BolununSesi; Halkın Gazetesi

Bir maçın anatomisi !

Cumhur Bandakçıoğlu

    16 Mayıs 2005

    Mayıs 2005 günü İstiklal Caddesi?nde Bolu ve Ankara?dan gelen Boluspor sevdalıları ve onlara İstanbul?dan katılan bir grup fanatik Bolusporlu ile insan seli arasında Galata?ya doğru yürüyoruz. İlk karşımıza çıkanlar bolununsesi?nden Hakan Aydın ve Kemal Ersan. Anlayacağınız Beyoğlu buram buram Bolu kokuyor. Perapalas Oteli?nin önünden maçın oynanacağı stada doğru ilerliyoruz. Görülmemiş bir güvenlik önlemi mevcut, sanki bir futbol maçı değil de, ABD Başkanı Bush Kasımpaşaya teşrif ediyor. Maç için biletimiz yok. Bolu'dan gelen kanka tayfası biletleri biz ayarladık, otelden gidip alacağız merak etme diyor. Kasımpaşa gişelerinde ise futbol tarihinde belki de ilk defa nüfus kağıdıyla bilet satışı yapılıyor. (Doğum yeriniz kontrol ediliyor!) Etrafta bir çok Bolulu var, herkes bilet derdinde halbuki stat müsait. Sebebi bilinmeyen bilinçli bir sıkıntı yaratılıyor. Neyse su satan bir çocuk ayarlanıp bilet aldırıyoruz. Bize daha önceden bilet ayarladık diyen kanka tayfasının hala stadı ve ayarladıkları biletleri bulamadıklarını bildiğimiz için bir bileti de kendime alıyorum. Yener Abi ile helalleşiyoruz. Boluspor tribününe doğru yol alıyoruz. Polis engelliyle karşı karşıyayız. Kapılar kapandı yer yok deniyor! Aşağıdan giriyoruz olmuyor, yukarıdan çıkıyoruz olmuyor. Bu durumda herkes başının çaresine bakacak. Eski bir Bolusporlu futbolcu olan Mustafa (Düzceli) ile şeref tribününden giriyoruz. Napalım, pek tarzımız değil ama başka türlü maça giremeyeceğiz. Şeref tribününde Yener Abi?yi görüyoruz. Daha sonra Bolu milletvekilleri, Belediye Başkanımız, AKP İl Başkanımız ve Belediye Meclis Üyesi Seyit Ali Özkoç şeref tribününe geliyor.Yani siyasi irade tam kadro orada. Boluspor?a görülmemiş bir destek veriyorlar. Dileğimiz bu desteğin politik amaçlı olmaması ve gerçek bir Boluspor sevgisinden kaynaklanması yönünde. Şeref tribününde Boluspor Başkanı ve yöneticilerden kimse yok. (Sn.Fatih Metin hariç ) Belki bizim Başkan Boluspor taraftarıyla beraber olmayı tercih etmiştir. Kişisel fikrim, Boluspor Başkanı her ne pahasına olursa olsun şeref tribününde yerini almalı ve aslanlar gibi oturmalıdır. Boluspor bir markadır! Bugün süper lige çıkan Sivasspor?un bu markayı yakalaması için yıllarını süper ligde geçirmesi gerekir. (Aslında sadece geçirmesi de yetmez) Yine süper lige çıkan Vestel Manisaspor?un adını Sony Manisaspor yapsanız yine Boluspor markasını yakalayamazlar. Boluspor amatör kümede bile oynasa, sahip olduğu marka ona her zaman farklı bir bakış açısını sağlayacaktır. Bu asla unutulmamalıdır! Belli ki Kasımpaşa ile bir takım sıkıntılar olmuş ve bundan dolayı da Kasımpaşalıların ciddi tepkisi var. Boluspor sahaya büyük bir baskı altında çıkıyor. Bu da gayet normal. Sonuçta adamların kazanmaktan başka bir şansı yok. Ne bekliyorduk? Beyler hoş geldiniz buradan yakın mı diyeceklerdi? (Hoş yaşanalar Diyarbakır-Fenerbahçe maçında meydan gelen olayların yarısı kadar bile değil. O yüzden de kendi kendimize bahaneler yaratmayalım) Maç başlıyor, ilk 10 dakikada gayet etkiliyiz. Çevremizdeki Kasımpaşalılar işimiz zor, biz bu maçı alamayız diyor. 10?uncu dakikadan sonra, kazanmamak için oynayan bir Boluspor sahnede! Korkak bir futbola başlıyor. Hocamız kulübeden dışarıya çıkamıyor. Çıksa kafasına ya bir maytap gelecek yada bir su şişesi yada daha kötüsü bir taraftar atlayacak onu tartaklayacak. Maçın yarım kalması için zemin son derece elverişli! İlk yarı (1-0) aleyhimize sonuçlanıyor. Takım soyunma odasına gitmiyor. Saha içinde kalmayı tercih ediyor. Bunun Türkçe meali; biz sizden çok korkuyoruzdur. Korkakların kazanma şansı var mıdır? Tabii ki hayır. İlhami bir yıl önce Beylerbeyi maçında olduğu gibi gereksiz bir kırmızı kartla oyun dışı kalıyor. Belli ki bir takım alışkanlıkları var. O dakikadan sonrada iş bitiyor. Sonuç (2-1) Kasımpaşa lehine. Bu arada bizim kanka tayfası maça giremedi. Nevizade Sokak?ta bir meyhanede maçın sonucunu beklediler! Hiç bahane aramayalım, biz kazanmak için hiç bir şey yapmadık. Korkularımızın esiri olduk.

