BolununSesi; Halkın Gazetesi

Türkiye İran Olur mu?

Cumhur Bandakçıoğlu

    21 Ekim 2011

        Ne üzücüdür ki güzel ülkemiz tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden bir tanesini geçirmekte. İnsanlarımızın kafası oldukça karışık! Hani şöyle etraflıca ve derinlemesine düşününce karamsarlığa kapılmamak elde değil. İşte bu karamsar dönemde toplumun bir bölümünün ciddi olarak endişelendiği bir konuya değinmek istiyorum.
         16 Ekim 2011'de İran'a ilk defa ayakbastım. İmam Khomeini (Humeyni) Hava Limanı'nda pasaport sırası uzun da olsa birçok ülkeye göre daha misafirperver bir şekilde pasaport polisinden geçtik. Genç bir bayan gelen tüm yolculara gül veriyordu. Yaklaşık 1 saat yolculuktan sonra eski adıyla HİLTON şimdiki adıyla ESTEGHLAL (İstiklal) Oteli'ne giriş yaptık. 1962 yılında yapılan otel hâlihazırda Tahran'ın en büyük ve en aktif oteli. Tarihin akışına tanıklık etmiş dünyaca ünlü birçok ismi misafir etmiş. Adı değişse de geçmişinden kopmamış 2 farklı İran'ı halen yansıtan bir yapı Esteghlal Oteli.  Otele giriş yaptığımızda pasaportlarımız otel idaresi tarafından toplandı ve otelden çıkış yapana kadar tarafımıza verilmedi.  Ertesi gün gündüz gözüyle nasıl bir yere geldiğimizi görmek için odamın balkonun çıktığımda karşımda Tahran'ın yaslandığı ELBRUZ Dağları'yla karşı karşıyaydım. Oldukça etkileyici ve ürkütücü olan dağlarda bir tek yeşil nesne görmeniz mümkün değil. Oldukça büyük bir alana yayılmış olan kent açıkçası beni birçok konuda hayal kırıklığına uğrattı. Petrol ve doğalgaz zenginliklerine sahip olan bu ülkenin çok daha bakımlı ve düzenli olmasını hayal ediyordum ki yanılmışım. Tahran bugüne kadar görmüş olduğum ülkeler içinde en ciddi trafik sorunu yaşayan şehirlerden bir tanesi. Tahran genelinde Peugeot Marka otomobiller yollarda açık ara önde. Peugeot otomobil fabrikası ne zaman kurulmuş tarihini bilmiyorum ama, İran Devrimi'ndeki tarihi misyonuyla Fransa'ya bir jest olabilir düşüncesindeyim. Şehirde çok ciddi bir motosiklet trafiği de mevcut. Egzoz gazı ciğerlerinize işliyor. Almanya Frankfurt seyahatlerimizde severek gittiğimiz İran mutfağını maalesef Tahran'da bulamadık. Belki de biz doğru yerleri bulamadık ama gördüğümüz haliyle İran mutfağı bizi pek tatmin etmedi.    
         Türkiye- İran ilişkileri yüzlerce yıl ötesine dayandığı için iki millet arasında ciddi bir yakınlık var. İranlılar Türkiye oldukça seviyor. Türkiye bir çoğu için idol ve yaşamak için seçebilecekleri ülkelerin başında geliyor. Uydu üzerinden izledikleri Türk dizleriyle Türkçe öğreniyorlar. Birçoğunun tatil hayalini Türkiye süslüyor. O sebeple de en ufak bir soğuk bakışı üstümüzde hissetmedik. Ülkedeki rejim her ne kadar şeriatla olsa da, İran halkının büyük bir bölümü batıya dönük!  Açıkçası pasaportlarımıza otel tarafından el konması ve otelde Ahlak Polisi'nin yanlarında bayan olan yabancılara birkaç soru sorması dışında bizi rahatsız eden en ufak bir şey olmadı.
         İran da alkol yasak! Alkolsüz bira var. Geceleri yemek yeme ve nargile içme dışında gece hayatı kavramına girecek bir etkinlik bulmak imkânsız.
        Ve kadınlar.. Evet, kara çarşaflılar var ama Tahran'ın benim gördüğüm büyük bir bölümünde kadınlar başlarını yarı yarıya kapatmakta. Yani 'var mı var' cinsinden.
          Meşhur soruya gelince; Türkiye İran oluru mu? Her ne kadar son yıllarda bu soruya evet cevabını destekleyen gelişmelere şahit olsak da. Türkiye İran olamaz!  Öncelikle İran zaten İran olmamış durumda. Türkiye'nin gerek iç dinamikleri, gerekse dış dinamikleri bu duruma izin vermez. Bakmayın siz Sn. Başbakanımız'ın az içsinler demesine.  Gönlünüzü rahat tutun.  Ve bu ülkeyi kendi dünya görüşleriyle yönetmek isteyenler fazla hayale kapılmayın. Yedirmezler!

    Fotoğraflar:  1- Tahran sokaklarında sıkla rastlayacağınız kuru meyve tezgâhları. 2- Elbruz dağları. 3- Motosikletler.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak