Kırtasiyeci yolsuzluğu örtbas mı ediliyor?

Aşağıda yazdığım yolsuzluk olayında, ihalelerde sahtekarlık yapan kırtasiyecinin adını mecburen yayınlayamıyorum. Çünkü olay örtbas edilmeye çalışılıyor. Bazen akla hayale gelmeyecek yolsuzluklara, ahlaksızlıklara insanların inanası gelmiyor.

Geçtiğimiz hafta veda ziyaretlerine devam eden Defterdar Refik Çimen veda ziyareti için gittiği bir kırtasiye dükkanında sohbet ederken, ?Geçen gün verdiğiniz teklif sizde kalmadı? diyor. Kırtasiye dükkanı sahibi ise, ?Ben hiçbir resmi kuruma teklif falan vermedim? diye şaşkınlık içinde cevap veriyor.

Konu biraz araştırılınca ortaya ilginç bir yolsuzluk olayı daha çıkıyor.

Bolu'nun en zengin kırtasiyecilerinden biri, ihalelere katılmayan iki kırtasiye firmasının adına mühür yaptırmış. Sahtekarlık yaparak bu mühürleri ihalelerde kullanan, aynı zamanda firmalar adına sahte imzalar atarak teklif mektupları veren kırtasiyeci bu yolla bütün teklif alımı ihalelerini alıyormuş.

Bu kırtasiyeci yakayı ele verince, mağdur durumda olan kırtasiyecilerin, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmaması için aman dilemiş.

Yüz kızartıcı suçlar sınıfına giren bu olay, ilgili resmi dairelerde de, ?Şikayetçisi yok? bahanesi ile örtbas edilmek üzere.

-İşte bu durumda ben Kamuran Alagözoğlu olarak, ortada hiçbir delil ve şikayetçi kalmadığı için, çamur atan bir gazeteci konumunda davalarla baş başa kalıyorum.

-Benim kimseye çamur atmak gibi bir niyetim hiçbir zaman olmadı, olmayacak da! Ama insanlar çamura belenmişlerse ve böyle yaşamayı seçiyorlarsa ben ne diyebilirim? Olmuş olan bir şeyi ancak bu kadar yazabilirim.

Gidiyorum buralardan!

14 Ocak?ta emekli olacağını önceden açıklayan Vali Mehmet Ali Türker, Emeklilik Yasası?nın Yargıtay tarafından bozulmasından sonra, duyduğuma göre bayram yapıyormuş.

Adeta bir Çınar Ağacı gibi yer altına doğru büyük kökler salmış olan Emniyet Müdürü Uğur Gür ise zaten yerinden sökülemiyor.

Bu durumda bana; ?Gidiyorum buralardan? şarkısını söyleyerek Bolu'dan gitmek düşüyor.

Selametlik olarak da Milletvekillerimize birer paket kına bırakacağım ve Bolu'dan gideceğim.

Futbolcu cinayeti!

Önceki hatta cumartesi günü Karaçayır?da oynanan gençler ligi ve amatör küme maçlarında adeta bir futbolcu cinayeti işlendi.

Boluspor alt yapısında oynayan ve istikbal vadeden Arif, gençler ligi maçında 90 dakika ve hemen ardından amatör küme maçında da bir 90 dakika daha oynatıldı. Aralıksız 180 dakika maç yaptırılan Arif?in hocası Doğan Köseer ise adeta ödüllendirildi. ?İstikbal vadeden gencecik bir futbolcuya 180 dakika maç yaptırabildiğine göre sen de bir iş var? denircesine, aynı hafta terfi ettirilen Köseer, altyapıdan alınıp, Boluspor?un başına teknik direktör olarak getirildi.

Bu iş Şener Hocamın hakkıdır

Boluspor geçtiğimiz sezonlarda 3 puanla şampiyonluğu kaçırdı. Averajla küme düştü. Çetiner Erdoğan?ın istifasından sonra, ?Hoca arayışımız sürüyor. Bu sırada takımı alt yapı hocası Doğan Köseer çalıştıracak? diye yönetimden bilgi veriliyor. Ancak esasında kulübün hoca arayışı içinde olmadığı, Doğan Köseer?e Boluspor?da teknik direktörlük yapmak için bir şans verildiğini öğreniyoruz. Mademki bu işler şans vermeyle de olabiliyor, o halde ilk önce şans vereceğiniz isim Şener Çakar Hoca olmalıydı. Çünkü alt yapıda en fazla görev yapan, en tecrübeli isim Şener Hoca?dır.

Başaygün 3. golden sonra terk etti

Doğan Köseer ile çıkılan maçta Boluspor hiç beklenmeyen farklı bir galibiyet aldı. Eminim ki bu galibiyet, tamamen Doğan Hoca?nın şansına ya da başarısına bağlanacak, öyle tahmin ediyorum ki Boluspor hoca aramaktan vazgeçecektir. Zaten Boluspor?un ilk defa bu hafta maçına gelen Mehmet Başaygün bile, ?Şimdilik bana ekmek yok? dercesine 3. golden sonra maçı terk edip gitti.

Ben yazdıklarımın arkasındayım!

Geçen hafta yazdığım, ?Kendi düşen ağlamaz!? başlıklı yazıdan sonra yardımcı antrenör Ali Beykoz bana açıklama yazısı göndermiş. Beykoz yazısında özetle; şahsını hedef aldığımı ve kendisini küçük düşürmek istediğimi yazmış. Ayrıca Teknik Direktör Çetiner Erdoğan ve Asım Tiftikçi?nin altını oymadığını belirtiyor.

-Ben her zaman yazdıklarımın arkasındayım.

Tekzip

11 Ağustos 2003 tarihli Bolununsesi Gazetesi?nin 10?ncu sayfasında Kamuran Alagözoğlu?nun ?FAKA BASTIK ŞAKA YAPTIK? başlıklı köşesinde yer alan ?MÜFETTİŞLERİN İŞGÜZARLIĞI!? başlıklı yazıda; ?Özel İdareyi denetlemeye 3 Mülkiye Müfettişinin geldiği, çoluk çocuk aileleri ile birlikte gelen bu müfettişlerin Özel İdare?ye ait Küçük Kaplıca dubleks villalarında özenle misafir edildiği, bu müfettişlerin Vali?nin aleyhine olabilecek bir rapor düzenlemelerinin mümkün olamayacağı? ifade edilmektedir.

Adı geçen köşe yazarının hiçbir araştırma gereği duymadan tamamen asılsız olarak kaleme aldığı köşe yazısında yer alan İlimize gelen Mülkiye Müfettişleri ile ilgili olarak özellikle kamuoyunun doğru olarak bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamayı yapma gereği duydum.

İçişleri Bakanlığı tarafından 3 Mülkiye Başmüfettişi ve 2 Kaymakam Adayı belirli yıllarda yapılan normal denetlemelerini yapmak üzere İlimize görevlendirilmişlerdir.

Görevlendirilen bu müfettişler, Valiliğimiz ile birlikte İlçe Kaymakamlıklarını, İl, ilçe ve belde Belediye Başkanlıklarını, İl Jandarma Komutanlığını, İl Emniyet Müdürlüğünü, İl Özel İdare Müdürlüğünü, İl Sivil Savunma Müdürlüğünü ve İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü ve buna bağlı birimlerini denetleyeceklerdir.

04 Ağustos 2003 Pazartesi günü İlimize gelen Mülkiye Müfettişleri ve Kaymakam Adayları bu gece İl Merkezinde konaklama yaparak, 05 Ağustos Salı günü değişik ilçelerde denetleme görevlerine başlamışlardır. Görev yaptıkları süre içersinde de bu ilçelerde konaklamaktadırlar.

Gerede ilçesindeki denetleme görevini bitiren Mülkiye Başmüfettişi ile 2 Kaymakam Adayı 11 Ağustos Pazartesi günü İl Özel İdare Müdürlüğü?nün denetimine başlamış olup, Karacasu Termal Küçük Kaplıca Otel?de konaklama yapmaktadırlar.

Ayrıca ilimize gelen Mülkiye Müfettişlerinin ve Kaymakam Adaylarının hiçbiri ailelerini getirmemişlerdir.

Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bahse konu köşe yazısının, kamuoyunu aydınlatma amacından uzak, gerçekleri çarpıtarak maksatlı olarak kaleme alınmış bir yazı olduğu anlaşılmaktadır.

Mehmet Ali Türker
Vali