Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Rakamlarla Çernobil

Yeşim Seçen

    24 Nisan 2014

         Nükleer enerjiyle yeni tanışacağız, inşaatları başladı bile... Birkaç nükleer santralimiz olacak ama Çernobil'de 1986 yılı Nisan ayında yaşanan dehşetli felaketin nasıl bir yıkıma yol açtığını da unutmamamız ve unutturmamamız gerekiyor... Aksi halde nükleer tarihi tekerrür ettirmemiz işten bile değil...

         Bugün Ukrayna'da her yıl 6.000 çocuk, genetik kalp kusurlarıyla dünyaya geliyor ve bunlardan 3.000'i yetersiz tıbbi koşullar nedeniyle hayatını kaybediyor.
    1986 yılından bu yana doğan çocuklarda doğum kusurlarında yüzde 200 artış, konjenital doğum deformitelerinde (doğumda genetik ortopedik sorunlar) yüzde 250 artış görülmekte.
        Belaruslu çocukların yüzde 85'i, Çernobil mağduru olarak kabul ediliyor. Bu çocuklar, her zaman kendi sağlıklarını etkileyebilecek ve bir sonraki nesle aktarabilecek genetik belirtilerden bir ya da birkaçı ile yaşamlarını sürdürmek zorunda.
        UNICEF, çocukların kemik, kas ve bağ dokusu sistemi kusurlarında ve malign yani kötü huylu tümörlerde yüzde 38, kan dolaşımı bozukluklarında yüzde 43 ile 63 arasında artış belirledi.Bu tür rahatsızlıklara maruz kalan çocukların yaşamlarını sürdürebilmesi için yetimhanelerde ya da rehabilitasyon merkezlerinde paylarına düşen rakam ise sadece 1€'dur.
       2004 yılında ise 17 yaş altı çocukların yüzde 26'sı yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.
        Halen bir milyondan fazla çocuk, radyasyonla kirlenmiş bölgelerde yaşamaya devam ediyor.
        Felaketten doğrudan etkilenen 7 milyon insan, nükleer tarihin en yüksek radyasyon oranına maruz kaldı.
        Meme kanserlerinde yüzde 200 artış, kanser türleri ve lösemi sıklığında yüzde 100 artış ve tiroit kanser insidansında (hastalık sayısında artma, sıklık) ise yüzde 2.400artış gözlendi.
        Belaruslu tıp doktorları birçok kanser türünde artış belirledi.

        Ölüm oranları doğum oranlarını geçti.

        Belarus topraklarının yüzde 99'u, uluslararası kabul seviyelerinin üzerinde ve değişik derecelerde kontamine (bulaşık, kirlenmiş) oldu.
        2 bin kasaba ve köy boşaltıldı ve 1986 yılından bu yana 400 binden fazla kişi bölgeden tahliye edildi. Halen 70 bin tahliye için planlamalar yapılıyor.
        Ölüm vadisi olarak bilinen ve girilmesi yasak bölge alanı, 30 ila 70 kilometrekare daha genişletildi ve bu bölgelerde hiçbir insanın yaşaması, hiçbir zaman mümkün olmayacak.

        Plütonyum gibi toprak ve havayı enfekte eden kirleticiler, 24 bin yıl süreyle bölgeyi zehirlemeye devam edecek.
        Felaketin ekonomik maliyetleri nedeniyle Belarus yıllık bütçesinin yüzde 20'sinin felaketin izlerinin silinmesine ayırıyor.
        Çernobil felaketinin sonuç ve maliyeti, sağ kalanlar tarafından üstlenilmiş olup, nesiller boyunca gelecek kuşaklara aktarılacaktır.
        Felaketin izlerinin silinmesinin sadece Beyaz Rusya'ya, 235 milyar dolara mal olacağı hesaplanmıştır.
        Belaruslu yetişkinler günde sadece 2,50€ ile geçinmekte, ülkede 1,7 milyon insan yoksulluk yaşarken, 178 bin kişi yoksulluk sınırının yarısında yaşamaktadır.
        Kaza sonucu, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından yayılan radyasyonun 200 katı açığa çıktı.
        Patlamayla birlikte ilk anda 100 milyon küri (radyoaktif ışınların doz birimi) kadar radyasyon serbest kaldı.
         Bilim adamları halen 250 milyon küri kadar radyasyonun ortamda bulunduğunu tahmin ediyor.
        Radyasyonun yüzde 70'i Belarus'u etkiledi ve 7 milyon Belaruslunun üzerine serpildi.
        Bilim adamları, 04,57 megatonluk bir kuvvet üretecek ve tüm Avrupa'yı kontamine edebilecek bir başka patlama olmasından korkmuştu.
        800 bin erkek hayatlarını riske ederek, yüksek oranda radyasyona maruz kaldı. Bunların 25 bini ölürken, 70 bini iş göremez hale geldi. Ölümlerin yüzde yirmisi yani 5 bini intihardı..
          Bu listeyi uzatmak mümkün ancak okurların kafasını daha fazla karıştırmadan şunu söylemek istiyorum; 'ÇERNOBİLİ UNUTMA!'

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek ( yapmak ) lazım.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak