Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Geri Vites

Konuk Yazar

    10 Nisan 2017

    GERİ VİTES

    Sayın okuyucular, bilindiği gibi önümüzdeki Pazar günü (16 Nisanda) yeni anayasa teklifinin halk oylaması (referandum) yapılacaktır. Devletin bu gününü ve yarınlarını önemli ölçüde etkileyecek olan bu teklif için evet veya hayır oyu kullanacağız. Bir başka yazımda da belirttiğim gibi ne olduğunu bilmediğimiz senede imza atmayalım. Bir anlamda anayasalar devlet ile bireyler arasında yapılan sözleşmelerdir. İşte önümüze konulan bu sözleşmeye evet mi diyeceğiz hayır mı diyeceğiz. Hemen hemen hepimizin malumu olan güncel sözleşmelerden birisi kat karşılığı inşaat sözleşmeleridir. Bizler müteahhidin önümüze koyduğu sözleşmeyi iyice okumadan, irdelemeden imza atıyor muyuz, tabii ki hayır. O sözleşme yalnız bizi ilgilendiren sözleşmedir, Oysa ki anayasa değişiklik teklifi ise vatanı ilgilendiren sözleşmedir. Bu nedenle çok çok önemsememiz gerekir. Onun için neye imza attığımızı yani neye evet veya hayır dediğimizi bilelim ki ileride gelecek kuşaklar bizlere intizar (beddua) etmesinler. İşte ben bu nedenle teklifi karınca kararınca inceledim, teklifin ne getireceğini ve ne götüreceğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle ki; Önce ne getireceğinden başlamak istiyorum; Vallaha ne yalan söyleyeyim, getirisini bulamadım. Gelelim neler götüreceğine;
    1)Yüksek yargı yürütmeye teslim ediliyor.(Gerek Anayasa Mahkemesinin ve gerekse HSYK'nın tüm üyeleri yürütme tarafından atanacaklardır. Burada belirttiğim ve aşağıda belirteceğim 'YÜRÜTME” den kasıt Bakanlar kurulu değil Cumhurbaşkanıdır .
    2)Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar seçilen kişiler değil C.Başkanı tarafından atanan kişilerden oluşacaktır. Sayıları belirtilmemiştir. 18 yaşında, ilk okul mezunu bir kişi C.Başkanı yardımcısı ve bakan olabilecektir. Bu kişi yokluğunda C.Başkanına vekalet edebilecek ve onun tüm yetkilerini kullanabilecektir. İlginç ve üzücüdür, TSK'nin başkomutanı sıfatını da taşıyabileceklerdir ve TSK'ni göreve çağırabileceklerdir.
    3)C.Başkanının gerekçelerini de belirtmek suretiyle tekrar görüşülmek üzere TBMM ne geri gönderdiği yasalar düzeltilerek C.Başkanının istediği gibi oluşacaktır. Nasıl mı? Böyle durumlarda Meclis şimdiki anayasaya göre(madde
    89,96) TOPLANTIYA KATILANLARIN SALT ÇOĞUNLUĞU İLE geri gönderilen yasayı AYNEN kabul edebilmektedir ki bu durumda C.Başkanının tekrar geri gönderme yetkisi yoktur. Yani TBMM'nin dediği olmaktadır. Buna halk iradesinin üstünlüğü de diyebiliriz. Teklifte ise 'toplantıya katılanların” tabiri çıkarılarak, 'üye tam sayısı” tabiri getirilmektedir. Bu ne anlama geliyor, Meclis, üye tam sayısını 600 dersek 301 evet oyu bulabildiği zaman geri gönderilen yasayı AYNEN kabul edebilecektir. Yani AYNEN kabulün önüne set çekilmektedir ki kanun C. Başkanının istediği gibi DEĞİŞTİRİLEREK kabul edilsin. Hal böyle olunca yasama da yürütmenin kontrolüne geçmiş olacaktır.
    4)Yürütme, Meclisten onay almadan C.Başkanlığı kararnamesi çıkarabilecektir. Bu ne anlama geliyor, devletin kararnamelerle yönetileceği anlamına geliyor.. Meclis bu kararnameye aykırı bir kanun çıkarırsa kararname hükümsüz olacakmış. Tuzağı görebiliyor musunuz. 3.maddede belirttiğim gibi Meclis Kararnameye aykırı bir kanun çıkarabilirmiş gibi gösteriliyor.
    5)Gerek C.Başkanı yardımcılarının ve gerekse bakanların dokunulmazlıkları ömür boyu olacaktır. Yani Milletvekillerine tanınmayan bu hak onlara tanınmaktadır. Bu hüküm keyfiliğin önünü açmaktadır.
    6)Milletvekilleri, bizler adına bundan böyle bakanlar hakkında gensoru veremeyeceklerdir. Görüldüğü gibi dikensiz gül bahçesi yaratılıyor.
    7)Bütçe C.Başkanı tarafından hazırlanacaktır. Yani C.Başkanı devletin parasını (bizlerin parasını)dilediği gibi harcayabilecektir. Bunun hesabını da kimse soramayacaktır.
    8)C.Başkanı dilediği zaman seçimlerin yenilenmesine karar verebilecektir. Bu madde milletvekillerini ister istemez C.Başkanına itaate zorlayacaktır. (istisnalar hariç).
    Görüldüğü gibi teklif kabul edilirse, bir varmış bir yokmuş bir zamanlar bu memlekette demokrasi varmış diyeceğiz.
    Sayın okuyucular, bunların tamamı getirilen Anayasa değişiklik teklifinin bazı hükümleri. Evetçilerin hiç bunlardan söz ettiklerini duydunuz mu; yok köprüler yaptırdık, limanlar yaptırdık, hastaneler yaptırdık gibi akıl karıştırmanın ötesinde ben hiç duymadım, bilmem sizler duydunuz mu?
    Sayın okuyucular son olarak, bu teklif, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan TC.nin, kanla,gözyaşı ile, sabırla, çalışıp çabalamakla kazanılmış olan tüm haklarını geriye götürecektir. Devletimizi muasır medeniyet seviyesine daha da ulaştırabilmek için vites yükseltmemiz gerekirken geri vitese geçilmek istenmektedir. Bu nedenle sizleri bilmem ama ben bu teklife –hem neler götüreceğini bildiğim için ve hem de vatan sevgisinin de dürtüsü ile- HAYIR demeyi uygun gördüm.
    Referandum hayırlara vesilen olsun der 17 Nisanda görüşmek umudu ile saygılarımı sunarım. 
                                                    İlhami Candemir

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak