Sağlık Turizmi ve Bolu...

Geçtiğimiz günlerde Valimiz başkanlığındaki bir heyete ilimiz kamu hastaneleri sekreterliğince "Bolu'nun yeni hedefi; Sağlık Turizmi" konulu sunum yapıldı.
     Biz de yazımızda bu meseleyi ele alacağız.
     Malûm, genel olarak turizm konusu Bolu'nun "bitmeyen senfonisidir.!"
     Yıllardır Bolu'da dağ-yayla turizmi, termal turizmi, kongre turizmi ve son dönemde de spor turizmi konuşulur durur. Turizmin bu dallarında neler yaptığımız ya da yapamadığımız meydandadır!. Şimdi biraz da sağlık turizmi konuşalım bakalım!.
     Son yıllarda sağlık sektöründe ülkemizin atılımlar yaptığını görüyor ve yaşıyoruz.  Hükümetimiz 2023 yılı hedefleri içinde sağlık sektöründe önemli yatırımlar plânlıyor. Bunlardan biri de "Şehir Hastaneleri" ...Bu dev sağlık tesislerinde Ar-Ge birimleri, yüksek teknoloji merkezleri, sosyal yaşam ve büyük rekreasyon alanları bulunacak.
     Türkiye sektöre yaptığı, yapacağı yatırımları ile Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Orta Asya ve Rusya'nın bir sağlık merkezi olmayı da hedefliyor. Böylece ülkemize "tedavi amaçlı" turistler de çekmek istiyor. Bu yüzden sağlık turizmi konusu da öncelenen 2023 hedefleri arasında...
     Sağlık turizmi bizde daha yeni bir kavram...
     İnsanların sağlık sorunlarını gidermek ve daha iyi, kaliteli, uygun fiyatlı çözümler bulmak için kendi şehirlerinden başka şehirlere ya da başka ülkelere gitmelerine, yani sağlık için seyahat etmelerine "sağlık turizmi" diyoruz.
     Türkiye'de halen bu sağlık yolculuklarını sıkça görüyoruz. Özellikle büyükşehirlerin gelişmiş hastane ve üniversitelerine Anadolu'nun her yerinden tedavi için gidiliyor. Türkiye'den yurt dışına hastalar gittiği gibi ülkemize de yurt dışından çok sayıda hasta geliyor. Meselâ Dünya göz Hastaneleri bugüne kadar 107 ülkeden 350 bin hastayı tedavi etmiş. Yine Medicana Sağlık Grubu'nun hasta kapasitelerinin %20'sini yurtdışı hastalar oluşturuyormuş. Son yıllarda diş implantları, saç ekilmesi gibi branşlarda da Ortadoğu ve Avrupa'dan belli merkezlere çok sayıda hasta geldiğini görüyoruz. Yurt dışından bu tür hastalar bir paket program çerçevesinde geliyorlar ve tedaviden kalan zamanlarda o şehrin turistik yerlerini geziyorlar. Böylece turizm ekonomisine de katkıda bulunuyorlar. Tabii ki Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropol şehirlerimiz ulaşım altyapısına, gelişmiş hastanelere ve uzmanlıklara sahip olmalarıyla sağlık turizminde avantajlı olarak görünüyorlar.
     Bolu'ya gelirsek...
     İlimiz son yıllarda sağlık sektöründe oldukça gelişme gösteren Anadolu kentleri arasında sayılabilir. Bolu'da üniversite hastanesi, ona bağlı bölümler, çeşitli kamu hastaneleri yanında özel teşebbüsün sağlık yatırımlarıyla da hastalara hizmet veriliyor. Mevcutlara bir de şehir hastanesi katılırsa, nüfusuna göre Bolu "hastaneler kenti" oluyor diyebiliriz.
    Bundan 5 yıl evvel "Bolu "Sağlık Kenti" olur mu?" başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazımda "hastaneler kenti" olmak kolaydır ama "sağlık kenti" olmak zordur" diye bir tespitte bulunmuştum.
   Sağlık kenti nasıl olunuyormuş dersek...
     1- Sağlık kentlerinde ihtiyaç duyulan tüm tıbbi hizmetler "en üst seviyede,  kalitede" sunulur.
     2- Kentte sağlıkla ilgili "bilimsel araştırmalar" yoğundur ve belli hastalıklarda "gelişmiş uzmanlıklar" ön plâna çıkmıştır.
     3- Kent sağlıkla ilgili "kongre ve fuar" gibi aktivitelerin merkezi olmuştur.
     4- Kentte sağlıkla ilgili sanayi yatırımları vardır ve bir "sağlık ekonomisi" oluşmuştur.
     Bu maddelere bakarsak Bolu'nun bir sağlık kenti olmadığını söyleyebiliriz. Zaten bunları becerirsek sağlık turizminde de epey hızlı yol alırız.
     Sözün özü...
     Bana göre Bolu'nun sağlık turizminden pay alabilmesi için, öncelikle, ihtiyaç duyulan tüm tıbbi dallarda "en üst seviyede ve kalitede" tedavi hizmeti verebilen bir sektör standardına ulaşması gerekiyor. 
      Acaba Bolu'daki hastanelerimiz bu konularda ne kadar başarılıdırlar ve büyük şehirlerdeki merkezlerle ne ölçüde rekabet edebilirler?...
      Bolu'nun bir hava ulaşımına sahip olmaması da diğer dezavantajlarından biridir.
      Netice-i kelâm...
     Yazımızın başında, Bolu'da dağ-yayla turizminden, kongre turizmine, termal turizmden spor turizmine yıllardır konuşup durduğumuzu söylemiştim.
      Umarım bu zincire "sağlık turizmi" de katılmaz değerli okuyucularım.
      Dileğimiz, konuşmaktan icraata geçilmesidir!.
      *    *    *
      DEĞERLİ OKUYUCULARIMA 2013 YILINDA SAĞLIK, HUZUR VE BAŞARI DOLU GÜNLER DİLERİM.