BolununSesi; Halkın Gazetesi

Yalan sığan kim?

Kamuran Alagözoğlu

    17 Ekim 2005

    Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Yüce Allah daima doğrunun yanında yer alıyor. Evkur inşaatı ile ilgili yaptığımız haber sonrası gazetemize mahkeme kanalı ile Cuma günü Başak Yapı?nın Evkur İnşaatı ile alakası olmadığı yolunda bir tekzip metni gönderildi. Hemen her gün Başak Yapı?nın araçları ve müdürü, bahse konu inşaatta çalışmalarına devam ediyor. Bütün Bolu kamuoyu da bu inşaatı Başak Yapı?nın yaptığını görüyor ama, ne inşaat ruhsatında, ne de başka belgelerde Başak Yapı?nın ismi geçmediği için resmen yalan haber yapmakla suçlanıyoruz ve haklı olduğumuzu ispat edemiyoruz.

    Böylesine bir üzüntü içinde tekzibin geldiği gün oruçlu kafayla büroda duramayıp can sıkıntısına gezmeye çıkıyorum.

    Aynı gün can sıkıntımı sevince dönüştüren bir belge yakalıyorum. Ve bu belge sayesinde, Gazetemize gelen tekzibi büyük bir zevkle yayınlıyorum.

    İlahi adaleti sağladığı için, Yüce Mevla?ya binlerce kere teşekkür ediyorum.

    -Şimdi göğsümü gere gere Boluluca soruyorum; ?Yalan sığan kim??

    Üç vakfın üçünde de aynı isimler!

    Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı, Bolu Kalkınma Vakfı ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi Araştırma ve Geliştirme Vakfı. Bu üç vakfın üçünde de hemen hemen aynı isimler yer alıyor. Birisinde de ben olmayıvereyim dememişler.

    Rektörlük seçimleri öncesi adeta tribünlere oynayarak, her türlü akademik tavır ve duruşlarında şov yapmayı iyi beceren Rektör Akbıyık, geçenlerde Lozan?a gitmişti. Lozan Antlaşmasının 82?inci yıldönümü dolayısı ile Türkiye İşçi Partisi?nin düzenlediği yürüyüşe giden Rektörümüz, daha sonra öğrendim ki bu Lozan?a gidiş geliş masraflarını, Üniversitemizin Araştırma Geliştirme Vakfı hesaplarından ödettirmiş. Bu vakıfta da aynı malum Bolulu(!) abilerimiz var. Rektörün bu şahsi giderlerini, hangi ödenek çerçevesinde ödediklerini bilmek istiyoruz doğrusu. Bolulu vakıf üyelerinin hiç bir şekilde seslerini çıkarmamaları da, ayrı bir merak konusu. Bu vakıfta bulunan yönetim kurulu üyelerinin yarısı akademisyen, yarısı da bizim Bolululardan oluşuyor. Bu konuyu bana getiren ise, maalesef üzülerek söylüyorum ki Vakıf üyesi bir Bolulu değil. Tam tersine bir akademisyen. Yani bizimkilerin sineye çektiğini, elin oğlu gururuna yediremiyor. İşte insan buna üzülüyor. İzzet Baysal Vakfı?nın bile içine nifak tohumları ekmeye kalkan Rektör Akbıyık?ın, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal Abimize karşı sergilediği tutumları ne çabuk unuttunuz? O vakıftaki var olma nedeninizi hiç düşündünüz mü? Kıymetli abilerimiz; sizi oraya her bi?şeye ?eyvallah? deyip, ?Yarabbi şükür? çekmeniz için oturtmadılar. Bolu'nun meselelerine sahip çıkmanız, herkesten daha fazla duyarlı olmanız için orada olduğunuzu unutmayın lütfen.

    Bolu'da mevcut üç vakıf var ve bu üç vakfın üçünde de sizin isimlerinizden başka kimse yok. Vakıf üyesi olan kişi vakfa bir takım maddi olanaklarını vakfeder. Sizler ise hiçbir şeyinizi vakfetmediğiniz halde, bu vakıfların üçünü birden adeta ele geçirmişsiniz. Belli ki kimseye de kaptırmaya niyetiniz yok gibi.

    Her davulun önünde oynuyor!

    Rektör Yaşar Akbıyık?a dört yıl önceki seçimlerde hiç kimse şans vermiyordu. Sol oylar bölününce, birkaç oy hariç, tamamı sağ görüşlü hocaların oylarıyla toplam 75 oy alarak seçildi.

    Şimdi rektörlük seçimi öncesi ise, Rektör Akbıyık ikinci kez rektör seçilmeye öylesine şartlanmış ki, adeta her davulun önünde oynuyor ve herkesin kafası karıştırıyor. Dolayısıyla kendisini takip etmekte zorlanıyoruz. Öncesi imam olan rektörümüz, sağ oylarla rektör seçiliyor. Arkasından Başbakan?a Akademik Duruş(!) gösterip Atatürkçülüğü oynuyor. Sonra Tünel açılışında da tam tersine Başbakan?ın yanında durmaya çalışıyor. Lozan Antlaşması?nın yıldönümünde Türkiye İşçi Partisi?nin düzenlediği Lozan Yürüyüşü?ne katılıyor. Bu yılki akademik yıl açılışında Şehitlik?te tören yaparak, Eremeniler?i ve Asala Örgütü?nü kınıyor. Büyük Yazar- Şair Atilla İlhan?ın ölümü dolayısıyla basın açıklaması yaparak taziyelerini bildiriyor. Son olarak da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu?nun Bolu Koru Otel?de düzenlemiş olduğu, ?Türkiye Solu?nun Geleceği? adlı konferansı fırsat bilip, konferansın katılımcılarını Rektörlük Sosyal Tesisleri?nde yemeğe davet ediyor.

    -Rektörümüzün ne yapmaya çalıştığı anlaşılıyor. Ama ne kadar fayda eder bilinmez!

    Dokuz Köyden Kovulanlar Derneği !

    Bu hafta gazetemize gelen tekzipleri gördükten sonra çok düşündüm taşındım. ?Bizde bir yalan ya da yanlışlık yok ama, bu tekzipler niye gönderiliyor?? diye kendi kendimi sorgulayıp durdum. Elbette hatasız kul olmaz ama, gururla söylüyorum ki, yazdıklarımızın hepsi doğru; tam tersine gazetemize gönderilen tekzipler yalan! Ve karar verdim; ?Dokuz Köyden Kovulanlar Derneği? adıyla bir dernek kurmaya!...

    Çünkü, doğru konuşan adam kalmamış gibi neredeyse. Nesli tükenenleri koruma altına alırlar ya, ben de doğru söyleyen insan neslinin tükenmekte olduğunu gördüğüm ve bizzat yaşadığım için böyle bir dernek kurmaya karar verdim. Dinlisi, dinsizi neredeyse günümüzde herkes tam bir yalancı olmuş çıkmış ve görüyorum ki, doğru söyleyip dokuz köyden kovulanların sayısı her geçen gün çoğalıyor.

    Doğru söylemek; her insanda bulunması gereken bir erdemdir, bir fazilettir. Erdemli insanların sayısı her geçen gün azalıyorsa, insanlık çok büyük bir sorunla karşı karşıya demektir. O halde dürüstlüğü temel ilke edinmiş, hayatında yalan nedir bilmeyen doğru insanların neslini koruma altına almak, bu güzel insanları bir dernek çatısı altında toplayarak ödüllendirmek gerekiyor.

    Ramazan Ayı, toplama ayı!

    Baba Çarıkçı tarikat için, oğul Çarıkçı da Boluspor için topluyor. Akşamları bir araya gelen baba- oğul günün muhasebesini yaparken, maç için verilen paraları gördükçe, Hacı Fahri?nin içi gidiyormuş. Hacı Fahri?nin alt limiti 500, Necip?in ise 2.000 YTL?den başlıyormuş.

    -Yurdaer Abimiz ne diyordu;

    Köylüyü hac, şeherliyi maç bitirecek!

    CEVAP METNİ

    Kamuran Alagözoğlu tarafından kaleme alınan 01.08.2005 tarihli köşe yazısında müvekkilin geceliği 5.000- dolar olan ve zenginlerin oteli olarak bilinen Rixos Otel?de bir haftalığına tatile gittiği bildirilmiş, sonraki hafta ise bu haberin doğru olmadığı, zaten haremlik selamlık uygulaması yapılmadığından bu otele müvekkilin gitmesinin mümkün olmadığı, bu yüzden yazarın da bu habere inanmadığı bildirilmiştir.

    İnsanların gönül dünyalarında gizli inanç ve kanaatlerine göre yapacağı tercihler kendilerini bağlayacağı gibi inançların kınanması, alay edilmesi, açıklattırılması yanlıştır. Buna rağmen kendi yaptığınız haberin kendinizce yalanlanması takdire şayandır. Zira ne Necip Çarıkçı?nın müvekkille birlikte tatile gittiklerine ilişkin bir beyanı olmuş ne da Ahmet Yoltaş ile Caprice Otel?de bir çay sohbeti gerçekleşmiştir.

    Küçük bir araştırmayla gerçeğini rahatça bulabileceğimiz halde hiçbir kaynağınız olmadan, hele hele kendinizin dahi inanmadığı haberleri gazetenizde yayınlamanız Bolu Halkı ve Bolu Yerel Basını adına kaygı vericidir.

    Diğer taraftan haber yaptığınız kişi Bolu Halkı?nın meşru olaylarıyla seçilmiş bir Belediye Başkanıdır.

    Bolu halkı?nın takdirlerine saygıyla arz olunur.

    Alaaddin Yılmaz
    Vekili Av Mehmet Emin Güz

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Şüphe etmek, bilmeye atılan ilk adımdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak