Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Siyaset ve spor  

Konuk Yazar

    26 Nisan 2018

                           Siyaset ve spor  
           Sayın okuyucular bilindiği gibi bizim memlekette insanların en fazla anladıklarını, yani bildiklerini sandıkları iki şey vardır. Birisi siyaset, diğeri spor, daha doğrusu futbol. Zaten bu durum gerek siyasetin ve gerekse futbolun bu günkü halinden anlaşılmıyor mu? İşte ben de bu yazımda -herkes  anladığına göre- ben  de anladığımı sanarak siyasetten söz edeceğim. 
            Sayın okuyucular, siyasi arenaya baktığımızda şunu görüyoruz; Siyaset gebe, Çekap yaptırıldı, görüldü ki çok hasta, (anketlerden söz ediyorum) doktorlar erken doğum yaptırmaya karar verdiler. Doğacak çocuk Türkiye'nin veliahdı olacağına göre bari sağlıklı doğsun diye elimizden geldiğince çalışalım, elimizden gelmediği durumlarda da hep beraber dua edelim. 
            Bir arkadaşım anlatmıştı. Bir gün babası ile birlikte traktör ile yanlarına iki da isçi alarak satın aldıkları odunları almak üzere orman deposuna gitmişler. Arkadaş küçük 10-11 yaşlarında. Odunlar yükletilmeye başlanmış, bizim küçük bakmış traktör odunların tamamını almayacak, 'baba traktör bu odunların tamamını almaz, eğer tamamını yükletirsek, ya lastikler patlar veya yol çok bozuk olduğu için (orman yolu) traktör devrilir” dediğinde babası ona 'yumruk kadar aklınla sen karışma” demiş. Sonuçta odunların tamamı yükletilmiş. Ne var ki 200-300 metre gitmişler lastik patlamış. Babası kendi kendine söylenmeye başlamış, 'yahu bir kerede çocuğun sözüne gitsene be herif” demiş 
           Sayın okuyucular, benim saygıma layık Kılıçtaroğlu profesyonel siyasetçi, ben ise amatör. Bu nedenle onun yanında yukarıda anlattığım olaydaki gibi yaşça kendilerinden çok çok büyük olmama rağmen siyaseten küçük sayılırım ama haddim olmayarak, hem kendilerine ve hem de CHP'nin profesyonel siyasetçilerine- bu günkü siyasi atmosferi de göz önünde bulundurarak – arkadaşın babasının söylediği gibi 'bir kere de bizleri dinleyin” deyip  önerilerde  bulunmaya çalışacağım (Deli miyim ne). 
           Bu günlerde yatıyoruz siyaset kalkıyoruz siyaset. Akşam haberleri izliyorum; CHP parti meclisi Cumhurbaşkanı adayı belirleme, ittifak yapma gibi siyaseten çok mu çok önemli hususlarda Sayın Kılıçtaroğlu'na tam yetki vermiş. E o zaman sizler siyasi söylemlerinizde 'sistem değişikliği” hususunda TBMM yetkilerini  Cumhurbaşkanına neden devrediyor diyemezsiniz. Devir her zaman ve her yerde sakıncalıdır. Bu bir. Gelelim aday tespiti hususuna; TAM YETKİLİ sayın Kemal Kılıçtaroğlu 'AKP-MHP-BBP- dışındaki tüm partilerle ittifaka ve çatı adayı tespitine hazırım” diyor. 
           Sayın Kılıçtaroğlu orada biraz durur musunuz. Bu  tam yetkili kılınma hususunda hem Koalisyon hükümeti kuracağım hayali ile 35 gün zamanın başbakanı sayın Ahmet Davutoğlu ile yaptığınız, oyalama, zaman kazanma taktiği olduğunu bir türlü anlayamadığınız 'istikşafi” görüşmelerden dolayı ve hem de  Ekmelettin İhsanoğlu vakasından dolayı iki sabıkanız var. Bi defa Saadet Partisi Genel Başkanı sayın Karamollaoğlu'nun 11.Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün tek aday olarak C.Başkanı adayı olmasında ısrar ettiğini görüyoruz. Bu senaryo Ekmelettin İhsanoğlu olayında olduğu gibi 'Truva atı” olmasın. Bir ata sözümüz  vardır” kardeş kardeşi bıçaklamış, arkasından kucaklamış”.  Sayın Karamollaoğlu kimdir? 1977'de Milli Selamet Partisi'nden, 1995 de Refah Partisi'nden, 1999 da Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilmiş bir siyasetçidir. Eski Sivas Belediye başkanıdır. Sivas katliamında da sıkça adı geçmiştir. Bu nedenle AKP ile birlikte sağ kulvarın siyasetçilerinden birisidir. Bu nedenle kardeş kardeşi diye başlayan atasözünü tekrar hatırlatmak istiyorum. Sayın Meral Akşener'e gelince; Kendileri  DYP milletvekili, daha sonra MHP milletvekili olduğu gibi, Fazilet Partisi'nden ayrılarak yenilikçi hareketin öncülüğünü yapan sayın  RTE ve sayın Gül ile birlikte AKP'nin kuruluş aşamasında aktif görevlerde bulunmuş bir siyasetçidir. Yani o da sağ kulvarda siyaset yapmıştır. Ancak kendilerinin aday belirleme hususundaki 'her parti önce kendi adayı ile seçime girsin seçim ikinci tura kalırsa ittifak o aşamada düşünülsün diyorlar ki, tamamen yerinde bir görüştür. Bu nedenlerle aday tespiti ve yöntemi hususunda kılı kırk yararcasına dikkatli olunması gerekir. Bana sorarsanız ki, zaten sormasanız da söylüyorum; CHP'nin adayı sayın Kılıçtaroğlu olmayacağına göre, ki olmaması gerekir sayın Muharrem İnce'dir. Bunun başka türlü lamı cimi yooooook. Hoşça kalın. 
                                                    İlhami Candemir  

                               

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak