Bolu da "yatırımcı avına" çıkmalı...

      Artık tavşan, çulluk, bıldırcın avı OUT, "yatırımcı avı" İN yarenler...
      Gazete haberlerinde şimdilerde bu yeni av türünü sıkça görüyoruz.
      İşte başlıklar...
    "Gürcistan'ın güzel ekonomi bakanı Türkiye'ye yatırımcı avı için geldi."
    "Uşak yatırımcı avında başarılı oldu. 3 büyük yatırımcıyı iline çekti."
    "Afrikalılar Türkiye'de yatırımcı avına çıktılar."
    "Yabancı sermaye akışı için Türkiye'de yatırımcı avına çıkıyor"...
       İş için, aş için, kentlerimizin, ülkemizin kalkınması için yatırımcı avı meselesi çok mühim... Çünkü yatırım çok mühim... İster üretim, ister hizmet alanında olsun... Başka türlü istihdam yaratmak ve kalkınmak da mümkün değil...
       İşte bu yüzden günümüzde çeşitli ülkeler sıkı bir şekilde yatırımcı avı peşindeler. Her ülkenin yatırım ajansları yatırımcıları kendi ülkelerine çekmek için uğraşıyorlar. Kendi avantajlarını ortaya koyuyorlar. Bazı ülkeler bu konuda çok büyük teşvikler, imkânlar sağlıyor. Buna gelişmiş ülkeler de dâhil... Geçenlerde bir Hollanda heyeti Türkiye'ye yatırımcı çekmek için geldiklerini belirtiyorlardı.
       Türkiye'de bu konuda boş durmuyor. Gelişmiş/zengin ülkelerdeki emekli fonlarını, servet fonlarını ve kurumsal yatırımcıları çekmek için onların temsilcilerine özel tanıtım turları yapmayı düşünüyor. Daha fazla yabancı sermaye, girişimci çekmek için sürekli formüller üretiyor.
       İşin ciddiyetini kavrayan kentlerimiz de oturup beklemiyorlar, yatırımcıların peşine düşüyorlar.
       Netice-i kelâm, bu konuda da "armut piş, ağzıma düş" yok!
       Yatırımcının peşinde koşturacaksın, uğraşacaksın, özendireceksin gerekirse yalvaracaksın...
       Zira, yatırımcı zor insandır. Çok ince düşünür. İşin maliyetine/kârına dikkat eder. Kırılgandır. Bürokrasiden pek hazzetmez. İşlerinin hızla bitirilmesini ister...
       Evet...
       Seçimler bitti. Kesin neticeler de hâsıl oldu. Yeni hükümetin de kurulmasıyla işler aynen devam edecek.
       Mevcut şartlarda Türkiye yatırım bakımından çok cazip bir durumda görülüyor. İç ve dış büyük olaylar çıkmazsa, ekonomik/siyasi istikrar bozulmazsa bu cazibe devam edecek gibi...
      Gelelim Bolumuza...
      Gerek turizm, gerekse sanayi alanında teşvikler kapsamında olmamamız yatırımcıların önünde bir engel sayılabilir. Ucuz arazi, arsa üretiminde de sıkıntılarımız var. Her şeye rağmen coğrafi konumumuz, doğal zenginliklerimiz yine en büyük avantajımız...
      Bolu'ya büyük yatırımlar yapılması konusunda Karacasu Termal'de yaşanan beceriksizliğimize rağmen güzel girişimler de yok değil...
      Yeni hizmete giren "Gazelle Resort &SPA Oteli" ve tünel çıkışında inşaatı devam eden 2500 kişiye iş, aş sağlayacak "Bolu Dağı Highway Outlet" gibi...
      Bu örneklerin daha da çoğalması lâzım...
      Burada başta iktidar partisi olmak üzere kentimize yön veren herkese görev düşüyor.
      Yeni dönemde birlik içinde hareket edip, Bolu'nun özlenen yere varmasına çalışmalıyız.
      Bunun da öncelikli yolu Bolu'ya doğayı kirletmeyen sanayi ve turizm yatırımlarını çekmekten geçiyor.
      Sözün Özü...
      Artık oturup bekleme devri geçti!.
    "Bolu da "yatırımcı avına" çıkmalı!."
      *      *      *