Onbeş Temmuz

       Onbeş Temmuz

       Sayın okuyucular, hepimizin bildiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde devletimiz ve milletimiz büyük bir badire atlattı. Bu tarih, milletin 'ihanete karşı” kazandığı zaferin tarihidir.
      Ben- yaşım gereği- 27 Mayısları, 12 Eylülleri, 28 Şubatları gördüm ve yaşadım. Tarihin not düştüğü tüm bu olaylar sonrası 'ihanet” kelimesinin bugün ki kadar sık kullanıldığını ve bu kadar derin-kapsamlı bir anlam taşıdığını görmedim. Affınıza sığınarak derim ki hani 'cuk oturdu” derler ya işte bu kelime 'cuk oturdu.” Yani bu kelime adeta olayın özetidir. Nedeni ise o dönemlerde demokrasiye kılıç çekenler iktidarların beslemeleri değildi. İşte bu pencereden bakıldığında on beş Temmuz olayı bir başka önem taşımaktadır. Hani 'besle kargayı oysun gözünü” derler ya bu olay onun gibi bir şey oldu. Adam işlediği bir suç nedeniyle idama mahkum edilmiş, idam sehpasına götürülürken ”son olarak bir diyeceğin var mı” diye sorulduğunda 'bu da bana DERS olsun” demiş. Yani insan her hal ve şart altında ders almayı bilmeli. İşte bu olay da devletimize milletimize bir DERS oldu ama biraz pahalıya mal oldu. Bir musibet bin nasihatten iyidir demişler, işte bu MUSİBETTEN yeteri kadar ders çıkarabilirsek bu da 15 Temmuzun kazanç hanesine yazılacaktır. Üzüntü ve kaygılarım o dur ki siyaset arenasına bakıyorum da hala ders alınmış gibi bir görüntü yok. Dedim ki dedi ki. Siyasilerin biri birlerine karşı affedersiniz ana-avrat küfür etmedikleri kaldı. Ne oluyoruz beyler, biraz kendinize gelin, araba uçuruma gidiyor, içinde bizler de varız, biraz frene basın.
       Tanrı bu devleti ve bu milleti bir daha böyle olaylara maruz bırakmasın demekten başka bir seçeneğimiz kalmadı. İşte ben de öyle diyorum; Tanrı bizlere bir daha böyle bir felaket yaşatmasın.
Bu vesile ile 15 Temmuz şehitlerine Allahtan rahmet diler gazilerimize sağlıklı uzun ömürler dilerim.
                                                                         İlhami Candemir