BolununSesi; Halkın Gazetesi

Fotoğraf.. Mühür.. Kaşağı.. Parmaksız Yaşar..

Erdoğan Mühürcüoğlu

    30 Aralık 2015

           Fotoğraf.. Mühür.. Kaşağı.. Parmaksız Yaşar..
            Hani Tombala'da biri Torba'dan bir numara çekip yüksek sesle okur ya; Ve sen çıkan sayı var mı diye kartına bakar, varsa, üzerini kapatırsın.. Bir sıra kapatırsan '1. çinko” 2 sıra kapatırsan '2. çinko” hepsini kapatırsan 'tombala” olur.. Biz bunu başka bir şey üzerinde denemek istedik bugün.. Bolu Lisesi'nin 1968 yılındaki Konya gezisinden fotoğraflar vardı önümüzde.. Vefat eden arkadaşların üzerini tek tek kapatalım dedik tombaladaki gibi.. Bir fotoğrafta 1nci çinko yaptık bir başkasında 2'nci çinko.. Hele bir fotoğraf vardı; hiç kimse kalmadı üzerinde.. Bir köşede uyuklayan 'Dalmaçyalı' vardı, o kaldı sandık, meğer en önce o gitmiş..
    * * *
          'Nurlar içinde yat Serap' dediğimiz bir başka fotoğraf; Ömür'ün kolunda Özden, Erkan'ın yanında İsmail Yar, onun yanında Taner.. 'Senin gülerek çektirdiğin fotoğraflara ben ağlayarak bakıyorum' demiş ya bir abi.. O durumdayız.. 'Bak şu en solda 'at kuyruğu saçlı' kız' var ya' 'Eveet? 'O yok artık.. 'Hadi ya! ortadaki çocuk; Reha? 'O da yok.. Süha da yok, Mehmet de yok.. En son Trabzon'daydı Mehmet.. Vali Yardımcısıydı..
    * * *
           Bir tarihte bir gezi otobüsünün yaptığı kaza vardı hatırladınız mı? O geldi aklımıza.. Enkaz yerinden yapılan canlı yayında otobüsten arda kalan bir kağıt parçası bulmuştu görevliler.. Üzerinde "Dünyada ölümden başkası yalan" yazan bir kağıt parçası.. Camlarını kıramadıkları otobüsün içinde ölen bir otobüs dolusu öğrenci.. Olay yerinde 'Gitme dedik sana di mi oğlum..! diye ağlayan acılı baba, çenesi titreyerek..
    *
         Faydası yok geç kalınmış figanın, 
         Dünyada ölümden başkası yalan..
    *

           MÜHÜR
           Muzaffer Işın döneminde çekmecemde 5 tane mühür vardı diyor Raif abi.. 'Yazı İşlerinin mühürü, Encümenin, Evlendirme dairesinin, Belediye Başkanı'nın , Belediye Meclisinin.. 5 tane mühür.. 'tak tak tak.. Bir gün Muzaffer Bey'le belediyede oturuyoruz.. O zaman eski nikah salonuydu bizim yerimiz.. 'Başkanlığa adaylığımı koysam mı Muzaffer Bey? diye bir yoklama yaptım.. 'La işin mi yok Raif' dedi Muzaffer Bey 'zaten bütün möhürler senin çekmecede..' 
    * * *
           İnsan, nikahını kimin kıydığını asla unutmazmış.. Önemli bir an çünkü nikah.. İster Serafettin Çelikbaş kıysın, ister Raif abi, ister Nadide hanım, ister Emine Abakay; Hiç farketmez.. Bizimki 'vakit darlığı' nedeniyle 'yıldırım nikahı' olarak kıyıldı.. O yıllarda Yıldırım nikahı için mahkeme kararı gerekiyordu.. Hakim; Tamam! bu adam evlensin! derse elindeki mahkeme kararıyla nikah memuruna gidiyordun.. Hatırlıyorum da; arkadaşlar arasında epey eğlence konusu olduydu bizim nikah.. Güya mahkeme 'Kamu yararı var' demiş 'Canavarca hislerle ortalarda dolaşmasının sakıncası' demiş.. Hahahaha.. Yalan, İftira..!

           KAŞAĞI..
           Sizin de dikkatinizi çekmiştir.. Bazı insanlar elini hangi işe atsa başarırlar.. En zor şartlarda hem kendi işlerini yaparlar hem de hobileriyle önemli başarılar elde ederler.. Bir yerde okudum; sen istediğin çalış, çabala, çok özel eğitimlerden falan geç; Hiç kıymeti harbiyesi yokmuş.. Önemli olan 'azim'miş, öğrendiklerini hayata geçirebilme kararlılığıymış, medeni cesaret'miş..
    * * *
            1934 senesinde, 'Ayşe Nihat' ve 'Ayşe Hikmet' adlarında iki bayan var.. Bunlar Bolu'da ilkokul öğretmeni.. Ayrıca Halkevi'nin düzenlediği oyunlarda sahne alıyor bu hanımlar.. O kadar başarılılar ki; Canlandırdıkları kişiler, kullandıkları aksanlar falan müthiş.. Ömer Seyfettin'in en çok bilinen eseri; 'Kaşağı' yı oynamışlar mesela; İzleyenler oyunun etkisinde kalıp günlerce 'höngür höngür' ağlamış.. 
    * * *
           Ben 'Kaşağı'yı Ayşe Erzincanlı Hocanım'ın ısrarıyla okumuştum.. Yorganı başıma çekip geceler boyu ağladığımı hatırlarım.. Aslında çok basit bir hikaye.. İki kardeş var ve büyük olanın kendi işlediği bir suçu kardeşinin üzerine atması.. Küçük kardeşin hastalanıp ölmesi üzerine abi'nin çektiği vicdan azabı.. 'Eğer bir suç işlemişseniz arkasında durun' gibi bir mesaj vardı hikayede, 'yalan söylersen birisi ölür' gibi.. 
    * * *
           Baktım da; Kaşağı'nın ne işe yaradığını çevremde kimse bilmiyor.. Ben Dedemden dolayı biliyorum.. Daha önce de bahsi geçti, Ulaşım sektöründeydi dedem.. At arabasıyla yolcu taşımacılığı yapardı.. Arada sırada elinde 'kaşağı' atları tımar ederdi; görürdük.. 'Business class' yolculukların yapıldığı konforlu bir araba tabii.. Atların tımarlı, arabanın bakımlı olması lazım.. Adapazarı yolunda elini kulağına bir atarmış dedem İsmail ağa, yolcular mest olurmuş.. Arabasının 'business class' olması da ondan zaten.. Şarkılı, türkülü.. Neyse.. Yani; sırtı kaşımak için ucu 'el biçiminde' olan bir alet var ya; onun gibi bir şey Kaşağı.. 'At tarağı' gibi belki.. 
    * * *

             PARMAKSIZ YAŞAR..
             'At tarağı' deyince 'parmaksız Yaşar usta' vardı o geldi aklıma.. Eskiden gazeteler 'kurşun harfler yan yana dizerek' hazırlanıyormuş ya; 'Parmaksız Yaşar' usta bir gün; "Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Bolu'ya gitti" diye başlık atacak; yanlışlıkla (r) nin yerine (p) yi koyunca Ulus gazetesinde 'Fatin Puşt'u Bolu'ya gitti' diye çıkmış haber.. Kıyamet kopmuş.. Şeytanın işi.. Bi daha göz attım yukarıya, At tarağına....
    * * *
           Bolu'lu bayan öğretmenleri anlatıyorduk.. Bakanlık bu iki yetenekli öğretmeni merkezden alıp uzak bir dağ köyüne vermek isteyince; Bolu ayağa kalkmış.. 'Bizim Artisleri bi yere gönderemezsiniz demişler.. Recep Peker'le, dönemin Milli eğitim Bakanı Abidin Özmen müdahale edinceye kadar sürmüş tartışma.. Sonunda maalesef kızları almışlar Merkez'den.. 
          Herkese mutlu, huzurlu ve sağlıklı yıllar diliyorum..
           Hoşça kalın..
                                                           

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak