BolununSesi; Halkın Gazetesi

Dostlar alışverişte görsün

Muharrem Demirel

    25 Nisan 2016

    Hani 'Kardeşim bu budak deliği değil, göözzzz göz!' derler ya.
    İşte o güzel gözleriniz görmüş ise,
    Ki ben de gördüğünüze inanıyorum.
    Ve gördüğünüz içinde size soruyorum:
    Karaçayır'da 18 trilyon lira verip te yaptırmış olduğunuz Spor Salonu, içinize sindi mi sinmedi mi?
    Vatandaşın vergileri ile yapılan bu spor kompleksinde kul hakkı,
    Saçı bitmedik yetimin hakkı yenmiş mi yenmemiş mi?

    Yenmiş…
    Salonların zeminine döşenen parkeden, boyadan badanadan sıvadan,
    Vatandaşın oturması için yapılan koltuktan
    İşçilikten kaliteden, ustalıktan; her şeyden çalmışlar.
    Ağır mı kaçtı?
    O zaman düzeltiyorum; kısmışlar.
    18 trilyon verilerek yapılan o güzelim tesisi, 'Dostlar alışverişte görsün.' Hesabı yapmışlar.

    Tesise dışarıdan şöyle bir baktım.
    Bu projeyi hayata geçiren iktidar ve bu iktidara destek verenler adına gururlandım.
    Sonra tesisi en ince ayrıntısına kadar gezdim, inceledim, yapılan işlere baktım.
    Baktım da…
    İş BAKMAKTAN öteye geçip, GÖRMEYE gelince ise utandım…
    Derler ya; Dışarıdan baktım yeşil türbe, içine girdim estağfurullah tövbe.'
    Üzgünüm ama tesis aynen böyle…

    Bir süre önce bu spor salonunun açılışı yapıldı,
    Önce bizim vergilerimizle de yapılmış olsa böyle bir tesisi İlimize kazandırdıkları için ilgililere teşekkür ediyorum.
    Her şey inceden inceye tasarlanmış, yok yok! Her şey var, mükemmel tasarlanmış bir proje.
    Tam bir Avrupalı,
    Fotoğraf iyi düşünülmüş ama ya çıkan resim?
    Aaaaa!
    Hiç mi bakmadınız hiç mi denetlemediniz be Müslüman Kardeşim!

    Sayın Bakan, Milletvekillerimiz, ilgililerimiz, de mutlaka görmüşler, bakmışlar kendilerine göre tespitte bulunmuşlardır.
    Ama ben de sormak isterim; salonların zeminlerindeki, sayısız budakları gördünüz mü?
    Siz de benim düşündüğüm gibi;
    Görüntü kirliliği bir yana, bu zemine çarpacak olan topun budakta ayrı, diğer tarafta ayrı zıplayacağını ve sporcunun konsantrasyonunu bozacağını düşündünüz mü?

    Ya koltuklar? Ona ne demeli?
    Daha çok insan otursun diye koltukların sayısını artırmışlar.
    Artırmışlarda yabancı dil ile ergonomik değil.
    Yani
    O koltuklarda belki de 2-3 saat oturacak olan insanlar ile koltuk arasındaki uyumsuzluğun farkında olamamışlar.
    Oturduğunuz da sizden sonra bir sonraki koltuğa oturacak olan kişinin nasıl geçeceğini hesaplamamışlar.
    Korkuluklar filan var ki, eğreti; belli ki, firmaya sonradan yaptırmışlar.

    'Daha kesin teslim yapılmadı, hatalar var ise düzeltilir.' Derseniz, size şunu sorarım.
    Kendinize yeni bir ev yaptırırken, 'Ya kardeşim sen bir yap ta beğenmediğimiz yer olursa sonra söker yeniden yaparız.' diyor musunuz?
    Banyonun kale bodurları, salonun zemini döşenirken,
    Boya badana, sıva yapılırken, kapı pencere doğramaları takılırken,
    'Kalitesiz malitesiz fark etmez daha düne kadar oturacak evimiz yatacak döşemiğimiz yoktu buna da şükür.' mü diyorsunuz?
    Yoksa
    Aman kardeşim işini iyi yap. Yoksa hanım beni kapının önüne koyar vallahi.' deyip, ince eleyip sık mı dokuyorsunuz.
    Tabii sık dokuyorsunuz.
    O zaman devletimizin işleri yapılırken niye gevşek davranıyorsunuz, kendinize hak gördüğünüzü vatandaştan niye esirgiyorsunuz?
    Vatandaşın saflığını temizliğini niye suiistimal ediyorsunuz?

    Yukarıda da belirttik, böyle bir tesisi kazandırdıkları için iktidara teşekkür ettik.
    Yapılan iyi işler var ise, yine ederiz
    Ama böylesine iyi düşünülmüş bir proje, imkânlara rağmen iyi ve istenilen kalite de yapılmamışsa gerçekleri söylemesini de bilmeliyiz.

    Yazımı sonlandırıyorum.
    Yanlışım ya da kasıtlı olarak yönlendirmem olduğunu sanmıyorum.
    Ama
    Aksi düşünülüyorsa, cevap bekliyorum.

                                                                   

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak