50 papelin gücü!

Gazetecilere 50 papel verdimi istediğini yazdıranlar... Boluspor?a 50 milyar verdimi Bolu'nun bütün otopark yerlerini ele geçirenler... İlginç bir yer şu bizim Bolu! 50 kağıdı veren, adeta hükümranlığını ilan ediyor.

Adamlar Boluspor?a 50 bin YTL veriyor diye, bütün Bolu halkının duruvermesi isteniyor. Belediye ?daha başka nereleri otoparkçımızın hizmetine sunabiliriz? telaşında. Otoparkçı ağabeyimiz ne buyururlarsa insanlarımızın kuzu kuzu itaat etmeleri isteniyor.

-Hatırlatmakta yarar gördüğüm için yazmak gereğini duyuyorum; bundan tam 13 yıl önce, 5 nisan kararları öncesinde Süha Alparslan başkan iken Atv?den Boluspor?a alıverdiğim 1 milyar lira (bugünün parası ile 500 milyar lira yani 500 bin YTL.dir.) Böyle bir parayı gelmiş geçmiş Boluspor tarihinde getirebilen birisi daha olmamıştır. Ben bunu her yerde, her ortamda konuşmuyorum, çünkü bizim gördüğümüz aile terbiyesine, öğrendiğimiz görgü kurallarına uymuyor, böyle zart zart atıp tutmak.

Yuhlanacak hareketi alkışlıyoruz!!!

İlk dakikalarda yediğimiz golün peşinden, rakibe peşpeşe pozisyonlar verdik. Allah?tan ikinci bir gol yemedik. Kartalspor hiç de hafife alınacak bir takım olmadığını gösterdi.

Son haftalarda takımımızın aldığı galibiyetlerde önemli rolü olan Erhan Namlı, bu maçta hiçbir varlık gösteremedi. İsabetsiz attığı paslar kimi zaman taça çıktı, kimi zaman rakibe gitti. Belli ki hoca da geçmiş haftaların hatırına olsa gerek, kendisini 87?inci dakikaya kadar oyunda tuttu. Bu dakikaya kadar sabredilmesi bile yanlıştı. Oyundan alınması gecikmeli de olsa doğruydu. Bu değişiklikten önce defanstan Kemal?in alınıp, yerine hücum oyuncusu Adem?in konulması son derece isabetli bir karardı. Erhan?ın yerine defans oyuncusu Fikret?in alınması ise son derece yanlış bir karardı.

Öyle ya da böyle, bir bildiği vardır elbet deyip sonuçta takımımızın hocasıdır, saygı duymak gerekir. Ama bu saygıyı önce takımımızın kaptanı göstermelidir. Takımın kaptanı, son üç dakikaya kadar kendisine sabredilip oyundan alınmadığına teşekkür edeceği yerde, formayı çıkarıp fırlatıyorsa bu hareketin affedilecek bir tarafı yoktur. Bu formayı çıkarıp yere atma hareketi, aynı zamanda futbolcunun kulübüne hakareti anlamına gelir. Erhan Namlı?nın her şeyden önce ekmeğini yediği formasına kendisinin saygı göstermesi gerekirdi.

Bu harekete yuh çekeceği yerde tam tersine prim vererek, ?Erhan Namlı? diye bağıran ve alkışlayan bir grup seyircimize ne demeli? Kim olursa olsun hiçbir kişi, bir kurumun üzerinde olamaz. Boluspor 1965?te kurulmuş ve bütün Bolu'ya malolmuş bir kurumdur. Erhan Namlı?nın bu hareketinin, epey bir grup seyirci tarafından alkışlanarak destek bulmasını üzüntü ile izledim. Böyle bir hareket dünyanın hiçbir yerinde bu şekilde kesinlikle prim yapmaz. Üstelik cezalandırılır. Ama bizim Bolu'da bu da olabiliyor. Yazık, çok yazık!

Uyanıkların Ahmet Abi!!!

Bankaların faiz oranlarını az bulup, tefecilerin üzerinden yüksek faiz geliri elde etmek uğruna, şehrimizin çok eski ünlü üçkağıtçılarından birine duruverenleri duydukça bunlara bir taraflarımla gülmekten kendimi alamıyorum. Geçenlerde ardında baya bir keriz bırakarak Bolu'dan kaçan bir tefeciye, sadece büfeci Ahmet Abi?nin kaptırdığı para 17 bin YTL imiş. Para kazanma konusunda sadece kendine Müslüman olmayan Ahmet ağabeyimiz sevdiği bir dostunun da daha çok kazanmasını arzu ederek, arkadaşının 5 bin YTL sini bu tefeciye kaptırmasına vesile olmuş. Saflığın bu kadarına pes dedirten Ahmet ağabeyimiz, delikanlılığında da kimseden geri kalmamış. Durduk yerde kendisi yüzünden arkadaşının 5 bin YTL zarar etmesine gönlü razı olmamış ve tefeciye kaptırdığı arkadaşının 5 bin YTL zararını cebinden karşılamış. Ahmet ağabeyimizin tamamen saf ve temiz duygularıyla oynayan tefeciyi Allah bildiği gibi yapsın.

Gelelim tefecizede banka müdürlerine!!! Ahmet ağabeyimiz gibi onlara saf ve temiz demek yanlış olur.

Tefecinin daha önceden çek yasaklısı olduğunu bile bile, banka hesaplarındaki yüksek miktarlarda sirkülasyonu görüp, bu kıymetli müşteriyi kendi bankalarına çekebilmek için adeta birbirleriyle ?tefeciye hizmet? yarışına girmişler. Bize 25?lik çek koçanlarını gıda ile verirken, çek yasaklısı tefeciye 100?lük çek koçanlarını tefecinin ayağına kadar giderek teslim eden banka müdürleri de şimdi, ?yandım Allah? türküsü çığırıyorlarmış. Bahse konu bankalara müfettişler gelince işin kokusu iyice ortaya çıkmaya başlamış.

Tefeci ağabeyimiz üstüne üstlük bir de bankalara gönderdiği yazılarda, kestiği yüzlerce çek yaprağının seri numaralarını tek tek doküman ettiği dilekçelerinin altında, ?...nolu çekler yeddimden hilafında çıkmış olması nedeniyle TTK 711/3 maddesi gereği çek hamillerine ödeme yapılmaması arz ve talep ederim? diyerek, kendini garantiye almayı da ihmal etmemiş.