Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Sıkıysa şimdi tükürün bakalım!

Kamuran Alagözoğlu

    1 Mayıs 2006

    Uzun bir süre önce, İstanbul?da bir ilaç firmasında yönetici olan Kayınbiraderim İsmail Berberoğlu vasıtasıyla, firma sahiplerinden bir beyefendi ile tanıştırılıyorum. Bolulu olduğumu söyler söylemez, ?Kusura bakmazsanız Bolu ile ilgili bir anekdotumu söyleyeceğim? diyor. Ve devam ederek, ?Ben sürekli seyahat eden biriyim. Bütün dünyayı gezerim. Afrika?nın balta girmemiş ormanlarında bile bulundum. Oradaki yerlilerin arasında bile görmediğim kötü bir alışkanlığı, ben Bolu'da gördüm. Bolu'da insanlar neden yere çok tükürüyor. Ve hatta af buyurun sümkürüyor? diyerek bu hiç hoş olmayan iğrenç davranış biçimi hakkında düşüncemi sorunca;

    Bolu'daki çeşmelerin önlerinde, caddelerdeki görüntüleri şöyle bir beynimden geçirip mecburen kendisini onaylamak zorunda kalmıştım.

    Geçen hafta gazeteleri okurken çevre konusunda yeni çıkan kanunlarla ilgili bir haber başlığında, ?Sıkıysa şimdi yere tükürün? başlığı ilgimi çekti. Yeni yasaya göre çevre kirletenlere çok ağır para ve hapis cezaları verilecek. Bu yasanın içinde küçük bir paragrafta yer alsa da, yere tükürenlere de ceza verilmesinin unutulmamış olması gerçekten hoşuma gitti;

    ?HAVAYI KİRLETENLERE, TÜKÜRENLERE CEZA
    Hava kirliliğine neden olan tesisleri izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine karşın kurmaya ve işletmeye devam edenlere 24 bin YTL, emisyon miktarlarının sınırları aşması durumunda 48 bin YTL, hava kirliliğine neden olan konutlarda her bağımsız bölüm için 300 YTL ceza uygulanacak. Halka açık yerlerde çevreyi kirletenlere, tükürenlere 100 YTL.?

    -Bu iğrenç eylemleri normal bir davranış biçimiymiş gibi gerçekleştirdikten sonra elinin bulaşığını pantolonunun beline silerek hiçbir şey olamamış gibi yoluna devam edenlere sesleniyorum; Sıkıysa şimdi tükürün bakalım!  

    Sövmeyin la yaren!

    Taraftarlarımızın tribünlerdeki kuru kuruya tatmin olma davranış ve tezahüratları yüzünden, Boluspor?a iki yılda toplam 80 bin YTL ceza gelmiş. 

    Bir zamanlar serbest idi tribünlerde boşalmak. Evde karısına söz geçiremeyen, işyerinde patronuna kızan, velhasıl bilumum konulardaki iktidarsızlık nedeni davranış bozuklukları, tribünlerdeki toplu halde veya bireysel boşalımlarla son bulurdu. Bu boşalımlardan da en çok hakemler nasibini alırdı.

    Ama şimdi devir değişti. Federasyonun çok sert kuralları ve cezai yaptırımları var. Bu kurallar; ?Tribünler boşalma yeri değil. Boşalacaksan git evinde boşal!? diyor. Sen tezahürat yapıyorum diye başladın mı, ?Kırmızı şimşekler? çekmeye, gözlemci de yazıyor senin takımının aleyhine bir 2,5 milyar cereme.

    -Gelin şu sövme işine bir son verelim be yarenler. Hem yoktan yere takımımıza zarar ettirmeyelim. Hem de Türkiye?ye örnek bir kulüp olalım.

    Altı üstü bir çeşme!

    Belediye Meydanı?nda bulunan Kadı Camisi yanındaki çeşmede uzun bir süreden beri bir takım tadilatlar sürüyor. Burada ne yapılıyor da bir çeşmenin onarımı bu kadar uzun sürüyor diyen meraklı vatandaşlar, çeşmenin etrafına çekilen çadır brandanın içine girip, içeride ne olup bittiğine bakıyor. Tadilatın neden bu kadar uzun sürdüğüne bir türlü akıl erdiremiyor.

    -Bitirin artık şu çeşmeyi! Vatandaş koskoca Belediye Meydanı?nda su içecek çeşme aramaktan bıktı artık! 

    Akıllı, deli ve salak...

    Adamın lastiği tam tımarhanenin önünde patlamış, kaldırıma ancak yanaşabilmiş. Sonraki işlem malum... Kriko, stepne, bijon anahtarı derken, birde bunların yanına talihsizlik eklenince, söktüğü 4 adet bijon yuvarlanıp yağmur mazgalına düşüvermiş.

    Mazgal açılır gibi değil, açılsa da bijonlar görünür gibi değil.

    Talihsiz sürücü bir sağına bakmış, bir soluna bakmış.

    Çaresiz duygular içinde kaderiyle baş başa, kaldırımın kenarına çökmüş.
    Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, çaresiz adamın halini bir süre daha acıyarak izledikten sonra seslenerek;

    - Ulan salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?

    - Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.

    - Düşündüğün şeye bak! Sök öbür lastiklerden birer tane.. tak o lastiğe,  hepsi 3?er bijonlu olsun.

    Adam bir lastiklere bakmış birde deliye ve hemen işe girişmiş.
    Her şeyi tamamlayıp bagaj kapağını kapatan sürücünün aklı deliye takılmış. Arabasına binmeden evvel dönmüş ve dikkatli dikkatli adama bakmış. Akıl hastanesindeki adama seslenmiş;
    -Senin ne işin var tımarhanede? diye sormuş.
    -Biz burada  'delilik' ten yatıyoruz kardeşim, ?salaklık 'tan değil.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak