Söylem-Eylem

Bilindiği gibi AKP iktidara geldikten kısa bir süre sonra ?bürokratik işlemleri asgariye indiriyoruz?gerekçesi ve söylemeleri ile ?işyeri açma yönetmeliğinde? değişiklikler yaptı.

Sonra görüldü ki değişiklikler ?bürokratik işlemleri azaltmak değil? ?içkili işyeri açma? koşullarını zorlaştırmak olduğu anlaşıldı.

Bu iktidar söylemleri ile ?içki haramdır,içkili işyerleri için ruhsat yasaklanmıştır?diyememiş ve fakat dolaylı yollardan bunu kısmen de olsa sağlamıştır.Nasıl mı?Şöyle;

Önce tüm alkollü içkilerle mantık dışı,hakkaniyet dışı,bilerek ve kasten ÖTV yolu ile %300'lere varan zamlar yapmıştır.

Sonra yukarıda değindiğim gibi yönetmelik değişikliğine giderek ?içkili yerlere ruhsat verilmesi hususunu? aslanın ağzına bırakmıştır.

Bu ağır koşullar karşısında yeni içkili yer açmak hayal olduğu gibi,eski içkili yerler de tanınan süre içerisinde yeni yönetmeliğe uygun hale getiremedikleri için müktesap hakları göz ardı edilerek birer birer kapatılmıştır.

Bu da yetmemiş ayrıca direnen işyerleri sudan bahanelerle-kurt kuzu hikayesinde olduğu gibi-mühürlenmiş,açılmış ve sonuçta işyeri sahibi yılğınlığa düşerülerek kapattırılmışlardır.

Gelin beraber gözlemleyelim;AKP iktidara geldiğinde E-5 kenarında olmak üzere Bolu'nun batısındaki Emniyet Motel'den doğusundaki Filiz Makarna'ya kadar kaç içkili yer vardı,ben saydım,13.Şimdi kaç tane var.Hiç,hadi iyimser olalım bir veya iki .Vilayet konağının önünden Kız Meslek Lisesine kadar sayalım,belki 10,belki 15 içkili yer vardı,şimdi kaç tane bir veya iki.Bunlar niye kapandı,yukarıda izaha çalıştığımız gibi AKP politikası sonucu kapandılar.

AKP yöneticileri ve hatta AKP'liler ne diyorlar;demokrasiyi getirdik,özgürlükleri genişlettik,hukuku üstün kılmaya çalıştık,biz bütün vatandaşların hükümetiyiz,hepsini kucaklıyoruz,kültür farklılıkları zenginliğimizdir vs. vs.

Görüldüğü gibi eylemler böyle söylemler böyle.

Ulusal basına yansıdı,bilmem nerenin müdürü 9 kez görevinden alınmış,yargı kararı ile geri gelmiş,yine görevden alınmış.

Yahu adam Türk Mahkemelerinden karar getirmiş ,atama hukuka aykırı değil denilmiş,sen onu 9 kez görevden alıyorsun,sonra da diyorsun ki ?hukukun üstünlüğü saygı gösterilmelidir.?Vallaha gülüyorum ağlanacak halimize.Bir de üstüne üstlük hukukun üstünlüğüne saygı göstereceğine dair yemin etmişsin.Vay benim Müslüman dindaşımın haline.

Yeri ve zamanı gelmişken AKP'nin gerçek yüzünü göstermek,eylem-söylem çelişkisini ortaya koyabilmek için küçük bir olayı anlatayım.

Oğlum 16 yıldır Belediye'de ?diplomalı-sertifikalı?motor tamir ustası 42 yaşında.

Kendisi toprakla meşguliyeti çok sever,köyde(sarıcalar köyü)orta büyüklükte bir bahçemiz ile köy evimiz var.Mesai dışında devamlı orada meşguldür.Çalışırken veya dinlenirken ?bira içer?.Sen bir baba olarak bunu nasıl yazıyorsun diyebilirsiniz,ben çocuklarıma ?içki içerseniz haramdır,günahı size,Allah'a yalvarırsanız,pişman olup nedamet getirirseniz belki affolursunuz,ama kat'iyyen ?haram yemeyin? çünkü yediğiniz haramda kul hakkı vardır,bunun affı yoktur,en büyük günah budur demişimdir.Gerçi şimdilerde ?haram yiyenler sofralarda ve ortalarda itibarda,haram içenler ise kenarda.

Gelelim konuya,AKP'li belediye bira içiyor gerekçesi ile oğlumun işine son verecek ama bu gerekçe ile yapamadı.Onu ,yaşına,kalifiye eleman olmasına bakmaksızın Belediyede 300'den fazla niteliksiz işçi varken-şantiyeye ?taş taşımaya? gönderdi.Sonuçta gerek oğlumun ve gerekse benim şahsıma yönelik yapılan bu tasarrufu ben hakaret saydım ve sonuçta oğlum belediyeden ayrıldı.

Dedem Ziver Candemir 13/04/1331 tarihinde(1915)tarihinde 27 yaşında Çanakkale-Kumkale'de ,kardeşi Mehmet Candemir ise 25 yaşında Sarıkamış'ta şehit olmuşlardır.(Arzu edenlere nüfus kayıtlarını gösterebilirim.)

Rahmetli babam 5 yaşında yetim kalmıştır.Sağlığında zaman zaman duygulanır,milliyetçilik duyguları öne çıktığı zamanlarda ?babamı İngilizler şehit etti,bir İngiliz yakalasam babamın öcünü alsam? diye söylenirdi.

Şimdilerde,babamın söylediklerini anımsıyorum da kendi kendime şöyle diyorum,ah babacığım sen bu günlerdi iyi ki görmedin,babanın uğruna kanını canını verdiği bu vatan topraklarını bu hükümet bu iktidar senin babanı şehit eden o İngilizlere para ile satıyor.Sonra rahmetli vatan şehitleri dedeme ve kardeşine diyorum ki ?ah dedeciğim,senin,uğruna canını verdiğin bu vatan topraklarında senin torunlarına ekmek yok.?

Bunları niye yazıyorum;

Bu yapılanlar ile şehitler gününde söylenenleri kıyaslıyorum da eylem ile söylem arasındaki çelişkileri hayretle izliyorum.

Bu AKP iktidarının tahribatı anlatmak için kitaplar dolusu yzmak gerekiyor.Ancak şunu söyleyebilirim;yaptıkları kötülükleri kulağınızla işitmeye,gözlerinizle görmeye ,yaşadıklarınızı akıl ve vicdan terazisinden geçirmeye çalışırsanız her şey ortada,gayet iyi anlayabilirsiniz,kaldı ki anladığınızdan da eminim

Değerli okurlar,kısmen vatanın bugünki durumunu ve kısmen de kendi iç dünyamı yansıtan bu örneklerle sizleri de üzmüş olabilirim.Ama bilirsiniz dertler paylaşıldıkça azalır derler,belki paylaşan olur diye yazdım.

Yine de en güzel günler bizim olacaktır umudunu taşıyorum.

Hoşçakalın.

İlhami Candemir