BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kördüğüm

Konuk Yazar

    12 Şubat 2018

    Kördüğüm

    Sayın okuyucular, gerek sizlerin ve gerekse benim dikkatimden kaçmayan 'Cumhurbaşkanına hakaret” davaları yargıyı ziyadesi ile meşgul etmektedir. Bu durum -bir hukukçu olarak- beni daha çok meşgul ettiğinden durum ne imiş ne değilmiş biraz irdelemek ihtiyacını duydum. Bu nedenle hukuksal görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum;
    Önce konu ile ilgili tabloya bir bakalım; Bir tarafta hala anayasada var olan Cumhurbaşkanı'nın 'tarafsızlık yemini”, diğer tarafta Cumhurbaşkanı'nın aynı zamanda bir siyasi partinin de genel başkanı olması, (en önemlisi iktidar partisinin genel başkanı olması), bir diğer tarafta cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezasını düzenleyen TCK'nun 299. maddesi, bir başka tarafta Cumhurbaşkanı'na, vatana ihanet dışında tanınan yargı dokunulmazlığı. (Bu ne anlama gelir, C.Başkanı hakaret ederse suç değil, kendilerine hakaret edilirse suç). Vallaha -bildiğim kadarı ile -bu tablo demokratik hiçbir ülkede yoktur. İşte size 'yerli ve milli” bir tablo. Buyurun size üç bilinmeyenli denklem veya buyurum size bir KÖRDÜĞÜM. Gelin bu 'kör düğümü” birlikte çözmeye çalışalım. Rivayet olunur ki büyük İskender kördüğümü kılıcı ile çözmüş ama bizim kılıcımız yok, kalemimizle, aklımızla, çözmeye çalışalım;
    Sayın okuyucular, önce şu hususu önemle belirtmek istiyorum ki kimse kimseye hakaret etmesin. Bu samimi temennimden sonra gelelim konumuza;
    Cumhurbaşkanına hakaretin cezası Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre bu eylemin cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer suç alenen işlenmiş ise ki genellikle öyle olmaktadır, ceza altıda bir oranında artırılır. Bu, BİR YIL İKİ AY hapis demektir. Bu ceza az görülebilir, ancak -istisnalar hariç- bir yılı geçtiği için bu cezaya maruz kalan kişi -güncel tabirle- muhtar dahi olamaz. Gördünüz mü işin vahametini. Neyse devam edelim; Madde, 2004 yılında yürürlüğe girmiştir, yani son anayasa değişikliklerini içeren 6771 sayılı kanunun 2017 Referandumu ile kabul edilmesinden 13 yıl önce yürürlüğe girmiştir. Peki ben bunu niye söylüyorum, maddenin kabulü tarihinde (2004)Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir siyasi partinin de genel başkanı olamıyordu, hatta partisi ile ilişiği kesiliyordu. Bu nedenle ortada bir ikilem, yani hem C.Başkanlığı ve hem de parti genel başkanlığı durumu yoktu. Eeeeee şimdi hal böyle olunca vatandaşlar, C. Başkanına yönelik söylemlerinde, C. Başkanının hangi konumunu düşünerek konuştuğu FARZEDİLECEKTİR. İşte işin hukuksal püf noktası burası. Bana göre Cumhurbaşkanı anayasanın 103. maddesine göre 'tarafsız olacağına ve tarafsız davranacağına” dair yemin ettiğine göre C. Başkanının yeminine sadık kalacağının peşin olarak KABULÜ gerekir. ASIL OLAN budur. İstisnası ise C. Başkanının TARAFLI davrandığı durumdur. Ben C. Başkanı taraflı davrandığı anda parti genel başkanlığı gömleğini giymiş sayılmalıdır diye düşünüyorum. Yani ben kendilerini, TARAFSIZ iseler C. Başkanı, TARAFLI iseler parti başkanı olarak görürüm. Bence sağlıklı düşünce budur. Hal böyle olunca C. Başkanı eylem ve söylemlerinde TARAFLI davrandığında bu söylem ve eylemlerinin parti genel başkanı sıfatı ile (gömleği ile) yaptığının kabulü gerektiğinden TCK .unun 299. maddesinin bugün için uygulanma olanağı kalmamıştır. Birinci görüşüm bu. Gelelim ikinci görüşüme; Yargıç bir suçluya ceza tertip ederken, yani cezayı belirlerken TCK'nun 61. maddesinde belirtilen hususları nazara alır. Peki neymiş o hususlar; Yedi bent halinde düzenlenmiştir, ancak konumuzla ilgili olan son bendi belirtmekle yetineceğim, neymiş o bent., 'failin (suçlunun) güttüğü AMAÇ. Şimdi C. Başkanına hakaret davasında sanık savunmasında 'benim bu davaya konu söylemimdeki AMACIM C. Başkanına değil parti genel başkanına yöneliktir” demesi durumunda yargıç 'hayır senin amacın o değil, C. Başkanına yöneliktir” deyip sanığı mahkum ettiğinde hukuk yara alır. Zira 'varsayılan niyetten” dolayı hiç kimse cezalandırılamaz. Evrensel hukuk bunu gerektirir. Vallahi kimse öfkelenmesin, ben burada hukukun tercümanlığını yapıyorum. Tercüme hatası varsa af ola.
    Hoşça kalın
                                    İlhami Candemir

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Şüphe etmek, bilmeye atılan ilk adımdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak