BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kabahat koltukta...

Muharrem Demirel

    7 Eylül 2013

        "...Sen mikrofonunu topla ve dışarı çık. Bu kulübü ben yönetiyorsam sizi buraya sokmuyorum..."
    Kim demiş?
    -Boluspor Kulübü Başkanı Sayın Mehmet İnceayan...
    Köroğlu Televizyonu kameramanı garip Burhan Yeşiltaş Kardeşimize söylemiş.
    Başkanımız büyük yanlış yapmış, ayıp etmiş.
    Ama inanıyorum ki; bu sözü Bolsantur Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Mehmet İnceayan söylemez.
    -O zaman...
    Kabahat koltuk ta...
    Oturanda değil.
    -Bu koltuklarda ne menem bir şey var ki, insanları değiştiriyor.
    Sanki koltuğa oturanlara dışarıdakilerin hissedemediği bir DNA akışı oluyor gibi.
    Bu değişim başka türlü nasıl izah edilebilir ki...
    Yani diyeceğim o ki; Mehmet İnceayan'ı sorgulamayın koltuğu sorgulayın.
    Mehmet İnceayan'a dokunmayın, koltuğa dokunun.

    -Şöyle düşünsek;
    31 Mayıs 2013 tarihinden önce, Termal'e Sayın Mehmet İnceayan'ın yanına gittiniz.
    -Başkan ne yapardı biliyor musunuz?
    Çağırır...
    Yemek yemeniz için ısrarcı olur
    En kötü çay içirir öyle gönderirdi.
    Var mı yanlış!
    -31 Mayıs 2013 tarihinden sonraki başkanın yanına gittiğiniz de asan kesen biri ile karşılaşıyorsanız, burada durmalıyız...
    Mehmet İnceayan'ları değil koltukları ve o koltukların ağırlıklarını sorgulamalıyız.
    Koltuğa oturmadan önce bakıyorsun Melaike...
    Sonra... Bu koltuğun gücünün esiri, oluyorlar ki, sormayın.
    Her şeyi biliyorlar, her şeyi söylüyorlar, her şeyi kendilerine hak görüyorlar.
    Gazcılara ve sazcılara değer veriyorlar, sonra da hata üstüne hata yapıyorlar.
    Koltuk gittikten sonra ise, "Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu da bir şey kaybettirmez."durumuna düşüyorlar, yalnızlaşıyorlar
    Kısacası olmadı... Yakışmadı...
    İster atanmış, ister seçilmiş olsun herkes için,
    -Esas olan;
    Mevkilerin ve makamların gelip geçici olduğuna inanarak, "Kubbede hoş sedalar bırakmak."değil mi?
    -Esas olan;
    Hayır ve güzelliklerle anılmak değil mi?
    -Esas olan;
    Eğlencelerde karşılıklı oynadığımız,
    Acılı günlerde hemen yanı başında olduğumuz,
    Namazlarımızda omuz omuza saf tuttuğumuz inananlarla,
    Bugün yine,
    Bolumuzun, Bolusporumuzun menfaatleri için koşuşturmak değil mi?
    -Esas olan;
    Dünün mutluluklarını paylaştıklarımızla,
    Bugünün olumsuzluklarını da bölüşmek değil mi?
    -Esas olan;
    Keşkelere düşürtmemek,
    "Tanıyamamışız", "yanılmışız," dedirtmemek değil mi?
    -Esas olan;
    Bulunulan her makamın şerefinin oturanı ile olduğunu unutmamak değil mi?
    -Esas olan;
    Merdivenleri çıkarken olduğu gibi,
    İnerken de iyi ve güzel özelliklere sahip olmak değil mi?
    Öyleyse ne oluyor bizlere.
    Niye herkes birbirine acımasızca vuruyor, bireysel huzursuzluklarını Bolumuz ya da Boluspor üzerinden yapıyor.
    Sayın Valimiz İbrahim Özçimen'in, Bolu Gazeteciler Cemiyeti Kongresi'nde yaptığı bir konuşmasının bir bölümü hala daha aklım da...
    -Ne demişti?
    "...Gazetelerde, gazetecilerde aranan kalite, inanın Vali'de aranacak kaliteden daha az önemli değil...""
    Mesaj çok güzeldi.
    Ama bence bu mesaj sadece basına olmamalı...
    Kalite ise herkese kalite...
    Valilere, Milletvekillerine, Başkanlara, Müdürlere, Yöneticilere...
    İnsan olan herkese...
    Ve
    Lütfen İHLAS!
    Yoksa Bolumuzun ve Bolusporumuzun sonu İFLAS...
                                                                                                                         
                                                                                                                                       

     

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Şüphe etmek, bilmeye atılan ilk adımdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak