Yazıklar olsun

İlk haber Bartın?dan. Bartın?da; Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi?ne 5 yaşındaki kızı T.M.?yi muayene için götüren Ş.M. adlı kadın evine dönmek zorunda kaldı. Bartın?da oturan Ş.M., kızı T.M.?yi muayene ettirmek için Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi?ne götürdü. Ş.M. kayıt işlemlerini yaptırdığı sırada görevlinin ?Bağ-Kur?a borcunuz var. Sistem gereği çocuğunuz muayene olamaz? sözleri üzerine Ş.M.?nin eşi M.M., ?Bu neyin sistemi Allah aşkına. 10 YKr var diye muayene etmemenin sistemi mi olur? 10 YKr için eşim ve çocuğumun düştüğü durumu kim izah edebilir? Eğer devlet 10 YKr borç yüzünden bir vatandaşını hastane kapısından çeviriyor ve bunun adına sistem diyorsa, bu ülke insanın bir hayvan kadar değerinin olmadığı ortaya çıkıyor. Eşimin ve çocuğumun orada düştüğü durumun hesabını kimse veremez? dedi.

İkinci haber(basına düşmemiş) Bolu'dan. Yaklaşık 2 hafta önce ilaçlarımı almaya gittiğim eczanede şahit olduğum olay haber şöyle gelişti. Eczaneye giren genç kız kendisine sağlık karnesindeki ilaçların verilmesini istedi. Görevli bilgisayara girdiğinde genç kıza sistemin ilaç vermesine müsaade etmediğini söyleyince, genç kız nedenini öğrenmek istedi. Görevlinin ?her halde borcunuz var, o nedenle sistem kabul etmiyor? cevabını vermesiyle, karşıdaki kız yurdundan geldiği için öğrenci olduğu her halinden belli olan genç kız utandı, kızardı, hiddetlendi. Karnesini alarak eczaneden ayrıldı.

Üçüncü haber Kars Kağızman?dan. Kağızmanlılar tayini çıkartılan ilçe doktorunun tayini durdurmak için yürüyüş düzenlemişler. Her halde ilçe doktoru da sisteme uygun değil.

Dördüncü haber(daha haber olmadı) Bolu'dan. Bolu Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekiminin sistem uymadığı gerekçesiyle tayini çıkartılmış. Sokakta ki bir çok insan, memnun olduğu u yöneticinin neden tayinin çıkartıldığını anlamadıklarını söylüyor. Her halde sistem gereği.

Beşinci haber de geçtiğimiz haftanın Kanserle Mücadele Haftası olması sebebiyle Bolu İl Sağlık Müdürlüğü?nün ilimizdeki çeşitli yerlere asmış olduğu pankartlardan bir tanesinde vardı. Pankarttaki yazı aynen şöyle ?Sağlık personeli ile halk el ele. Kanser sana güle güle? Pes doğrusu! ?Yar saçların lüle lüle yar benziyor beyaz güle? gibi. Kanserle bu kadar dalga geçilir.

Bu sağlık sistemi nasıl bir sistem ise bu haberlerden çıkan sonuç, sistemin kendi içinde ruh sağlığının bozuk olduğunu ortaya koyuyor. 5 yaşındaki kızı hastaneden, 20 yaşındaki öğrenci kızı ilaçtan, çalışan doktorları hastalarından ayıran sistem değil, ruhsuzluktur.

Evet. Bu yaşanmış sağlık haberleri, içine edilesi sağlık sisteminin sonucudur. İsterseniz 14 Haziran 2004 tarihli S.E.S.?e ses verelim başlıklı yazımızdan hatırlatma yaparak devam edelim; ?Geçtiğimiz hafta Sağlık Emekçileri Sendikası?nın yapmış olduğu açıklamayı okuyunca bildiğimiz, ama her halde es geçtiğimiz, kanıksadığımız(alıştırdılar) ama hasta olunca karşılaştığımız güçlüklerden kahrolduğumuz, ruhsal ve fiziksel açıdan bence iki numaralı sorunu sağlık sorunu bir kez daha gündemimize düştü. S.E.S. kısaca ne diyor. Sağlık ortamları ticarethaneye, yurttaşlar müşteriye, sağlık çalışanları tüccar olmaya, özendiriliyor. Sağlık haklarımıza hep birlikte sahip çıkalım? diyor. Sağlık Ocakları?na yazar kasa koyanlara, hastane kapılarında her fırsatta para isteyenlere karşı durma sadece S.E.S.?in değil doktorların, avukatların, esnafın, çiftçinin ve herkesin, özellikle siyasi partilerin olmalı demişiz. İnsan sağlığını bu kadar ayaklar altına alan sisteme, bu sistemi savunanlara, yazıklar olsun. Mevcut sisteme sessiz kalıp duyarsızlaştığımız noktada, bu gün sana, yarın bana deyip hiç kimseye elimizi uzatamayacağız. O yüzden yazıklar olsun. Sağlık sorunumuza el koymanın vakti, geldi de geçiyor. Lafın tamamı ?Aptal?a söylenir.

Daha endişesiz, daha adaletli, daha mutlu ve sağlıklı günler bizlerle olsun.