"MEMLEKETİ SEN Mİ KURTARACAN?"

Geçtiğimiz hafta "Tek anahtar demokrasi" adlı yazımdaki ana fikir; Yurttaşların siyasetle uğraşmama eğilimi içinde olup bunun sebebini de günümüzdeki siyaseti biçimlendiren anti-demokratik seçim ve siyasi partiler yasaları olduğunu, tek çözümün ise daha demokratik bir seçim ve siyasi partiler yasasını biran önce çıkartmak olduğu idi.

Seçimler bitti. Sonuçlarına şöyle bir bakıldığında, kimi zafer sarhoşluğunda, kimi ben nerde yanlış yaptım da, kimi örgütünün iyi çalışmamasında, kimi yurttaşlara daha iyi hizmet verilmediğinde, kimi şahsi hesaplaşmalarının keyfinde vb.

Bence seçim sonuçlarındaki asıl gerçek, seçime katılma oranındaki aşağıya düşüştür. Bu düşüş ülke genelinde %30, Bolu'da %20 civarında gerçekleşmiştir. Duyarlı vatandaşların hedefi; kimilerinin yazdığı ve söylediği gibi " En yakın tahmini ben yaptım, ben dememişmiydim" gibi benmerkezci değerlendirme yapmaları gereksiz olup; Siyasetle, düşünme ile ilgilenme oranlarının artırılmasına yönelik olmalıdır. Neden düşük sorusunun cevabını bu yazıya sığdırmak mümkün değil. Yalnız, Amerikan gençliğinin "Oy kullanmak yaşlı insanların işidir" yazan t-shirt'ler giymesine eşdeğer ülkemiz gençliğinin büyük bir kesiminin; "Siyaset yalan söylemektir, koltuk kavgasıdır" gibi bakış ve yaklaşımları oy kullanma oranındaki düşüşte önemli etkenlerden bir tanesi diyebiliriz. Çünkü, 1950'lerde başlayan dışardan yönetilme kolaylığı mevcut iktidarla beraber devam ediyor ki; dış patronlarımız ve işbirlikçileri yurttaş- siyaset ilişkisini sadece "seçimden seçime görüşelim, sizin yerinize biz düşünür uygularız" şeklinde biçimlendirme hedefindeler. Hani, reklam filminde de ne diyor; " Bu memleketi sen mi kurtaracan be Selo?" cümlesini yurttaşların kafasına yerleştirdikleri ortada. Daha güncel anlatımıyla sahiplerimiz, yurttaş- siyaset ilişkisi, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray'lı olmak gibi olmalı diyor. Ve sonuç ortada. Siyasi kirlilikten bıkan yüz seçmenden otuzu sandık başına gitmedi.

Bu sonuçları; Ülkemizin sahipleri ve herşeyimizi yönlendirmeye çalışanlar fazla irdelemeyeceklerdir. Çünkü, siyasetle uğraşılmaması onların hedefidir. Fakat tekrar ediyorum, mevcut iktidar partisinin tabanı da dahil bütün kişi ve kurumlar yani duyarlı yurttaşlar bu sonuçları gündemin en üstünde tutmalı ve ülke genelinde %30, Bolu özelinde %20 olan bu rakamları hafızalardan silmeden yeni program ve projelerinin çıkış parometresi olarak kullanmalıdırlar diyoruz.

Daha endişesiz ve mutlu ve adaletli ve barış dolu günler bizlerle olsun.