    Ne Sn. Başbakan?a, ne Federasyona, ne hakemlere ne de Kasımpaşa taraftarına diyecek bir lafımız yok. Halbuki ben dış etkenlere çatmak için kafamda türlü türlü bahanelerin senaryosunu yazıyordum. 20 Aralık 2004?de hutbemizin mevzu bahisi; ?bolununsesi farkı ve siyasetin spora müdahalesi!? ara başlıklı yazımda; büyük balığın küçük balığı yiyeceğini söylemiştim. Bu durum vuku buldu ama bir farkla. Küçük balık kendi eliyle ağzı açık olan büyük balığın ağzından içeri girdi. Bu yazıyı 15 Mayıs 2005 günü Ankara Egospor ile oynayacağımız maçtan önce yazıyorum. Siz bu satırları okurken BOLUSPOR % 99 olasılıkla 2.lig biletini almış olarak yeni bir güne başlıyor olacaktır. %1?lik olasılığı da daha önceden Boluspor?u şampiyon ilân eden başta Sevgili Kamuran Abimiz olmak üzere, bir takım Boluspor sevdalılarının düştüğü duruma düşmemek için veriyorum. Aslında bugün itibariyle yukarıda yazılanların hiçbir değeri olmayacaktır. Eğer Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı?nın özel bir iddiası yoksa, biz bu maçı alırız. Siyasi irade artık gitsin ne yaparsa yapsın. Kimle konuşursa konuşsun. Biz bu işe gönül koyduk desinler. Düşüncelerim, eşi Akçakocalı olan Bolu'ya sempati duyan Sn.Gökçek?in de Boluspor?un bu hayali için fazla sıkıntı yaratmayacağı yönündedir. Ayrıca Egospor?un 2. Lig iddiasının olacağını da pek zannetmiyorum. Eee Uşak?la olan yakınlığından dolayı bir aksilik çıkmazsa, Denizli?ye gitmek bizim içinde bir farz. 2.Lig hayırlı olsun!

    Not 1: Futbolun, sporla bir alakasının olmadığı gerçeği her geçen gün biraz daha belirginleşmektedir. Mafya, siyaset gibi kavramlarla iç içe olan, seyredenlerinin büyük bir bölümünün zonta olduğu, evde hanımından fırça yiyen stada geldiğinde kabadayı kesilip her türlü küfürü ağzından rahatça çıkaranların boy gösterdikleri bir oyun şekline bürünmüştür. At yarışları bile, futbolun yanında çok daha spordur.

    Not 2: Maçtan önce İzmit?de yapılan kamp esnasında Kasımpaşa taraftarının antrenmanı basması üzücü bir durum. Bu tip maçlar öncesi bir takım gizlilik kurallarının uygulanması gerekmektedir diye düşünüyorum. Boluspor?un tarihinde bunun güzel örnekleri ve arkasından da başarılı sonuçları görülmüştür. Amerika?yı tekrar keşfetmeye gerek yok.

    Tören krizi

    Gectiğimiz hafta Bolumuz gündeme AİBÜ Rektörünün İzzet Baysal Anma günlerinde Sn.Başbakanımızın katıldığı Mühendislik Fakültesi temel atma törene katılmamasıyla düştü.

    Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sn.Ertuğrul Özkök 13 Mayıs 2005 tarihli köşe yazısında bu konuyu işlemiş yazının genel içeriği değil ama yazının giriş bölümü her zamanki gibi tipik bir Özkök yazısı. Sn.Özkök bana hiçbir zaman sempatik gelmemiştir.Yazılarında hep bir yüzeysellik ve samimiyetsizlik bulmuşumdur.Hele hele onu Ürdün Kralı Hüseyin?in Cenaze Töreninde devlet erkanı gibi Sn. Süleyman Demirel in yanında gördükten sonra iyice soğumuşumdur. Sn. Özkök?ün yazısının giriş bölümünü aşağıda bulabilirsiniz yorum size ait.

    Hesap Hatası

    GEÇEN hafta Bolu'da bir lisede kalorifer kazanı patladı. Televizyonda heyecan içinde okulun bahçesini terk eden öğrencileri seyrettim. Kız-erkek, endişeyle gidiyorlardı.
    Bir şey dikkatimi çekti. Bolu, muhafazakár eğilimleriyle tanınan bir şehir. Ancak okuldan ayrılan gençler, çok modern görünümdeydi.

    Tipleri, kılık kıyafetleri, Avrupa?daki, Amerika?daki akranlarından farklı değildi.
    Çoğunun elinde cep telefonu vardı. Davranışları, mimikleri, endişelerini dışavurum biçimleri yüzde yüz Boluluydu.

    Doğan Haber Ajansı Bolu Bürosu yetkilierinden bir ricam var. Lütfen kendisine ulaşssınalar ve benim merakımı gidersinler. Sn Özkök Boluya hayatında kaç defa gelmiş ? % 100 Bolulu olmanın kriterleri nelerdir ? Kendime test yapacağım. Birde kendisine hatırlatsınlar Bolu da 12. Asırdan beri Türk bayrağı dalgalanıyor.Galiba bizi Orta Doğu da yada Orta Afrikada bir ülkenin kasabası zannediyor. Kendisine mail atacağım ama adresi yok.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Önemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak