BolununSesi; Halkın Gazetesi

Nikah karmaşasının karmaşası

Konuk Yazar

    19 Ekim 2017

         Nikah karmaşasının karmaşası
          Sayın okuyucular, günlerdir tartışılan müftülüklere resmi nikah kıyma yetki ve görevinin verilmesini içeren yasa sayın Cumhurbaşkanımızın 'isteseniz de istemeseniz de bu yasa çıkacak” dediğinin ikinci günü jet hızı ile TBMM den geçti. Hani bazen 'aklımdan firar eden düşünceler” derim ya işte Cumhurbaşkanımızın o çıkışı karşısında eyvah siyaset iyice ısınacak, gerek muhalefet ve gerekse iktidar milletvekillerinin burası demokratik bir ülke, demokratik ülkelerde bu gibi söylemler Meclis'in mehabetine (saygınlığına) gölge düşürür, demokratik parlamenter sistem zarar görür diyerek seslerini en yüksek düzeyde ortaya koyarlar demiştim ama ne gezer. Muhalefet partilerinin –tabii ki MHP hariç-bir-iki cılız seslerinden başka söylem duymadım. Yasa beklendiği gibi jet hızı ile kabul edildi. Bu olay bana ABD başkanının pek çok teklifinin Senato'dan geri çevrildiğini hatırlattı ve ne yalan söyleyeyim kıskandırdı. Biz de o günleri görecek miyiz dedim içimden.
          Sayın okuyucular, görüldüğü gibi yazımın başlığı ”Nikah karmaşasının karmaşası”. Peki neden bu başlığı yeğledim, izaha çalışayım; Gerek 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri kanununa ve gerekse bu kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan 85/9747 sayılı Evlendirme Yönetmeliği'ne göre köylerde muhtarlar da resmi nikah kıyabilmektedirler. Müftülerin yetkilendireceği ve görevlendireceği İmamlara da nikah kıyma yetkisi verileceğini düşünürsek – her köyde bir de imam olacağına göre- nikahı hangisi kıyacak? Muhtar mı kıyacak, imam mı kıyacak. Oldu mu size iki başlılık. Buyurun bir karmaşa. Bitmedi, muhtarın nikah kıyma yetkisinin dayanağı doğrudan 'kanundur”. Müftünün imamı görevlendirmesi ise dolaylı bir yetkilendirmedir. Bu nedenle öncelik muhtarın olacaktır. Muhtar nikahı ben kıyacağım dediğinde imamın cevabı ne olur, veya tersine imam ben kıyacağım dediğinde muhtarın tavrı ne olur. Ha diyeceksiniz ki evlenecek olanlar kime isterlerse ona kıydırırlar. İşte orada biraz duralım. Köyün ağası kimdir. Muhtar. Bu durumda yani onun es geçilmesi durumunda muhtarın tavrı önem arz eder. Birlik-beraberliği zedeler. Diyelim ki o köyde iki imam var, müftü doğal olarak birisini yetkilendireceğine göre diğer imam bu tasarrufa ne diyecek. Buyurun bir rekabet ve bir karmaşa daha.
           Sayın okuyucular, yukarıda izaha çalıştığım hususular sizlere gerçeklikten uzak gibi görülebilir. Ancak hepimizin bildiği gibi imamlar Mevlit ve cenaze merasimlerine -merasimin dinsel yönden icrası için- davet edilirler. Sonuçta ellerine -içinde karınca-kararınca bir miktar para olan- bir zarf tutuşturulur. İstemezler ama adettendir, verilir. Tabi almayız da demezler. Gerçi İlk öğretim okullarında velilerden para almak yasaktır denilmesine rağmen cayır cayır! yani 'zorla” alındığı gibi değil ama yine de verilir. Nikah ta da araya para işi girince ki girecektir imam-muhtar rekabetinde seyredin gümbürtüyü.
           Sayın okuyucular, konu ilk gündeme geldiğinde 'Nikah Karmaşası” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazım gerek Bolu Gündem, gerek Bolu Olay ve gerekse Bolunun Sesi gazetelerinde 7/Ağustos/2017 tarihinde yayınlanmıştı. O tarihten sonra konu unutuldu sanmıştım ama yukarıda belirttiğim gibi ısıtıldı ve yine önümüze konuldu. Konu yukarıda belirttiğim karmaşaların yanında bir de laiklik yönünden tartışılmaktadır. Laiklik nedir? Din işleri ile devlet işlerinin ayrılmasıdır. Hal böyle olunca ben acizane- o yazımda da belirttiğim gibi- bu husus bal gibi laikliğe aykırıdır diyorum. Bunu eğip bükmeden, kenarından köşesinden dolandırmadan bir iki kelime ile izaha çalışayım; Laikliğe aykırıdır yönündeki eleştirilere iktidar kanadından, -konu saptırılarak-müftüler ve imamlar da devlet memurudurlar diye cevap veriliyor. Doğru, devlet memurudurlar ama tartışılan konu onlar değil , onların yapacağı iş ve işlemlerdir. Gerek diyanetin , gerek Müftülüklerin ve gerekse imamların görevleri dinle ilgilenmek, dini öğretmek ve dinsel faaliyetlerde bulunmaktır. Peki ben sorarım, Müftülüklerin resmi nikah kıyma işi DİN İŞİ midir, yoksa DEVLET İŞİ midir? Tabii ki DEVLET İŞİDİR. Öyle ise yapılan yasa değişikliği bal gibi laikliğe aykırıdır. Eğer siz müftüler devlet memuru olduklarından onlara devlet işi olan nikah kıyma görevi pekala verilebilir derseniz o zaman ben de derim ki Müftü üniversite mezunu ise ki genellikle öyledir o zaman ona müftülük ile birlikte valilik görevi de verebilirsiniz. Hay Allah keşke bunu yazmasaydım. Akıllarına getirdim, yaparlar mı yaparlar.
                      Yasa değişikliğinin hayırlara vesile olması dileği ile.
                                                                                                                                                                            İlhami Candemir
     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak