Mal varlığım?

Bir elim yağda bir elim balda dünyayla ilişiğimi kesip, Akdeniz?in tadını çıkardığım Antalya?da bulunduğum süre içerisinde, ara sıra dizüstü bilgisayarımla dünyada ve kutsal topraklarda (Bolu ), neler oluyor diye internet vasıtasıyla hem elektronik postalarıma hem de haberlere bakma ihtiyacı duyuyordum. 26.04.2005 tarihli bir elektronik posta dikkatimi çekti.

Gönderen Hakan Aydın, Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü.

-Abi bilmem kaç sayılı kanunun bilmem kaç sayılı maddesine göre, köşe yazarlarının mal beyanında bulunması gerekiyormuş. Hemen mal beyanını gönder abi. Yoksa ben hapis cezası alabilirmişim.

 

Bismillah! Akdeniz?in pırıl pırıl güneşi bir anda yok oldu, tüm keyfim kaçtı. Ah Kamuran Abi ah. Ben sana demedim mi, bize ayda 5000 USD maaş verme, altımıza araba tahsis etme diye. Bak göze geldik işte! Acep biz bolununsesi?nde değil de, Hürriyet ve Sabah?da mı yazıyoruz da haberimiz mi yok? Vay be.. Hani hoşuma da gitmedi değil yani.. Eee tabi malumunuz üzere gazeteciler üzerinden manevi tazminat davasıyla gelir elde eden bir kesim mevcut memlekette. Geliri artırmak lazım, maaş yetmiyor. Yok, birde madalyonun öbür yüzü var tabiî ki. Bolu'nun en meşhur uluslararası bağlantıları olan köşe yazarı olarak birçok ihâlede ve tahsiste aracılık yapma şansımızdan dolayı dikkat çekmiş olabiliriz. Memleketin her köşesinde Cumhur Holding?e ait yeni binalar yapılıyor, gayrimenkuller alınıyor. Bolu bankalarındaki mevduatlarımızdan dolayı Merkez Bankası bile Bolu'da şube açmayı düşünüyormuş. Burası Türkiye her şey olabiliyor, her şey olağan. Ama ne yapalım devlet baba böyle buyurmuş. Yasalara saygılı bir vatandaş olarak biz de gereğini yerine getirelim.

 

Eee mal mülk çok, hatırlayabildiğim kadarıyla bir liste çıkaralım, hatırlayamadıklarım için kusura bakmayın. En güzel ev arkadaşımın evi, en hızlı araba arkadaşımın arabası, en güzel tekne arkadaşımın teknesi ilkesine dayanarak işte mal varlığım:

 

1-Almanya Paderborn?da 1 adet 200 m² çatı katı (muhteşem ).

2-Almanya Recklinghausen?da 1 adet 140 m²  müstakil dubleks villa.

3-Belçika Brüksel Avenue Louis de 90 m² daire.

4-Belçika Philipeville?de  110 m² müstakil villa.

5-İsveç Stockholm de 2 adet daire, Stockholm Trafik Şube Müdürlüğüne kayıtlı 5 adet ticari taksi. ( İsveç?de birkaç tane daha bir şey olacak ama hatırlayamadım )

6-İsviçre Aarau?da 130 m² daire.

7-Güney Afrika Johannesburg?da 2 adet 220 m² site içerisinde villa.

8-İngiltere Folkestone?da 1 adet 160 m² müstakil ev.

9-Antalya Belek Turizm bölgesinde bir tatil köyü.

10-Antalya Lara ve Konyaaltı?nda muhtelif daireler.

11-Antalya Setur Marina?da demirli Selin ve Aylin isimli tekneler.

12-Antalya Çıralı?da 100m² müstakil orman içi ağaç ev.

13-İstanbul trafiğine kayıtlı 2005 model Porche Cayenee arazi aracı.

14-Kuşadası ve Bodrum da 2 adet Restoran.

 

Hiç fena sayılmaz değimli? 37 yıllık hayatımızda baya bir şeyler yapmışız. Gördüğünüz gibi mal-mülk gani. Gel gör ki, mal varlığımızı soranların işine yarar mı bilmem? Hakancığım aslını bu hafta içinde gönderirim. Merak etme kimse sana bundan dolayı hapis cezası veremez. Gerekirse köşe yazarlığını bırakırım, geldiğim yere yani internet mesajları köşesine dönerim.

 

Antalya?dan döndük ama?

bolununsesi?nin eski okurları hatırlarlar. Gazetede muhteşem üslubuyla yazan bir Adil Gürkan Abimiz vardı. Adil Abi mesleği gereği uzun yıllardan beri Antalya da yaşıyor. Kendisiyle uzun zamandır yüz yüze görüşemedik. Son Antalya ziyaretimizde de Adil Abi?yi atladık. Bu sebeple ondan bir kez daha burada özür diliyor ve söz veriyorum. İlk seferemizde yanında olacağım sevgili Adil Ağabeyciğim. Bu arada Yener Abi 18-19 Mayıs?da Antalya da olacak, sana buradan ihbarda bulunuyorum Abi.

 

Antalya?da G-Mall Alışveriş Merkezi?nde dolaşırken, bıyıklı esmer bir adamın bana tebessüm ettiğini gördüm. Hiç bozuntuya vermedim. İlk bakışta tanımadığım bu şahıs yolumu keserek Cumhur ne haber ya dedi. Bahçelievler Mahallesi?nden mahalle arkadaşımız, Abimiz Bülent Karaçayır. Bülent Abi?yi de belki 10 yıldır hiç görmemiştim.Uzun yıllar yurtdışında yaşamış üst üste kızını ve erkek kardeşi, arkadaşımız Haluk Karaçayır?ı kaybetmiş. Üzüntüsü yüzüne vuran Bülent Ağabeyle de böylece tesadüf eseri karşılaşmış olduk. Bülent Ağabeyle uzun uzun Bolu'dan konuştuk. Tesadüfler bitmedi. Akşam yemeği için Murat?la(Başara) bir market de alışveriş yaparken, bir bayanın ben sizi nereden tanıyorum demesiyle durduk, birbirimize baktık. O, Cumhur ne haber dedi. Atatürk Lisesi?nden arkadaşımız Aynur Cengiz karşımızdaydı.1984 veya  85?den sonra zannediyorum, bir kere daha Bolu'da karşılaşmıştık. Aynur?la Bolu Lisesi?ni ve izcilik günlerimizi ayaküstü andık. Aynur başta mahalle ve okul arkadaşı Can Garipoğlu olmak üzere tüm arkadaşlarına selamlarını gönderdi. Can Hocam, üstümde kalmasın diyorum ve bu selamı sana bu köşeden gönderiyorum.(Kamarun Abi, gördüğün gibi selamları buradan göndererek gazetenin tirajını yükseltiyorum. ) Hayat hoş tesadüflerle dolu. Yine bu ziyaretimizde çok daha özel bir tesadüfe hatta film gibi bir tesadüfe imza atıyoruz. Birbirlerini hiç tanımayan, birbirlerini hiç görmemiş, biri, diğerinin isim annesi ve aralarında tam 21 yaş fark olan iki Olcay?ı tesadüf eseri yan yana getirdim. Bu güzel tesadüfü haftaya sizlerle paylaşacağım.