BolununSesi; Halkın Gazetesi

29 Ekim'in ardından

Cumhur Bandakçıoğlu

    31 Ekim 2013


          Bir 29 Ekim'i daha geride bıraktık. Cumhuriyetimiz 90. yaşına bastı. İnsan ömrü için oldukça uzun olan bu süre, ülkeler tarihi için ise oldukça genç bir yaş olarak değerlendirilmekte. Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk'ün dehasının en büyük eseridir ve bu toprakların sahiplerine en büyük hediyesidir Cumhuriyet! Herkes için büyük anlamlar taşıyan 29 Ekim tarihi benim için çok daha özeldir. Dünya'ya gözlerimi açtığım tarihtir. Düzenli olarak her sene biraz şımarma şansını yakaladığım gündür.
          Cumhuriyeti bizlere hediye eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını layıkıyla anmak ve sahip çıkmak bu ülkede yaşayan herkisin birinci dereceden görevidir.  Bunun tersini düşünmek sadece ve sadece acizlik ve zavallılıktır.
         Son yıllarda hepinizin bildiği ve gördüğü üzere milli bayramlarımız ve milli değerlerimiz çeşitli bahanelerle sulandırılmaya başlanmıştır. Bu sulandırmanın esas amacı çok açık ve net olarak, Mustafa Kemal Atatürk ismini unutturmak, dolayısıyla yok ettirme gibi gözükmektedir. İşin en acı noktası ise bu oyunu sergilenmesine ön ayak olan herkes esasında birer Cumhuriyet çocuğudur. Geldikleri mevki ve makamlara Mustafa Kemal Atatürk'ün dehası sayesinde gelmişlerdir.
         İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AKP'li ilçe belediyeleri, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili kullandıkları kutlama reklamlarında Atatürk figürüne yer vermemişlerdir. Güya, asrın projesi olarak nitelendirilen Marmara Ray (DSP MHP ANAP Koalisyonun da projelendirilmiş) zoraki ve emrivaki olarak 29 Ekim'e yetiştirilmiş, sözde çifte bayram yapma gayretinde, özde ise 29 Ekim'in önüne geçmek için siyasi propaganda yollarına başvurulmuştur.
         Bolu'muzda ise,  mevsimsel olarak festival takvimlerine uymayan bir tarihte 'Köroğlu Festivali' icat edilmiş, Cumhuriyet Bayramı'nı daha dolu dolu kutlama, çifte bayram yapma gibi masumane gerekçeler sunulmuştur. Ne kadar iyi niyetle de yapılsa, benim gibi art niyetliler için Cumhuriyet Bayramı'nı gölgelendirme faaliyetinden başka bir şey değildir. Tartışmaya açık bir tarihtir. Bu festivalin tarihi kesinlikle değiştirilmelidir.
          29 Ekim gecesi Anıtpark'ta bulunan Atatürk Heykeli karanlıklar içinde bırakılmıştır. Oldukça manidardır. Maalesef bunu Bolu basının da hiç kimse (muhtemelen fener alayına gitmiş olmalılar ki) bu karanlığı görememiştir.
          Tüm bu yapılan gereksiz siyasi manevralara rağmen, gerek yerel basından takip ettiğimiz, gerekse özel haber kaynaklarımızdan aldığımız haberlerden, Bolu'da tarihin en büyük fener alayının gerçekleştirilmiş olduğunu görüyoruz. Bazı haber yorumlarında ise fener alayının CHP tarafından siyasalaştırıldığı suçlamaları yapılmıştır. Ben bunlara katılmıyorum. CHP, fener alayına sahip çıkmıştır. Diğer partilerde fener alayına organize bir şekilde katılsaydı onlarında fotoğrafları ertesi gün gerek yazılı gerekse internet basınımızı süsleyeceğinden hiç kuşkum yoktu.
          Keza ülkenin büyük bölümünde Atatürk ve Cumhuriyet'e büyük kalabalıklarla sahip çıkılmıştır. 29 Ekim 2013 tarihinin iyi okunması gerektiğini düşüyorum. Aksi takdirde AKP, kendi gemisine bir şekilde binmiş, esasında Atatürk ve Modern Türkiye'ye gönülden bağlı Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP, DYP çizgisindeki seçmenlerini kaybedecektir.
           Birlikte, nice 29 Ekim'lere,  'Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesillerle birlikte. William Shakespeare, Hamlet adlı eserindeki ünlü monoloğun da  'Olmak ya da Olmamak' derken biraz eksik kaldığını düşüyorum.  Evet, doğrusu 'Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür'  olmak olabilmektir,  işte bütün mesele buradadır.


     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak