"Hocam Tekkedeyiz gel"

Bizim ne padişah gibi fermanımız var, nede Lokman Hekim gibi dermanımız...
Yalnızca, aktan karadan alana, sazdan sözden anlayana mesajımız var o kadar.

  

   Niyetimiz maça gitmekti. Akşam telefonum çaldı.

-Hocam yarın tekkedeyiz gel.

Arayan Asya Kebap'tan Özcan dı.

-Hayırdır Özcan Kardeş, Pazar günü tekke kapalı değil mi?

-Hocam yarın tekkeyi açıyoruz. Seni de aramızda görmek istiyoruz.

Davete icabet gerek, dolayısıyla programı değiştirdik.

Ertesi gün gittim, baktım ki; ooooo! cemaat orada.

İlhan ÖZDEMİR, Ercan ÖZDEMİR, Mustafa ÖZKAN, Erkan ÖZDEMİR, Muhsin YAVAŞ (FBI) toplanmışlar. Kartalspor maçını televizyondan beraberce seyretmek için yerlerini almışlar.

İlhan ÖZDEMİR, Soner ÇAVUŞOĞLU nu aradı ve maç izlemeye davet etti.

Soner in teklifi daha güzel, "buyrun gazeteye gelin (Bizim Bolu Gazetesi), hem büyük ekran televizyon var."

Hemen oraya gidiyoruz ve yerlerimizi alıyoruz.

Maç öncesi yorumlar güzel.

Ortak kanaatte şu; "Bolusporumuz bu maçı kazanır ve iddiasını devam ettirir."

Ercan Kardeşimiz bana dönerek;

-Cuma günü Rizespor'un yenilmesi, dünde Altay'ın berabere kalması bizim için iyi oldu. Sen ne dersin Hocam" diyor.

Ben de; "rakiplerimiz için düşündüklerimiz bizim için sevindirici. Şimdi de Bolusporumuz bizi sevindirirse kaymaklı ekmek kadayıfı olur" diyorum.

O anda Özcan garsona dönerek;

-Oğlum Muharrem Hocam'a bir ekmek kadayıfı getir, peşinen yesin. Diyerek Bolusporumuz'a olan güveninin tam olduğunu göstermek istiyor.

İstiyor da, bizimle oraya gelen garson Ekrem(Eko), "Özcan Abi Asya Kebap'ta değiliz, burada ekmek kadayıfı ne gezer"

Deyince, mekân değiştirdiğimiz aklına geliyor. "Borcumuz olsun diyor."

FBI daha rahat. Ve ısrarla rahat olmamızı söylüyor.

Nedenini sorduğumda

-Hocam bu maçta beraberlik garanti, cevabını veriyor.

Soner ÇAVUŞOĞLU lafı yetiştiriyor. "Hayırdır Muhsin Ağbi, dün akşam Maçın Hakemi Kuddisi MÜFTÜOĞLU ile beraber miydin? Deyince FBI;

-Onunla olmaya gerek yok. Kartal'la oynamış olduğumuz maçların çoğunda bize golleri ya İskender, ya Yaser attı.  Yaser Galatasaray'a gitti. İskenderleri de artık yok. O zaman bize gol atacak Kartalsporlu futbolcuda yok. Bizimkiler biraz kıpırdansınlar maçı kazanırız. Cevabını veriyor.

Yayın başlıyor, tabi yorumlarda.

En ilginç olanı da şu; "la yazarların çoğu burada maç seyretmeye kim gitti." (Bunlarda oturdukları yerden maç yorumu yapıyorlar, demeyin. Oturdukları yerden vatan kurtarılan bu ülkede, televizyondan seyredilerek yorum yapılmış çok mu?) Arkasından ilk alkışı taraftarlarımız alıyor. Yaz kış demeden, pahalı ucuz demeden, ama Boluspor'u da ucuz görmeden takımlarının yanında olan taraftarlarımız hakikaten bu alkışı hakediyor.

Kadro açıklanıyor, ardından kısa süren bir şaşkınlık ve sessizlik ve yorumlar...

Ve takım sahaya çıkıyor ve maç başlıyor.

Oyuncumuzun düşürülüşünün ardından hakemin devam demesi ortalığı karıştırıyor, sesler yükseliyor o anda Soner ÇAVUŞOĞLU ayağa kalkıyor ve seyredenlere "susmaları gerektiğini, küfürlü tezahüratın gazetemize zarar vereceğini, ille de tepki göstereceksek topluca yuhhh! Çekmemizin yeterli olacağını" ifade ediyor. Ve yerine oturuyor.

7. dakikadan sonra maç bitiyor

Ve geriye kalan dakikalarda (83+5) hafızalarda sadece,

Sertan'ın düşürülmesi ile kazanılan penaltının, haftalar sonra kadroya giren Mehmet AYAZ'ın attığı golle sonuçlandırması.

 Atacan'n Kartalspor'dan KARTAL ünvanını alarak yaptığı mükemmel kurtarışları,

Kartalsporun doldur boşalta dönüşmüş oyun sistemi,

Bu sistem içersinde oynarken forvet Uğur'un çıkarılışı ve yerine yine bir forvet oyuncusu alınması beklenirken, orta saha oyuncusunun alınması,

İleride, Kartalsporlu stoperlerde rahatsız edilmeyince, onlarında gol aramak için kalemize gelmeleri ve baskı kurmaları,

Pozisyon azlığı,

Edim'in oyuna alınmasıyla, stoperlerinde oyuna girmelerinin engellenmesi kalıyordu.

Saha dışından da, Kartalspor maçı ile ilgili genel bir yorum yapacak olursak;

Alaaddin YILMAZ (Bolu Belediye Başkanı); Oyuna sonradan girdi. Çok heyecanlıydı. Oyuna katkısı fevkalade olumluydu. Yardımlaşması dayanışması mükemmeldi. Galibiyette de önemli rol oynadı. Ancak maç bitiminde direk soyunma odasına gitmesi düşündürücüydü.

Soner ÇAVUŞOĞLU(Bizim Bolu Gazetesi); çıkışları yerindeydi ama çok sert ve acımasız bir müsabaka çıkardı.

İlhan ÖZDEMİR (Köroğlu Gazetesi); Temkinli ve rahattı. Gönderilen pasları ustaca kullandı.

Mustafa ÖZKAN (Köroğlu Gazetesi); Çok iyi başladı. Boş alana çıktığında, atılan pasları iyi değerlendirdi. Ama ikinci yarı kondisyonu yetmedi, kayboldu.

Ercan ÖZDEMİR (Yeni Ufuk Gazetesi); Çok pasif kaldı, eline geçirdiği fırsatları olumlu kullanamadı. Hâlbuki çok pozisyon bulmuştu.

Özcan ÖZDEMİR (Köroğlu Gazetesi); Gözü daima kenarda hocamızdaydı. Hocanın üzerine gidildiği zamanlarda savunma yapması tartışılmaya açıktı.

Erkan ÖZDEMİR (Bolu Gazetesi); Abisi İlhan'la beraber, yanyana olmasından etkilenmiş olsa gerek, çok katkısı olmadı.

Muhsin YAVAŞ (FBI); Çok rahat bir maç yaşadı. Artık Kartalsporlu Yaser ve İskender'in de olmayışı, rahat olmasının en büyük nedeniydi.

Reha ÇETİNKAYA (Bizim Bolu Gazetesi); Taraftarla bütünleşmiş bir vaziyetteydi. Arada sırada yaptığı sert çıkışlar olumluydu. Sessizce kaybolması anlaşılamadı.

İlhan YAYLICI (Yeni Ufuk Gazetesi); Çok sağda kaldı. Sadece aldı verdi, ekstra yapmadı.

Mustafa BİLEN (Bizim Bolu Gazetesi); Hiç yerinde durmadı. Ev sahibi olan Soner ÇAVUŞOĞLU'nu en güzel şekilde temsil etti. "İçmeli(alkolsüz) yemeli!" ikramları ve de zamanlaması mükemmeldi.

Muharrem DEMİREL (Bolununsesi Gazetesi); Sessiz ve sakin bir oyun sergiledi. Oyuna çok fazla girmedi. Ofsayta düşmedi. İkili hatta üçlü sıkıştırmalarda akıllıca hareket etti. Atılan paslarda "Ben yeni geldim Adana'dan, anlamam boyadan badanadan" ve "Eşeğe binip yarışmam, kimsenin işine karışmam" ve de "İsanın hesabı Musadan sorulmaz" ifadeleri ile alkış aldı.

Şaka ile karışık bir maç sona erdi. Alınan sonuçlar bizim için son derece güzel.

Ancak oynanmamış üç maç ve paylaşılmamış daha dokuz puan olduğu unutulmamalı.

Geçtiğimiz sezon play-off a son üç maçta kaldığımız, aynı düşünceleri rakiplerimizin de düşünebileceği hatırlanmalıdır.