BolununSesi; Halkın Gazetesi

Atar sırtından

Sinan Gökdemir

    25 Mart 2014

         Geri sayım başladı. Az bir zaman kaldı sandıklara gitmeye. Bahane üretmeden herkes sandık başına. Hiç kimsenin bana ne deme lüksü yok. Ne olacakmış sanki, ne değişecekmiş deme lüksümüz yok. Umut'un bittiği yerde hayat biter.
    Badem ağaçları kışın çiçek açıyorsa, umut hiçbir zaman bitmemeli. Kendimizden geçeriz çocuklarımızdan asla. Onlara güneş toplama sözümüz var. Güneşli günler görsün çocuklarımız. Motorları maviliklere sürsünler. Onlardan bunları esirgemeyelim.
         Ve dönelim ilçemize. Hastane binamız yapıldı. Ve geçenlerde hizmete başladı. Ne güzel. Tabi ki mutlu olduk. Yalnız burada atlanmaması gereken bir husus var. Mengene lazım olan hastane binası mıydı, yoksa ekipman ve personeli ile tam donanımlı bir hastanemi?
         Bildiğim kadarı ile uzman kadrosu olmayan yeni hastanemiz oldu. Ümit ederim ki uzman kadromuzda gelsin. Alt yapısı komple yenilendi. Sanırım bitme aşamasında. Ne kadar çalışıp çalışmayacağını zaman gösterecek.
         Sanki büzler ufak gibiydi. Akıntıyı sağlamak içindir belki dedik. Hala beton büz kullanılmasını anlayamadım. Dedim ya her şeyin cevabını zaman verecek. Yıllardır dilimize doladığımız su şebekesi izale hattına benzerse sonu, yandık ki ne yandık. Su demişken, su izale hattı da yenileniyor. Çalışmaları sürüyor. Yalnız yolu malum sebeplerden ötürü uzamış.
         Aynı iktidarın iki belediyesinin arasına nifak soktu bu iş. Pazarköy öyle olmadı değil diyor. Mengen suyumuzu çaldılar, engellediler, yolumuzu uzattılar diyor. Sonrasını herkes biliyor. Her şey ortada. Bu su işi su götürür mü, götürmez mi göreceğiz.
         Eski araçlar hurdaya verildi.Yerine alınanlardan sıfır olan makam ve çöp arabası... İtfaiye aracımızın üstünde hala Köylere Hizmet Götürme Birliği yazıyor. İtfaiyeci desen o yok. Kim denk gelirse o gidiyor yangına... Üzerlerinde elbisesi ,kafalarında bareti yok... Hangisi kurs görmüş bilmem. Daha doğrusu kimin ne iş yaptığı belli değil gibi. Herkesin her işe sürülmesi tuhaf. Personel arasında adalet sağlanmalı. Yoksa herkes kolundaki saate beş olsun diye bakar. İş bölümü sağlanmalı. Aşçılar festivalimizin hali içler acısı duruma geldi. Sonuncusu Suriye'deki kanlı olaylar gerekçe gösterilerek, eğlenceden uzak yapıldı.
    Halbuki aynı gün tüm ülke televizyonlarında her türlü yayın serbestti. Biz Suriye'nin yasını tuttuk.101 metre şiş kebabı yapılan festivallerden ne günlere geldik. Birde ağzımıza doladık, uluslar arası diye...
         İki yıllık üniversitemizin yanına birde dört yıllık üniversitemiz oldu. En güzel hizmet bence bu oldu. Buna vesile olan, bunun yolunu açanda bana göre Ahmet Kahraman'dır. Yeni lise binasını yapmakla, eski yerleşkenin üniversite olarak kullanımına ön ayak olmuştur. Orada kafama takılan niçin üniversite binası yapılmamışta, lise binası yapılmıştır?
         Sahi üniversitenin kazanımında emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Ben kısaca Aşçılık Lisemiz diyeceğim. Ek derslik binası bitmek üzere. Bir de, Mengenli öğrencilere özel kontenjan verilse. Bunun yanında bu öğrencilerin kalacağı yurt noksanlığını gidermekte geciktik. Ve gençlerimizin ne amaçla açıldığı belli yurtlarda kaldığını görmezden geldik. Bu en büyük zaaflarımızdan biri oldu.
         Ramazan aylarında aklımıza gelen yardımseverliğimizle 30 gün boyunca masraflarını dernek, kurum, kuruluş, esnaf ve yardımseverlere yüklediğimiz iftar yemekleri yerine ihtiyaç sahibi öğrencilere burs versek daha fazla sevap sahibi olamaz mıyız acaba? Tutturdular Mengene doğal gaz getireceğiz diye. Bunu kargalara söylemeyin gülmesinler size.
    Piknik tüpünü zor alıyor vatandaş. Hiçbir binanın doğal gaza uyumluluğu yok iken, birde onu getirirseniz başına iş çıkarırsınız milletin. Kaç kişi o tesisatı döşeyebilecek hesapladınız mı?
         Döşeriz gitsin diyorsanız başka... Doğal gazınızda biber gazınıza benzemesin sakın. Bayrak direğimiz var Serpek mevkiinde. Hani açılışında yaptığımız. O hoşuma gitti benim. En azından tepesinde Türk bayrağı dalgalanıyor.
    Aşçı heykelimize laf ettirtmem. Tüm samimiyetimle evladiyelik bir heykel oldu. Yakıştı. Ağırlığı var. Başkaları ne düşünür bilmem. Ama eskisini depoya kaldıracağımıza, restore edip okullarımızdan birine hediye etseydik.
         Şu terminal binasının yanına yapılan bina. Alt kat sıhhi banyo anladık. Diğer iki kat hiçbir şekilde işe yarayacak bir şey değil. Mescidin merdiven kenarında, bay bayan tuvaletlerin yan yana ve yetersiz olduğu bir yerde o bina gereksiz oldu gibi.
    Terminalin var olup da bir türlü yakılamayan kaloriferleri bir günde yakıldı. Belediye yakıt konusunda da oldukça özverili oldu. Son beş senedir de hiçbir ısınma sorunu yaşanmadı. Halbuki ondan önceleri bu durum utanç vericiydi. Ben o binaya harcanan para ile Mengene büyük çok amaçlı bir salon yapılmasını arzu ederdim. Hem festivallerde aşçılarımızın stantları kurulur, hem düğün derneklere kiralanarak Belediyemize önemli bir gelir kaynağı olurken ilçemizin de önemli bir ihtiyacı karşılanırdı. İlçemizin ortasından geçen çift yol sebebi ile Aşçılık lisesi başta olmak üzere önemli yerlere geçiş verilmemesi hala sıkıntı yaratmakta.
         Alt yapı çalışmaları ile bozulan yerler yapılıyor. Birde kat ruhsatı meselesi var. Tabi ki doğru olan yapılsın. Ama şehir içine üç kat ruhsatı verilmeyip de, devletin dere kenarına yapılan tokiye verdiği kat ruhsatı emsal teşkil etmiyor mu? Elbette ki ediyor. Devlet yapar, vatandaş yapamaz.
         55 köy ve iki beldemiz vardı. Pazarköy Belediyesi kapatılınca 56 köyümüz oldu. Pazarköy Jandarması gitti. Askerlik Şubemiz gitti. Sedaş haftada bir gün hizmetimizde. Adliyemiz son anda kurtuldu. Eee o zaman Mengen'in kaybedecek zamanı tabi ki yok. Gelinde hiç olmaz ise Gökçesu ve Mengen Belediyelerini de kapattırın. 58 köye çıkarın ve Gerede'ye bağlayıverin Mengen'i. Sizde kurtulun bizde kurtulalım. Valla ben orasını burasını bilmem. Partisinden halen görevdeki baş- kanımız Osman Eraslan aday gösterilseydi, görev başında olmanın avantajı ile Mengen de seçim atmosferi daha farklı olurdu kanaatindeyim. Bu sözlerimden ne anlam çıkarırsanız çıkarın. Bu böyle.

         Ne demiş atalarımız... Dere geçerken at değiştirilmez... Binicisini yadırgar, "atar sırtından". İstersen jokey ol...
    Yüreğinizden sevgiler, yüzünüzden gülücükler eksik olmasın. SEVGİYLE KALIN.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak