Alaaddin Bey Tanju Bey'e sormalı...

ALAADDİN BEY TANJU BEY'E SORMALI...

Tanju ÖZCAN beyin başkan olmasında en büyük etkenden biri eski başkan Alaaddin YILMAZ'ın yanlış ve tepkiyle karşılanan birçok fevri uygulamalarıydı.

O süreçte şimdi Tanju beyin yamacında olan gazeteciler bu yanlış uygulamaları yapan Alaaddin beyin imkan menbasında demlenirken, biz eski başkanın susmamız için Bolu Adliyesinde açtığı 60 adetin üzerinde açtığı dava ile cebellesiyorduk.

Bunlara adliye personeli başta malumdur ki hepiniz tanıksınız.

Arşiv haberlerde de bunlara ulaşılabilirlik olası.

Sonuç?

İddialar dogru olduğundan hepsi lehime BERAT.

Gazeteci Caner Güngör'ün belediyeden ihalesiz 3 teklifle kiraladığı Karacayır parkındaki belediyeye ait SU CAFE isimli işletmeye 375 TL aylık kira verip 3.750 TL veriyorum derken bunu araştırarak ortaya çıkardık diye Alaaddin beyin belediyeyi itibarsızlaştırıyor, iftira atıyor diye perdelemek için

açtığı dava dahil...

O zamanlar avukatlık ofisinde bu haberlere istinaden Tanju bey belediyeye açtığı davaların yüklüce karşılıģını alıyor, dahası siyaseten bunları kamuoyu ile paylaşarak avuç içi büyüklügündeki ekmek dilimine çift sıra yağ sürmüş oluyordu...

Tanju bey kendisi başkan oldu kısa bir süre sonra eski belediye yönetimine söylediği bütün olumsuzlukları ballı ekmek misali bir güzel YEDİ..!

Hatta boğazımda kalabilir diye YUTTU(!)

Hukukcü kimliği ile 160 km uzaktaki Ankara'dan feyz alıp birtek dosyayı yargıya taşıyamadı...

Yalnız burada bir eşitsizlik var ve benim gönlüm haksızlığa, adaletsizliğe izin vermez..

Gelinen noktada Alaaddin bey bir hukukçu olmadığı için ve bu yol ile belediyeden yağlı ekmek yiyemeyeceginden dolayı aynı uygulamalarda hızını kesmeden devam ettiğine göre Tanju beye sorması lazım;

"........benden sonra hiç birşey değişmedi, değiştiremedin.

Senin üç boyutlu sanal projeler benim dönel kavşalklarda dönüp duruyor...

Elinde o kadar belge var, neden birtek dosyamı yargıya taşıyamadın?

İzliyorum seni aynı benim tasımla yıkanıyorsun, hemde aynı hamamda...!

Hatta beni keseleyen bahşiş delisi tellaklar şimdi seni keseliyor...

Hem de gözleri dönmüş şekilde daha iştahlılar...

Tıpkı bizim Nebati gibi...

Farklı siyasi partilerden olmamıza rağmen son ense traşımızda birbirine çok benzemeye başladı, tıpkı kaderimiz gibi...!

Kimbilir, belki bir aya kalmaz senin usta da sana 'kalk traş bitti, sıhhatler olsun' diyebilir kimbilir..."

      İmdat ASLAN