Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Bugün Bayram !

Esra Yıldız

    23 Nisan 2011

       Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı...
       Egemenliğin ve gelecek nesilleri oluşturacak çocukların yan yana getirildiği bir şölen. Ulu Önder; her bayramı bir kesime hediye ederek, aslında bizlere bir mesaj vermek istemiş.
      Önce 23 Nisan'da çocuklara, sonra 19 Mayıs'ta gençlere, sonra da 30 Ağustos'ta askerlere...
       Peki, neden çocuklara armağan ettiği bayramın isminin önüne "Ulusal Egemenlik" 'i eklemiş? Neydi onun altında yatan sebep? Onu anlamak için; "Nutuk" 'ta da yer alan ulusal egemenliğin ayrılmaz üç kavramını bilmek gerekir.
    1. Emperyalistlere ve mandacılara karşı bağımsızlık
    2. Padişah ve halifeye karşı bağımsızlık
    3. İktisadi bağımsızlık
       İşte bunları sağlayamadıysanız, çocuklarınıza da bir gelecek vaat edemezsiniz. Onlara da, onlardan sonra gelenlere de...
       Şimdi şunu hep beraber düşünelim: 23 Nisan'ı bayram tadında kutlayabiliyor muyuz?
       Önceki akşam haberleri seyretmek için televizyonun düğmesine basıyorum. Karşıma emperyalistlerin oyununa geldiğini düşündüğüm, "Dernek camlarını birileri kırdı" diye ellerindeki sopaları sallayarak tekbir getiren ve intikam yemini eden bir topluluk; diğerinde başka renkte bayrak sallayarak, doğu illerimizi karıştıran insanlarımızı görüyorum. Tüylerim diken diken olurken, bir başka kanala geçiyorum. Orada da önemli bir Ege ilimiz temsilcisinin; sırf bölgeleri iktidara oy vermediği için, onlar tarafından cezalandırılarak, her türlü yatırımdan mahrum edildikleri yakarışlarına şahit oluyorum. Bir başka kanalda; ileride millettin egemenliğinin son bulmasına neden olabilecek başkanlık sisteminin tartışıldığını, bir başkasında neredeyse başkanlıkla yönetilen, iktisadi bağımsızlığını kaybetmiş komşularımızı kan gölüne çeviren emperyalist kuvvetlerinin taarruz görüntülerini, bir başkasında ülkemin her köşesinde şube açan yabancı bir bankanın reklamını, bir başkasında çarpıcı dış borcumuzu eleştiren bir iktisatçıyı, bir başkasında çöpçatanlık görevi yapan ve halkımı uyuşturmakla görevli ithal evlendirme programını, bir başkasında tribünlerde birbirini döven taraftarları, bir başkasında para dağıtan yine ithal yarışma programını görüyorum.
       Böylece; acı içinde bir kez daha iktisadi bağımsızlığımızı kaybettiğimizi, aynı zamanda diğer alanlarda da yoğun kuşatma altında olduğumuzu görüyorum ve 23 Nisan'da bir kez daha içim burkuluyor.
       Evet, az kaldı. Küreselleşme ve ulusal ticarete aykırı diye kaldırdığımız "Yerli Malı Haftası" gibi, artık anlamsız olan 23 Nisanlara benzer bayramları da kaldırırız. Ya da bayramın adını, "Küreselleşme ve Emperyalistlere Tam İtaat Eden Çocuklar Bayramı" olarak değiştiririz.
       Affet bizi Atam, seni hiç anlayamadık. Emanetini de, bıraktığın mirası da çok kısa bir sürede tükettik.
       Ne olur bizi affet!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak