BolununSesi, yazılmayanları ve yazılamayanları yazdığı için OKUNUYOR

Hayata dair kısa bir seyahat önerisi...

Fırat Oktar

    4 Temmuz 2012

          Umutlarımızla yaşıyoruz aslında sadece tesadüfler üzerine kurulu hayatlarımızı.  Her birimizin farklı beklentileri var hayattan, farklı hedefleri, farklı hayalleri...

         Kimisi uzaklarda arıyor mutluluğu, bir yerlerde aradığı şeyin var olduğuna inanarak belki de çok zaman bulabildiğinin veya gözünün önünde olduğunun farkında bile olmadan. Kimiyse ait olduğunu düşündüğü yerde mutlu olduğunu sanarak tüketiyor kendini daha güvende hissederek, maceraları kovalamadan. Ama bir gerçek var ki bitiyor, gidiyor hayat.
    Biz ne yaparsak yapalım...

          Gözlerimizin önünden uçsuz bucaksıza akıp giden bir dere gibi durmaksızın geçiyor hayat. Bazılarımız sadece izliyor o dereyi her şeyin aktığını, geçip gittiğini bilerek, tükenerek. Bazılarımız ise elini o berrak suyun içine sokuyor, suyun içinden akıntıyla bir an için geçen, görünüşünden ne olduğunu kestiremediği ancak güzel bir şey olmasını umduğu o şeye ulaşmaya çalışıyor. Suyun yüzeyinden göründüğü kadarıyla güzel olmasını umut etmek tek tutarları. Ya mutsuzluğundan, ait olduğu düzenin içinden çıkmak istemesinden bu denemesi, ya da heyecanından, özünde bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanmasından kaynaklanıyor bu risk alma işi.

         Kimbilir... Karşıtlıklar, zıtlıklar ve ikilemlerle ziyadesiyle dolu olduğundan mıdır hayatın dengesi... Kaderini yaşayanların arasında, kaderine razı yaşayanlar veya kaderini çizeceğine inananlar var. Herkesin doğruları, inanışları, özlemleri, yapmak isteyip erteledikleri var. Deneyenler var. Seyredenler var. Korkanlar, çekinenler var. Risk alıp yanılanlar var.  

         Bilinçsizce dahi olsa, o dereye elini sokup, dokunmamaları gereken bir şeye dokunarak hata yapanların, bunu hiç denemeyip sadece suyun akışını izleyenlere göre en önemli eksileri canlarının yanmasıdır. En önemli artılarıysa yaptıklarının hata olduğunu öğrenebilmeleridir. Çünkü bir hatayı öğrenebilmek için o nu yapmak gereklidir. Sahiden hiç hata yapmadan mı yaşamak isterdiniz ? O zaman gerçekten yaşamış gibi hissedebilir miydiniz ?

         O kadar çabuk geçiyor ki her şey, erteleyerek ve izleyerek kaybedilemeyecek zamanlarımızı, ne kadar güzel bir yerde olduğumuzu, hissedebilmenin önemini ve en önemlisi yaşadığımızı unutuyoruz.
          Yıllar sonra baktığımızda, içimizde kalanları, yapmayı düşünüp bir türlü cesaret edemediğimiz o kadar çok şeyi geride bırakmış oluyoruz ki... Her şey için çok geç olduğunu anladığımızda, içine düştüğümüz pişmanlıklar ve keşkelerle geçmiş gitmiş oluyor hayat.  

          Her gün aynı işte aynı rutini yaşayıp eve gidip televizyon izleyenler. Geçim derdi bahaneleri ile farklı bir şey denemekten kaçınanlar. Hala her sabah sevmedikleri işlerine gidenler. Kısa ve uzun vadeli hayallerden, hedeflerden uzak olanlar. Her akşam evde yemek yiyenler veya her gün aynı kafeye gidenler. Kendisi için yeni bir şeyleri öğrenmekten geri kalanlar. Farkında bile olmayabilecekleri bir yeteneklerini aramayanlar. Merak ettikleri bir yere hala gitmemiş olanlar veya bunun için çaba sarfetmeyenler. Yeni insanları tanımak için uğraşmayanlar. Soramadıkları sorularla, hiç bilemeyecekleri durumlarla yaşayanlar.
    Kısacası izleyenler... Hayatı ıskalamayın. Siz o na bir şey yapmazsanız, o da size yapmaz.

         Çok güzel bir yerde, eşine az rastlanır bir doğanın yakınında yaşıyorsunuz. Çok şanslısınız. Bu hafta sonu kapatın televizyonlarınızı ve kısa bir seyahate  çıkın. Yaşadığınız ortamdan uzaklaşıp biraz kendinize yakınlaşın. Dinlenin, tazelenin ve yeni bir başlangıç yapın.  
        

         Küçük bir günübirlik seyahat önerisi :

         Sapanca Natürköy  www.naturkoy.com.tr


         Natürköy 2008 yılından bu yana Sapanca'nın Mahmudiye Köyü'nde, yeşilin binbir türlü dokusunu barındıran bir vadinin tam ortasında, ziyaretçilerine doğanın bütün güzelliklerini doyasıya yaşatmak için tasarlanan, içerisinde göletleri, şelaleleri, barbekü alanları ve bir restoranı barındıran, yürüyüş parkurları, kır düğünü alanı, mini futbol sahası ve noktasal mini hayvan yaşam alanları ile misafirlerine çeşitli aktivite imkanları sunan tam teşekküllü bir doğa parkı olarak hizmet veriyor.

         Özellikle hafta sonları şehrin stresinden uzaklaşmak için birebir. Dinlenmek ve sevdiklerinizle güzel vakit geçirebilmek için size onlarca seçenek sunan Natürköy, hiç sıkılmadan gününüzün büyük bölümünü  geçirebileceğiniz kuğular, ördekler, tavuskuşları, tavşanlarla dolu, ağaçlarla, rengarenk çiçeklerle kaplı  sizi her şeyden uzaklaştırabilecek, kendinize uzaktan bakmanızı sağlayabilecek bir yer.

    Uzaklık: Yaklaşık 1.5 saat

    Nasıl gidilir : Ankara-İstanbul otobanı üzerinde, Sakarya ve Kocaeli illeri arasında bulunan Sapanca Arifiye otoban çıkışından çıktıktan sonra sadece 2.5 km mesafede ulaşabilirsiniz.

    Ne yapılır : Atla veya dağ bisikleti ile gezinti. Kısa bir trekking turu yaparak doğa keşfi. Hamak ve çardak keyfi.

    Yeme içme : Natürköy, misafirlerine yöresel zengin seçenekleri ile köy kahvaltısı ve barbekü keyfi seçenekleri sunuyor.

    Yakınlarda : Sapanca Gölü'nün hemen kenarında konuşlanmış kafelerde vakit geçirebilir, gölde deniz bisikleti ile gezinti yapabilirsiniz. 20 dakika uzaklıktaki Kocaeli'de yeniden düzenlenen fuar alanını ve TCG Gayret Gemi ve Hızır Reis denizaltı müzesini gezmek ilgi çekici olabilir.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek ( yapmak ) lazım.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak