Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...

Bolu'da yaya olmak !

Salvador Dali

    23 Haziran 2015

           BOLU'DA YAYA OLMAK!

           Başlığı duyan "sessiz çoğunluk": oh be nihayet gerçek sorunlarla ilgili bir yazı okuyacağız diyecektir. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Hatta ben bu sorunun, hükümet kurma çalışmalarından, enflasyonun yükselmesinden ve hatta şiddetin tırmanmasından daha önemli olduğunu düşünüyorum. Yazıyı sonuna kadar okursanız büyük ihtimalle bana hak vereceksiniz.

          Bilindiği üzere Türk toplumu misafirperverdir (bence hala toplumun çoğunluğu bu şekilde). Yani, kapısına gelene hoş görüyle yaklaşır ve ona hizmet ederek ihtiyaçlarını; gıda, giysi vs. giderir. Akrabanıza veya komşunuza misafirliğe gittiğinizde sizi kesinlikle boş göndermez Hemen önünüze en azından kek, çay getirir size sunar. Eğer önünüze konulandan yemezseniz 2-3 defa ısrarla size yedirmeye çalışır (benim annem öyle yapıyor). Böyle bir alışkanlık medeni diye bildiğimiz Avrupa'da yoktur. Eğer önünüze bir şey koyarlarsa (pek zannetmiyorum) yersiniz veya yemezsiniz hiç umurlarında olmaz. Demek istediğim, ikili ilişkilerde bu denli sıcak bir toplumuz. Ben hala yüksek oranda bu düşüncedeyim.

           Ancak, evden dışarı çıktığımızda ne oluyor da tepki karakterimiz 180 derece değişiyor ve hoş görüşüz, sabırsız bir insan olup çıkıyoruz? Bu durum arabanın sürücü koltuğuna geçen bir insanda çok belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor; sanırsın Formula-1'de yarışıyor. O kişi kolaylıkla şehir içinde sürat yapabiliyor, sol şeritte duraklama yapabiliyor, her koşulda sollama yapabiliyor, yaya kaldırımına park yapabiliyor veya yaya geçidinde durmuyor. Bu örnekleri sizler de kolaylıkla çoğaltabilirsiniz.

          Biz burada yaya geçitleri, durumunu inceleyelim. Bazı sohbetlerde misafirperver olmadığını iddia ettiğimiz Avrupa'lı sürücüler yaya geçitlerinde ne yapıyorlar? Kesinlikle hemen duruyorlar, hatta yaya geçidi olmayan yerlerde bile duruyorlar ve sizin geçmenizi sabırla ve gülümseyerek bekliyorlar. Çünkü o geçiş yayanın hakkı (birden kul hakkı aklıma geldi nedense!). Peki bizde nasıl oluyor bir bakalım. 1983 tarihli Karayolları Trafik Kanunu'nun 74. Maddesine göre "...yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken bütün sürücüler araçlarını yavaşlatmak ve bu geçitlerden geçen veya geçmek üzere bulunan kişilere ve öğrencilere ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar." Yani yaya hakkı kanunla güvence altına alınmış. Ancak "ayağının altında fren pedalı var ama adam durmuyor, yahu ne yapayım araç beni altına mı alsın?" dediğinizi duyar gibi oldum. Haklısınız, durmuyor. Bu durumda, öncelikli olarak şikayet ederek ceza almasını sağlayabilirsiniz. Ciddi oranda para cezası sürücüyü bekliyor. Ancak yayalar bunun henüz farkında değil. Daha sonra yapılacaklar ise şöyle sıralanabilir; "sürücü kurslarında yaya hakkı" konusuna özel önem verilmeli ve İl Trafik Komisyonu'nda yayayı koruyacak özel önlemler acil olarak devreye sokulmalı, kanunla güvence altına alınmış can güvenliğini korumak için trafik polisleri sürekli görevlendirilmelidir. Bolu'da bu yapılıyor mu? Evet yapılıyor diyecek var mı? Yayalar için bir başlangıç yapıldı ancak süreklilik şart. Medeni bir şehir olmanın yolu buradan geçiyor. Unutmayalım Araba bir yarış aracı değil bir ulaşım aracıdır.

           Diğer taraftan, "yayalar da çok dikkatsiz elinde telefon veya müzik dikkatsiz bir şekilde karşıya geçiyor" diyen sürücüleri de duyuyorum. Ancak ben yoldaki candan bahsediyorum, siz ise arabanızdan; yani "frene bastığınızda duracağınız bir araçtan" sesleniyorsunuz. Lütfen frene basın ve yayaya yol verin her zaman; yaya geçidinde veya işaret olmayan bir yolda. İnanın bana, şoför olarak kendinizi çok iyi hissedeceksiniz. Sosyal hayatınız değişecek, kendi ailenize çocuklarınıza davranışınız değişecek, mutlu olacaksınız. Unutmayalım, insan canı, yazının başında belirttiğim bütün sorunlardan daha değerlidir, yitirilen canın geri geldiği şu ana kadar hiç görülmedi...

                                                                         Salvador Dali

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    Erpiliç

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük İnsanlar, bütün acılara şikâyetsiz katlanırlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak