Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Milli Eğitim, eğitimin neresinde?

Konuk Yazar

    21 Mayıs 2012

         
         Özel okul veya dersane gibi kavramlar dünyanın hiç bir yerinde görülmeyen, sadece yurdumuza mahsus olan şeylerdir...
         Bunlar Türk Milli Eğitimin ayıbı olmasının yanı sıra, tüm velilerin sırtında bir yük, bir kamburdur...
         Bir defa düşünmek gerekir...
         Dersane ne demektir?..
         Okullarda verilemeyen eksik eğitimin para karşılığı verildiği kurumlardır...
         Haydaaaa...
         O zaman nerede kaldı Milli Eğitim...
         Hani eğitim parasızdı? Olmaz böyle bir şey. Eğitimi paraya dökmek, adaletin katledilmesidir. 
         Öğretmenlerin yetersizliğini para karşılığı dersanelerle kapatmak tümden yanlıştır. Eğer bir öğretmen yetersiz ve yetenekten yoksun biriyse, buna baştan izin vermemek gerekir...
         Eskiden Bolu Sakarya Okulu'nda bir öğretmen vardı... Adı Emine Çakıroğlu idi. Lakabı Çakır Emine... Allah rahmet eylesin, bu hanım eğitimde bir ekoldu... Kısmen sert bir eğitimci olması dışında kusursuz bir öğretmendi. Onun okuttuğu her öğrenci muhakkak okur ve yüksek mevkilere gelirdi. O bir ayrıcalıktı. Sayısız dersaneye bedel bir eğitmendi. En  yeteneksiz, en zayıf öğrenciler bile onun elinde bambaşka bir birey haline gelirlerdi. Sadece öğretim mi? Aynı zamanda mükemmel bir eğitmendi. Örneğin düzenli aralıklarla  çocuklara tepeden tırnağa temizlik kontrolü yapardı. Yani hem sertti, aynı zamanda bir anneden bile daha çocuklara yakındı. Eksiklikler gördüğü öğrencilerin ailelerine ziyaretler yaparak diyalog içerisinde olurdu. Bu öğretmenin yüksek enerjisinden bütün okul nasibini almıştı. Öğretmenlerin hepsi de canla başla çalışırdı. Sakarya Okulu denince akan sular dururdu. Tüm öğretmenler eğitimin adsız neferleri gibiydiler. Bu okuldan mezun olanların hemen hemen hepsi yüksek mevkilere gelmişlerdir.
          Okulların yetersizliklerini para vererek gidermeye çalışmak, Milli Eğitim'in bir ayıbıdır. Eğer verilen eğitim yetersizse veya zaman yetmiyorsa Cumartesi günlerini tatil kapsamından çıkarmak gerekir. Nasılsa herkes Cumartesi Pazar dersaneye gidiyor. Ne diye Cumartesi gününü tatil yaparak dersanelerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz?     
          Yurdumuzu bir tatil cenneti yapmanın anlamı nedir? Bir marşımız vardı. 'Alnımızda bilgilerden bir çelenk..' diye başlardı bu marşımız.. İşte önemli olan, bu çelenkteki bilgileri öğrencilere aktarabilmektir. Yoksa ki kendilerine emanet edilen bu masum yavruları dersanelere muhtaç duruma getirmek eğitimcilik değildir. Her şeyden önce mantar gibi çoğalan, işi tamamen ticarete dökmüş özel dersane ve okullara yetki veren kanunun tekrar gözden geçirilmesi sağlanmalıdır..

                                                                       Ayhan CAN

    • Şeref Erol 16 Kasım 2020 . 21:39

      Dönemin (1973-76) Bolu orman işletme müdürü Yusuf Erol un oğluyum.1-A 3 -A Sakarya ilkokulu Necla Kulçak öğrencisiyim. Dolayısı ile Rahmetli Emine çakıroğlu Necla Kulçağı ve Mürvet hanımı hayal meyal hatırlıyorum. Hayal mayal derken uzun yıllar öncesi ve rahmetli babamın görevi gereği Giresun a tayini sonucu çocukluk yıllarımda sadece 3 -4 yıl kadar Boluda kalmıştık...Dönemi ve öğretmenleri ve öğrencilerini küçük kesitler halindede olsa hatırlıyorum

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    İşsiz adam durgun su gibidir, bozulup kirlenir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak