Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Turizmimiz Erbakan?la mı canlanacak!

Kamuran Alagözoğlu

    25 Eylül 2006

    Ahir ömrünü, yani yaşamının son dönemini Bolu'da geçirmek isteyen Erbakan?ın ev arayışları devam ediyor.

    Mâlûmunuz, Türk siyasetinin son 40 yılının içine damgasını vuran Prof. Dr. Necmettin Erbakan, siyasi düşüncesi çerçevesinde milyonları peşinden koşturan bir karizmaya sahip.

    Bilindiği gibi önümüzdeki aylarda Boludağı Tüneli açılacak ve araçların büyük bir kısmı Bolu'ya hiç uğramadan geçiş yapacak. İşte bu noktada, Erbakan?ın Bolu'da oluşu, kendisinin hayranlarını doğal olarak Bolu'ya çekecek.

    -Bolu, odalarıyla- modalarıyla, dernekleriyle- mernekleriyle, etkilisiyle-yetkilisiyle ?Erbakan potansiyelini nasıl daha iyi değerlendirebiliriz? konusunda şimdiden kafa yormaya, fikir cimnastiği yapmaya başlamalıdır, diyorum.

    Seve seve destek!

    ?Hamamda ahlâksız teklif? başlığıyla geçen haftanın gündemine bomba gibi düşürdüğümüz başhekim pazarlığı olayı sonrası, Başhekim Ergun Hekim milletvekilleriyle de bir araya geldi. Milletvekillerinin Kadın- Doğum?un Başhekimi Abdullah Danışman?ı birleşen hastanelerin başına getirme projeleri ve bu uğurda verdikleri uğraşlar boşa gitti. Çünkü Ergun Hekim, İzzet Baysal Kadın-Doğum ve Çocuk Hastanesi?ne başhekim olarak geçmesi teklifini kabul etmesi halinde, mahkeme kararı ile geri aldığı koltuğunu kendi isteği ile bırakmış olacaktı. Bu durumda da yasal olarak koltuk tekrar Fahrettin Yılmaz?a kalacak veya mahkeme kararı ile görevine dönme hakkı doğacaktı.

    Abdullah Danışman?ı İzzet Baysal Devlet Hastanesi?nin başına getirmeye odaklanmış, başka olasılıkları bile göremeyen AKP?liler, yukarıdaki olasılıklar gündeme gelince, nasıl da çuvallamak üzere olduklarını ancak anladılar.

    Yani neye, niyet kime kısmet hesabı, ?Biz Ergun Hekim?le de çok iyi anlaşırız? demek zorunda kaldılar.

    İşte bu ?zorunda kalma pozisyonu? sonrası, Başkan Alaaddin Yılmaz beraberindeki heyetle birlikte Başhekim Ergun Hekim?e bir destek ziyareti gerçekleştirerek kendisini tebrik etmiş.

    -Başkan?ın, Başhekim?i tebrik etmekten başka bir şansı kalmış mı acaba?

    Ramazan?da günaha girmeyin!

    Her Ramazan Ayı?nın gelişinde, ?hoş geldi? diyoruz, gelişine çeşitli methiyeler düzüyoruz.

    Ama bana sorarsanız hayatımızın her alanındaki yozlaşmalar gibi, Ramazan Ayı?nın da güzelliklerini çoktan bitirmişiz.

    İl Daimi Encümeni kararı ile kahvehaneler sahur vakti saat 04?e kadar açık kalacakmış. Anlayacağınız bu Ramazan?da da her seneki gibi yine kahvehanelerimiz dolup taşacak. Alamadın-veremedin oyunları, kumarları oynanacak. Vatandaş teravih namazını en çabuk kıldıran camilere rağbet edecek. Çünkü camiden çıkar çıkmaz en iyi masayı kapmak için doğruca kahvehaneye seyirdecek. Sabahın ilk ışıklarına kadar da kör dumanın içinde oturacak. Sonra sahur vakti evine gidip yemeğini yedikten sonra vurup kafayı yatacak, ta ki iftar vaktine kadar uyuyacak. Yani orucu da uykuya tutturup, ?şükür orucumuzu da tutuyoruz? diye gozurdayacak. İftar vaktine kadar uyumayıp da günün herhangi bir saatinde uyanıp şöyle bir işyerine görünenler de olacak tabiî ki, ama onlar çok sinirli olacağı için varın siz onlara hiç yanaşmayın bence. Çünkü, ?Mübarek Ramazan?da adamı günaha sokma!? diye bir başladılar mı önlerinde durabilene helal olsun.

    -Oyun oynamak, gündüz akşama kadar uyumak için zaten bahane arıyorduk. Hoşgelmişsin Şehr-i Ramazan! Başta kahvehaneciler olmak üzere hepimiz yolunu gözlüyorduk. Ramazan?ın gelmesine en çok kahvehane sahipleri seviniyordur herhalde.

    Peder ve Hidayet farkı

    Hidayet, ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde bekleyen adam pederdir. Kapıda bir melek beklemektedir.

    Melek pedere sorar:

    -Hiç günahın var mı peder?

    ?...Aziz melek, ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep

    tanrıma dua ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.?

    Melek; ?Çok iyi, bunları biliyorduk zaten. Al sana cennetin gümüş anahtarı.? der. Ve sonra Hidayet?e döner;

    -Senin hiç günahın var mı?

    Hidayet; ?Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. Tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir

    günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.?

    Melek, Hidayet?e ?Bunu da biliyoruz. Çok iyi, al sana cennetin altın anahtarı.? der.

    Peder bu olaya çok sinirlenir:

    ?Ben hayatımı Tanrı?ya adadım, siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksızlık değil mi??

    Melek gülerek cevaplar;

    ?-Oğlum, sen vaaz verirken herkes uyuyordu. Ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu. Skor farklı yani!?

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak