2016 Seçim mi? Geçim mi?

       2016 SEÇİM Mİ? GEÇİM Mİ?

       Acısıyla, tatlısıyla ülkemiz ve Ortadoğu açısından zor bir yılı geride bıraktık. 2015 yılı siyasal açıdan tam bir kutuplaşmanın yaşandığı ve başkanlık sistemi tartışmaları arasında geçen bir yıldı. Bu tartışmalar ve kutuplaşmaların yaşandığı süreci iyi okuyan ve yöneten bir Cumhurbaşkanı izledik. 2015 yılının son günlerinde de anayasa değişikliğine ilişkin çalışmalar ve görüşmeler siyasi partiler arasında yürütülmeye başlandı. Kanaatimce 2016 yılı anayasa değişikliğinin ana tartışma konusu da başkanlık sistemi üzerine olacak. Bunun sonucu olarak da ülkemizin tekrar kutuplaşma ortamına sürükleneceği kanaatindeyim. Hatta muhalefet partilerinin ülkemizdeki son durumları dikkate alındığında 2016 yılında bir erken genel seçimin kapıda olduğunu aşikar. Kavga yaşanmayan CHP il kongresi yok gibi, MHP'de liderlik tartışması almış yürümüş durumda, HDP ise malumunuz hendekler ve demokratik özerklik tartışmalarında tam bir curcuna. Bu süreçte İmralı'daki zat-ı muhteremin de sahneye çıktığını ve çözüm adamı imajı çizdiğini görürseniz şaşırmayın derim. Bu süreçte daha güçlü bir meclis aritmetiği için sayın Cumhurbaşkanı'nın erken genel seçimi zorlayacağını düşünüyorum.
        2016 yılı vergi mükellefleri ve işverenler için vergi, SGK affı gibi düzenlemelerinin de yapılacağına inanıyorum. 2016 yılı son çeyreğinde Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişlemeye gittiği bir yıl olacak. Bunun sonucunda da malumunuz 1 avro = 1 $ eşitliği sağlanacak. 2008 yılı sonunda FED tarafından da benzer bir uygulama yapılmış ve başta ülkemiz olmaz üzere tüm dünyada bir kaynak bolluğu yaşanmıştı. 2016 yılı sonunda benzer bir durum büyük ihtimalle tekrar yaşanacak. Bu kaynak bolluğunu umarım ülkemiz bu defa daha iyi değerlendirir.
        Platon devlet ile insan arasında büyük bir benzerlik olduğuna işaret etmiş ve devletin büyük bir canlı organizma olduğunu söylemiştir. Bu açıdan bakıldığında ülkemizin de büyük canlı bir organizmadır. Bu canlı organizmanın sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebilmesi ve aydınlık geleceklere yürüyebilmesi için evrensel değerlere uygun 'Hukuk ve Eğitim Reformları” şarttır. Ülkelerin gelişmesi ve kalkınması açısından önem verilen unsurlardan biri de her yönden yetişmiş insan gücü olmaktadır. Yetişmiş ve nitelikli insan gücünün artmasını sağlayacak en önemli araç ise eğitim olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir ülkenin gelişmişliği; o ülke insanlarının iyi ve sürekli bir eğitim almaları ve bununla kazandıkları bilgi, beceriyle ekonomik büyümeye yapabilecekleri katkıya bağlı olmaktadır. Bugün için iktisadi ve sosyal açıdan gelişmiş dediğimiz ülkelerde nüfus azalmasının getirdiği nitelikli insan gücü ihtiyacı ciddi bir sorun yaratacaktır. Ülke olarak elimizdeki genç nüfusu yetişmiş ve nitelikli işgücüne dönüştürecek eğitim reformlarını yapamaz isek bir nesli kaybetme riskimiz oldukça yüksektir. Yetişmiş ve nitelikli insan gücünün yanında; seçim barajının %5 olduğu, siyasi partiler kanununun değiştirildiği, YÖK'ün kaldırıldığı ve üniversite yönetimlerinde öğrenciler ile çalışanlarında söz sahibi olduğu, HSYK'nın yapısının daha özerk ve denetlenebilir hale dönüştürüldüğü hukuk reformları ile ülkemiz özlediği sosyo-ekonomik refaha kavuşacaktır.
       Tüm hayallerimizin gerçekleştiği, barış, sevgi, kardeşlik ve sağlık dolu yıllar diliyorum.
                                      Yanlışıyla doğrusuyla;
                   Şapkasını önüne koyarak YAZAN Adam