BolununSesi; Halkın Gazetesi

MHP'deki kavga neden?

Konuk Yazar

    11 Şubat 2013

        Nedense MHP'nin başına çarpan en büyük taşlar hep en yakınından gelir !! Doğru söze ne hacet, tarihsel olarak baktığınızda bu hep böyle olmuştur.
         Rant kırıntıları ile oluşturulmuş teşkilatlardan bahsediyor, bir gazeteci abimiz. Aslında bu rantların neler olduğunu da anlatsa idi, anlardık ne demek istediğini..
         MHP İl ve İlçe yönetimleri bundan takribi bir yıl önce göreve seçimle gelmişlerdir. Ve bu yönetimlerde görev alan arkadaşlar benim tabirimle gerçek ülkücülerdir. Çünkü günümüzde bir parti düşünün iktidar partisi olmayan, Bolu'dan bir milletvekili ve ilçe belediye başkanı çıkaramayan. Belediye'ye bir meclis üyesi bile sokamayan. Geçmişte Bolu'da pek başarısı olmayan bir parti içerisinde görev yapmak üzere, elini taşın altına koymuş olan birbirinden kıymetli dürüst ve becerikli ülkücü arkadaşlardır. Hepsi genç, dinamik çalışmak için gelmiş, geçmiş yıllarda bu davaya kendini adamış fakat başarıyı sağlayamamış ağabeylerinin yapamadığını başarmaya adanmış insanlardır.
         Ama nedense göreve geldikleri günden bu zamana, başarılı olamamaları için kendilerini ülkü devi olarak nitelendiren büyüklerimizin eleştirilerinden şikayetlerinden bir türlü kurtulamamıştır.
        Yeri gelir Devlet Bahçeli'yi eleştirirler, yeri gelir il başkanını, ilçe başkanını...
          Bugün taban olarak daha iyi çalışılmış olunsa idi, laf değil icraat üretilse idi, Bolu'dan bir Milletvekili çıkarırdık ve Meclise gönderirdik. Meclis'te Devlet Bahçeli'nin yanında daha çok vekil olur. MHP daha fazla söz sahibi olurdu.
          MHP olarak Bolu'da daha çok çalışılmış olunsaydı, bir belediye başkanı çıkarır, Bolu'da kendi projelerimizi hayata geçirir, kapanan caddeler yüzünden işimizi kaybetmemiş olurduk.
          Bolu MHP teşkilatı göreve geldikten itibaren ılımlı, parçalayıcı değil birleştirici, laf değil, iş üreten bir yönetim olmaya çalışmıştır. Sık sık basın açıklamaları ile Bolu halkını aydınlatan kurum ziyaretleri yapan halkla bir arada olmaya çalışan bir görüntü vermiştir. Ama bu bir yıllık zaman içerisinde ülkücü olarak bildiğimiz, geçmişte bu davaya gönül vermiş veya hizmet etmiş hiç kimse de partiye gelip, 'Ya arkadaşlar şunu iyi yaptınız, şu iyi olmadı, şöyle yapsanız daha iyi olurdu' demedi. Sadece eleştirdi, aldı kalemi eline içindeki kini kustu..
          Aslında rant kırıntıları ile oluşturulmuş denilen parti yönetiminde görev almış arkadaşların çoğu MHP iktidar ortağı iken parti içerisinde aktif siyasette bile değildi. O zaman MHP iktidar iken bu rantları sağlayan o dönemde bu nimetlerden faydalananları bu camia kendi içerisinde bilmektedir.
         
          Birde bürosunda oturarak parti yöneten, ilçe başkanının istifasını değerlendirmek istiyorum.
          Bu teşkilat içerisinde herkes görev alabilir, başarılı veya başarısız olabilir. İstifa da edebilirsin, ama giderayak; 'ben il yönetimini eleştireyim, başarısız olduğunu söyleyeyim, yönetimi yalancılıkla suçlayayım, asıl il yönetimi istifa etmelidir diyeyim. Suçlu olarak il başkanını göstereyim' gibi söylemler, 43 yıllık ülkücü olduğunu söyleyen bir İlçe başkanına yakışmamıştır. O yönetimlerde bulunan arkadaşların hepsi pırlanta gibi insanlardır onlarla bir helalleşmen gerekirdi sayın başkan.
          O zaman adama sorarlar; 'sen madem başarılı idin de neden istifa ettin, bu bir yıllık süreçte neler yaptın, ne projeler ürettin, kaç tane üye kaydı yaptın, ayda kaç gün kaç dakika partiye geldin? Kaç köye gittin, kaç mahallede toplantı yaptın? Hangi mahalle temsilcisini tanıyorsun? Kendi yönetiminde bulunan insanlara ne gibi görevler verdin, bu arkadaşlar kendi isteği ile mi istifa etti, yoksa sen mi istifalarını istedin, ya da onlar mı seni istifa ettirdi. Yeni kurulacak olan ilçe yönetiminde görev almamaları hususunda her gün kimlere telkinde bulunuyorsun?'
           Ve bu bir yıllık süreç zarfında seni idare eden sağda solda hakkında onur kırıcı, küçük düşürücü, yeri geldiği zaman hakarete varan sözlerini duyduğu halde sabrederek Ülkücü harekete yakışır biçimde davranan İl Başkanı Sayın Mustafa Ramazan'ı gösterdiği erdemlikten dolayı da kutlamak gerektiğini de belirtmek istiyorum.
    Koltuklar gelip geçicidir, önemli olan davaya hizmet yarışıdır. Gelip gittikten sonra ardında ne bıraktığın önemlidir. Vatanın birliği beraberliği bütünlüğü içerisinde Türkiye Cumhuriyetini yaşatmak büyütmek ve tekrardan Adriyatik denizinden Çin Seddi'ne kadar söz sahibi olmak için davaya bir tuğla koymaktır.
    Saygılarımla...
                   

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik