Emekli olunca gezmek iyidir...

Eski valimiz Mehmet Ali Türker Bey emekli oldu ama Bolu'dan elini ayağını çekemiyor.

Sık sık Bolu'ya geliyor. Hoş geliyor... Sefâlar getiriyor...

Valimiz bu gelişlerinde ufaktan ufaktan siyasete girme sinyalleri de veriyor.

Buna da saygımız var. Demokratik hakkıdır...

Yalnız geçenlerde mahalli bir gazeteye yaptığı açıklama benim dikkatimi çekti.

Kendileri Bolu'da 2 yıl daha görev yapabilse imiş tamamlayacağı projeleri varmış! İçinde hep uhde olarak kalmış. Bunları gerçekleştirmek için siyaseti belki düşünebilirmiş...

Projeler de bildiğimiz projeler...

Yıllardır yazıp çizdiğimiz...

Kartalkaya?da ki otellerin boş sezonda değerlendirilmesi için Sarıalan?da sportif tesisler vs. yapmak... Karaçayır?a kongre merkezi yapımı... Bolu'da turizmi öncelemek gibi......

Netice olarak 20 yıldır hep konuştuğumuz bir gıdım ilerleyemediğimiz işler.!

Bunlar 2 yılda nasıl bitecekmiş doğrusu ben pek anlayamadım ama neyse...

Biz işin siyaset tarafına bakalım...

Üzülerek söylüyorum ama sayın valimizin uhdesi daha çok devam edecek gibi görünüyor bana...

Niçin mi?

Zira isimleri Bolu'da hep DSP adayı olarak lânse ediliyor da ondan...

DSP?nin durumuysa ortada... Partinin tekrar canlanması da hayli zor...

Hattâ, 2. Ramses?in mumyasının canlanmasından bile daha zor...

Onun için kendilerine acizane bir tavsiyemiz olacak...

O da şu;

Eşleri hanımefendinin, ?emekli olduktan sonra gezelim? lâfını ciddiye almaları...

?Sözün Özü?...

Emekli olunca gezmek ?gerçekten? iyidir sayın valim...

* * *

Leylek görünce bayram etmek!

Geçenlerde Kıbrıscık ilçemizde bir ?Anadolu Vaşağı? ölüsü bulundu. Haber ulusal medyada da epey yer aldı. Bu hayvan da maalesef Anadolu?da nesli tükenmekte olan hayvanlardan biri... 70 yıldır da bu çevrede görülmemiş... Ben haberi okuyunca ta 40 yıl geriye,1967 yılına, Seben?deki çocukluk günlerime gittim... Bir gün oturduğumuz evin balkonundan bakarken öküz arabası üzerinde kediye benzeyen büyük bir hayvan taşındığını gördüm. Koşa koşa yakından görmeye gittim. Arabanın çevresinde benim gibi meraklılar toplanmıştı. Böyle bir hayvanı ilk kez görüyorduk. Ne olduğunu da bilmiyorduk... Hatta ben o zaman hayvanın bıyıklarından birini koparmış yıllarca bir kitabımın arasında saklamıştım. Bu hayvanın nesli tükenen bir ?Anadolu Panteri? ( Pantera pardus tulliana ) olduğunu da yıllar sonra öğrendik. Panteri vuran avcı Ali Çalayır?ın bu avı, abartılı hikâyeler de eklenerek o zamanlar Seben gecelerinin en önemli sohbet konusu olmuştu. Hatırladığıma göre daha sonraları panterin içi samanla doldurulup Bolu'ya getirilmiş, Menekşe otelin altında halka 50 kuruşa gösterilmişti.

Bugün yurdumuzda hâlâ Anadolu Panteri yaşıyor mu bilmiyoruz. İnşallah yaşıyordur...

Bildiğimiz gerçek ise günümüzde ?yaban hayatının? çeşitli tehditler altında olduğu...

Ekolojik dengenin bozulması, sulak alanların hızla azalması, kentleşmeni artması ve zehirli kimyasalların bir çok türü yok etmesi gibi...

Bırakın panteri... Bolu'nun en eski sakinlerinden ?hacı baba leyleklerin? yuvaları bir zamanlar 40 civarında idi. Üşenmeyip saymıştım. Akpınar, Semerkant, özellikle de Karaçayır?da... Şimdi bakıyorum da 3 - 4 yuva kalmış...

Onun için;

Biz vaktiyle ölü de olsa bir Anadolu Pan-teri gördük... Belki biraz şanslıyız...

Bu gidişle Bolu'da ileriki yıllarda ?leylek görebilen? bile herhal-de bayram edecek!