Yüreğime bıçak saplandı....?     

     YÜREĞİME BIÇAK SAPLANDI….?

      Başıma taşla vurdular, kafam ikiye ayrıldı… Ama faydası yok yine de yaşamaya devam ediyoruz. Bir zamanlar Türk Gençliğine vatan coğrafyamızı, ormanların, dağlarımızın, sularımızın, ovalarımızın faydalarını, velhasıl, cennet gibi bir yurdumuzun olduğunu anlatıp, tam yurt sever çalışkan, zeki, dinamik bir Türk Gençliğinin var olması için çaba gösterirdik. Tarımın yurt ekonomisindeki değerini, hayvancılığın ne düzeyde olduğu, sanayileşmenin vatan sathına yayılmasının şart olduğunu anlatmaya çalışırdık….?

      Ne oldu….? Bütün bu emeklerimiz sanki boşa gitti gibi geliyor bana. Baksanıza, insan oğlunun yaşaması için şart olan TARIM ARAZİLERİ İSKANA AÇILDI. Bu karar benim beynime bıçak gibi saplandı.

      Sonra arkadan: Hangi şartlarda olursa olsun Ormanlarımız iskana açıldı, bu kararda benim için, kafama vurulmuş, başımın ikiye ayrıldığı bir ağır darbedir. Vicdanım kabullenmiyor bu iki kararı da…?

       O yetiştirmeye çabaladığım gençlere ben ne diyeceğim….? Kurtuluş harbinde ağaç kabuklarını ıslatıp karın doyurmaya çalış, babama ve o tarihlerdeki TÜRK ASKERİNE , canları pahasına kurtardıkları bu vatan için, şimdilerde, ormanlarımız delik-deşik, tarım arazilerimiz kalmadı, çayır- meralarımız tükendi, yeşillikler bitti, korkunç bir ağaç katliamı var, milyonlarca hayvanlarımızın barındıkları yaylalar, ovalar yok artık gerçeği nasıl söyleyelim…?

      Devamlı haykırıyoruz: AÇLIK VE SUSUZLUK KAPIMIZDA diye… hiç bir tedbir alınmıyor. Aksine Trakya arazisi betonlaştırılıyor ki, başta İstanbul olmak üzere, susuzluk daha da artsın. VE ANADOLU betonlaştırılıyor ki 100 gram  ET, kuyumcudan alınsın…? Karpuzlar yarım yarım, elmalar tane ile vesika ile satılsın …. Bu gidişle gerçekleşecek emin olun.

       O HALDE : VATAN COĞRAFYASINA EL ATMAYIN , YARADANIN YARATTIĞINA DOKUNMAYIN (Günahtır- haramdır) VE MUTLAKA DEVLET-MİLLET İSRAFINı ÖNLEYİN.

      Derdim çok, tesbitlerimde çok… Misal : dışarda hava 18-20 derece, ama dairelerde, bankalarda kaloriferler son derece kuvvetli yanıyor. Güneş ışığı had safhada, beylerin elektrikleri tamamen açık…. Günah, hiç mi gören yok.

      Kusura bakmayın, ben kendime acıyorum, bizler yıllarca devletin ve milletin malını çok çok koruduk. Her türlü fedakarlığı yaptık, dairede içtiğimiz bir bardak çayın bile parasını verdik…. Biz aptalmışız…?

      Devletin ve toplumun israfına son verecek bir baba yiğit aranıyor…?  

         Dumlu DEMİRCİOĞLU