtınası?diyorlar..

En ilginç fikirler de bu ortamlarda çıkıyor.

Yeni icatlar, keşifler de..

* * *

Ben bizi yönetenlerin hayallerini de çok merak ederim...

Özellikle Türkiye?ye dair hayallerini, ?gelecek tasavvurlarını? bilmek isterim.

Tabi yerel yöneticilerin de...

Onların Bolu ile ilgili tasavvurlarını, hayallerini...

Hatta bir okul yöneticisinin okuluyla ilgili hayallerini de...

* * *

Bir yıl daha geçip gitti dostlar...

2007?ye nasıl geldiğimizi hiç anlayabildik mi?

Çünkü zaman hızla geçiyor.

Onun için gerçekleşeceğine inandığımız hayallerimizin, düşlerimizin peşine DÜŞELİM...

Ve hayatın bize uzattığı dallara umutla tutunalım.

Ülkemizin, Bolu'nun yarınlarına ait hayalleri, tasavvurları olmayanların ise peşine hiç DÜŞMEYELİM...