Artık Sormayın

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara; depreme hazır bir milyon çocuk, bir milyon aile kampanyasının açılış konuşmasında "Artık sormayın, deprem olacak ve biz bu felakete hazırlıklı olmalıyız" diyerek deprem gerçeğini en yalın ve sıcak bir açıklama ile kamuoyuna sunmuş. Deprem gerçeğinin sağında- solunda acabalarla dolaşmadan bilgece söylenmiş bir cümle.

Peki deprem gerçeği ile ilgili yapılan bu net açıklamanın benzerini (tarz anlamında) yeni eğitim- öğretim yılının başladığı bu hafta ülkemizin eğitimini yönetenler yapsa ne derlerdi? Onların adına açıklamayı biz yapalım: "Eğitim ve öğretimde özelleşmeye süratle devam edilecek. Kamu yani devlet yıllardır yaptığı gibi eğitim- öğretimin sorumluluğunu almayacak, kolaylaştırıcı fonksiyonunu kullanarak özel okul açanlara desteklerini sürdürecek. Ayrıca çok yakında kamuya ait okullarımızı, öğrencileri ve öğretmenleriyle beraber ihaleye çıkartabiliriz. İlgilenenlere şimdiden duyurulur. Öğrenciler, veliler artık bize bir şey sormasın. Başlarının çaresine baksınlar. Çünkü en iyi öğretim özelleşen eğitim- öğretimdir"

Ama yukarıdaki gibi bir açıklama yapılamaz. Tam ters görüşte de bir açıklama (eğitim- öğretim bütünüyle devletin sorumluluğu altındadır, özelleşemez) yapılmaz. Açıklama yapmakla yetkili olanlar sadık olmanın gereği görmez, duymaz, sadece kendisinden istenileni vermekle yükümlüdür. Yapılan açıklamalar kenardan, köşeden olmak zorundadır. Sadece hayırlara vesile edilir. Net bir görüş açıklanmaz. Özellikle 1980 yılından bu yana Milli Eğitim'in içinde bulunduğu duruma; bilerek müdahale edilmeyerek dejenerasyon devam ettiriliyor. Süratle eğitimsizliğe götürülen öğrenciler ve tabi ki veliler açısından yeni eğitim- öğretim yılının pek de hayırlı geçeceğini sanmıyoruz. Bu dönemde endişelerle, streslerle, hayal kırıklıkları ile geçecektir. Aksini söyleyen, umutlu olan varsa çıksın söylesin. Çünkü eğitim ve öğretimin meydanı boş.

Daha endişesiz ve mutlu ve adaletli ve barış dolu günler öğrencilerle olsun.