Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

SANA AKIL VERMEK HADDİMİZE Mİ DÜŞMÜŞ SABAHATTİN'CİĞİM?

Yener Bandakçıoğlu

    15 Mart 2004

    Geçen haftaki "Umut Oran Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yapılmalıdır" başlıklı yazım, sevgili kardeşim ve dostum Bolu Ticaret ve Sana-yi Odası Meclis Başkanı Sabahattin Yamaner'i oldukça kızdırmış. Yamaner imzalı basın bülteni hafta sonuna doğru tüm yerel basına dağıtılmış. Basın Bülteni'nden Bolu Ekspres Gazetesi sahibi Hüseyin Aykan'ın telefonu ile bilgilendiriliyorum. Hüseyin, gazetesinden bir arkadaşı bizzat Baro'ya göndermek suretiyle karşı açıklamamı almak nezaketini gösteriyor.

    Çoktan beri Sabahattin kardeşimin gündemden düştüğünü düşünürken Yener abisinin yazısı anlaşılıyor ki ilaç gibi imdadına yetişmiş. Sevgili Sabahattin, bilhassa seçim zamanları gündeme düşmeyi çok iyi becerirdi. Bu yıl her hangi bir yere adaylığını koymadı.

    Bizim masum bir isteğimizin Sabahattin'i bu derece üzeceğini bilseydim, Umut Oran'a hem Domino Tekstil Fabrikası'nda hem de Termal'deki yemekte Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Turgut Kalaycıoğlu kardeşimin huzurunda tamamen içimden gelen bu teklifi yapmazdım. Şimdi isterseniz Sabahattin'in açıklamasını noktasına ve virgülüne kadar okuyalım:

    "Bolu Baro Başkanı, İlimizdeki bilinen ismi ile Yener Abi'nin; 6 Mart 2004 tarihinde Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı sayın Umut ORAN'ın İstanbul'dan getirip ilimizdeki Tekstil Fabrikalarını gezdirdiği Sanayici grubuna Termal Otel'de verdiği akşam yemeğinde söylediği ve 8 Mart 2004 tarihli Bolununsesi Gazetesi'ndeki köşesinde yazdığı yazının başlığında kullandığı "Umut ORAN Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yapılmalıdır" ifadesi bizleri hayrete düşürmüş ve son derece üzmüştür.

    Seçimle işbaşına gelinen kurumlarda; Kimsenin "........'yı Baro Başkanı yapalım" deme yetkisi ve gücü olmayacağı gibi, ".........'yı Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı yapalım" deme gücü ve yetkisi de yoktur.

    Tüm kurumların olduğu gibi Odamızın da bir seçim yönetmeliği vardır. Hatta, Odamız Seçim Yönetmeliği diğerlerine göre çok daha demokratik olduğunu düşünüyorum. Zira, Odamızın Yönetim Kurulu Başkanlığı için kişinin 4 ayrı seçimi kazanması gerekmektedir.

    Odamızın organlarını ancak Odamıza kayıtlı üyelerimiz belirleyebilir. Bunun haricinde hiç bir kişinin atama yetkisi ve gücü yoktur. Hal böyle iken bu tür bir çabanın sebebi anlaşılamamaktadır.

    Demokratik seçimleri bir tarafa bırakıp atamalarla görev verilmenin sıkıntılarını en iyi bilenlerden biri olan Yener Abi'nin, "Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'nı görevini teklif ettim" ifadesi kendisinin dünya görüşüne tamamen ters olduğu kadar, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası'na, Başkanlarına ve üyelerine yapılan bir saygısızlıktır.

    Bu tür düşünce ve davranışların ısrarlı bir şekilde sürdürülmesi, sivil toplum örgütlerinde çalışan yöneticilerin görevlerinden soğumasına neden olacağından, bu durumda ileriki tarihlerde bu görevlere layık kişilerin bulunmasında zorluk çekileceği inancını taşımaktayım.

    Yener Abi'nin, Odamızla ilgili yetersiz çalışmalarına ait ifadelerine cevap vermeye gerek duymuyorum. Bunun ifadesi Odamızın Bolu kamuoyundaki yeri olup, Yener Abi'nin Odamızla ilgili olarak Bolununsesi Gazetesi'nin; 13 Aralık 1993, 25 Mart 1996, 14 Ekim 1996, 16 Aralık 1996, 10 Kasım 1997, 30 Mart 1998, 9 Kasım 1998 tarihli yazılarında Odamızla ilgili övgü dolu ifade ve görüşlerini, bugün değiştiren sebebin ne olduğunu merak ediyorum.

    Demokratik bir seçim sonucu oluşan Odamız Meclisi ayda bir kez, Yönetim Kurulumuz da hafta da bir kez toplanmakta olup, bu toplantılarımızın her biri iki saat civarında sürmektedir. Toplantılarımızda; Bolu ve üyelerimiz için neler yapılabiliri görüşüyoruz. Bununla birlikte yürüttüğümüz görevler icabı hayli vakit ayırdığımız çalışmalarımızdan kalan vakitlerde de açılış ve yemeklere katılmaya çalışıyoruz.

    Bolu'nun Yener Abisi'ne şunu söylemekten kendimi alamıyorum. Bolu Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerek geçmiş dönemlerde, gerekse bugünlerde görev yapan tüm kişiler bu görevlerini hiç bir menfaat gözetmeksizin büyük bir özveri içinde ve yaptıklarını ŞOV'a dönüştürmeden gerçekleştirmişlerdir. Oda Başkanları, Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeleri toplantı başına alınan cüzi miktardaki (2004 yılı için 10 milyon lira) huzur hakkı haricinde maaş almamaktadırlar.

    Yönetim Kurulu Başkanımız Turgut KALAYCIOĞLU son 15 yıl içinde gerek Meclis Üyeliği, gerek Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve Başkanlığı'nı büyük bir özveri içinde işini gücünü bırakarak Bolu'ya, üyelerimize ve Odamıza hizmet etme gayreti içinde olmuştur. Benim de aynı özveriyle yürüttüğüm Meclis üyeliğim ve Meclis Başkanlığı görevi dahilindeki hizmetim 16. sene içindedir.

    Bu hizmetleri Bolu Ticaret ve Sanayi Odası'na yakışır bir şekilde, büyük bir gurur ve onurla yapıyoruz. Çalışmalarımızın takdir yetkisi üyelerimize aittir. Beğenilmiyorsak, bunun ifade yeri sandıktır.

    Odamız çıtasını her geçen gün yükseltme gayreti içinde olan bizler bunu haketmedik Bolu'nun Yener Abisi.

    Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sabahattin Yamaner"

    Bu açıklamayı Sabahattin'le birlikte kimler hazırlamışsa sadece bir cümlemi alıp, diğer cümlelerimi görmezlikten gelme gibi bir başarıya imza attıkları için kendilerini yürekten kutluyorum (!) Bakınız, o yazımda başka neler demişim:

    "...Domino'da Sayın milletvekillerimizin huzurunda tamamen içinden gelen bir arzuyla Umut Oran kardeşime, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevini teklif ettim. Tabiatıyla bu bir özlemin ifadesidir. Ben Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı olmadığım için oy kullanma hakkına da sahip değilim. Bu Bolu'nun sanayileşmesi ile ilgili bir özlemin ifadesidir. Sayın Başkan Turgut Kalaycıoğlu daha önce oda seçimlerine katılmayacağını kesinlikle ifade etmişti. Hükümetimiz sebebi bilinmez şekilde oda seçimlerini bir yıl erteledi. Şimdi Bolu'da bir kamuoyu oluşturmanın tam sırasıdır. Dünya çapında bir isim haline gelen Umut Oran, yeterli destek verildiği taktirde Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olabilir. Ticaret ve Sanayi Odamızın değerli yöneticilerini ve değerli üyelerini bu konuda fikir jimnastiği yapmaya şimdiden davet ediyorum..." Bu cümlelerin neresinde atama yetkisi var. Eğer bu cümleler bir temenni dışında atama yetkisini de kapsıyorsa bülteni hazırlayan arkadaşlarımı bir kere daha kutlamaktan kendimi alamıyorum(!)

    Aklımızı başımıza toplayalım. Bolu için hayati önemde gördüğüm teklifimi koltuk sevdası uğruna bir tarafa atmayalım. Zaten biz hep böyleyiz: Bizim olsun, küçük olsun. Bir de şunu merak ediyorum. Acaba bildiri Ticaret Odası Meclisi'nde görüşülüp ondan sonra mı kamuoyu açıklaması yapılmıştır? Yoksa sayın Meclis Başkanı kendiliğinden böyle bir açıklama yapma hevesi mi göstermiştir? Eğer yanlış bilmiyorsam Ticaret ve Sanayi Odamızın kanuni temsilcisi ve sözcüsü Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Turgut Kalaycıoğludur. Konunun asıl muhatabı Turgut kardeşim dururken, Sabahattin kardeşimin cevap hakkını kullanmasını da Türkçemizin meşhur tabirlerinden birinin kapsamına girdiğini de düşünüyorum.

    Bildirinin benim açımdan güzel tarafları da var. Sabahattin "Yener abiliğimizi" tescil etmekten kendini alamamış. Ayrıca, Ticaret ve Sanayi Odamızla ilgili geçmiş tarihli yazılarımızı da tarihlerine kadar açıkladığına göre yazılarımızı sakladığı da ortaya çıkıyor.

    Bu pilav daha çok su kaldırır. Bakınız, Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkan Yardımcısı, Bolumuzun en popüler ve başarılı iş adamlarından Mehmet İnceayan neler yazıyor: "Domino Tekstil sahibi sevgili kardeşim, dostum Umut Oran'ın gıyabında yapılan Ticaret ve Sanayi Odası açıklamasına üzülmemek elde değil. Bugün görevde olan Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi arkadaşlarımın ve Ticaret Odası'na kayıtlı tüm esnaf ve tüccarların, Belediye'nin, Valiliğin ve Bolu halkının Umut Oran'a teşekkür ve hemşehrilik beratı vermesi gerekirken, Dünya Hazır Giyim Sanayicileri Derneği ve Türkiye Hazır Giyim Sanayicileri Derneği Başkanlıkları gibi iki büyük ünvanı elinde bulunduran yan sanayi ile birlikte Bolu'da bin kişiye istihdam sağlayan, teşviklere rağmen Bolu'dan gitmeyeceğim diyen Umut Oran'a karşı en başta Ticaret ve Sanayi Odamızın saygılı olması gerekir. Hepimizin sevdiği abisi olan Yener Bandakçıoğlu'nun biraz da espri olarak söylediği sözlerin büyütülmemesi gerekirdi. Keşke Umut Oran Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na talip olsa. Keşke Umut Oran gibi müteşebbis bir yatırımcının bu görevi alması için Bolu'yu sevenler kendisine ricada bulunsalar. Bunun Bolu'nun kalkınmasına büyük katkıda bulunacağına inanıyorum. Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkan Yardımcısı Mehmet İnceayan"

    Bunun gibi Sabahattin'in adaşı, yanında onlarca kişiye iş ve aş veren Barış Pastanesi sahibi Sabahattin Kocadağ kardeşimin beni destekler tepkilerini de yazılı olmadığı için sütunuma alamıyorum. Kocadağ diyor ki, "Herkes yanında çalıştırdığı işçi sayısı kadar konuşsun"

    Dedim ya... Bu pilav daha çok su kaldırır. An-cak, pilav pişirirken ucuz ithal malı pirinçlere rağ-bet etmeyelim. Pirincimiz, Kıbrıscık pirinci olsun.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak