Askıda...

Askıda…

Daha önce medyada bir yerlerde okumuştum bu askıda  meselesini. Ama en son İstanbul'a bir vesileyle gittiğimde fırından pide alırken kendim şahit oldum ve müthiş hoşuma gitti bu 'askıda' olayı.
* * * * *
Diyelim bir fırından ekmek satın alıyorsunuz. Ancak ekmek alacak kadar geliri olmayan insanlar da var. İşte o insanlar için de iki ekmek almak isterseniz fırıncıya ücretini verip aldığınız ekmek poşetini dükkânın hemen önündeki raflara koyuyorsunuz. İhtiyacı olan insanlar hiç kimseyle muhatap olmadan buradan 'askıda” bu ekmekleri alıp gidiyorlar. Farklı yöntem uygulayan iş yeri sahipleri de var, bunlar askıdaki ekmek sayısını ilan edip ihtiyacı olanların alması bekliyorlar.
* * * * *
Medyadaki haberlerde o kadar sahtekârlık, düzenbazlık haberleri duyuyoruz ki, maddi yardım yaptığınız dilencinin banka hesaplarında milyon liralar olabiliyor veya maddi yardım yaptığınız dernekler usulsüz harcamalarla sizin yardımlarınızı iç edebiliyorlar. Bundan dolayı ben yıllardır yardım yapmak için gerçek ihtiyacı olanları bulmaya çalışırım. Sahtekârlık, yalancılık öyle boyutlara ulaştı ki, ister istemez yine de insanlara hep şüpheyle bakmaya devam etmek zorunda kalıyorsunuz. Yine de eleştirilebilir ama 'askıda” yöntemi ihtiyacı gerçek sahibine vermek için bence iyi bir yöntem.
* * * * *
Askıda yöntemi sadece ekmek için uygulanmıyor. Her türlü malzeme için uygulanabilir. Lokantalarda da uygulanıyor. 1 kap yemek yiyen lokantaya 2 kap yemek parası ödüyor, 1 kap yemek parası da 'askıda' kalıyor. Bildiğim kadarıyla bu yöntem Bolu'da uygulanmıyor veya henüz yaygınlaşmadı.
* * * * *
Bu yöntem ihtiyacı olanlar için bir çeşit can simidi olabilir. Benim temennim 'askıda” yönteminin tüm Bolu'da fırınlarda, lokantalarda, pastanelerde, eczanelerde, giyim mağazalarında vb. yaygınlaşması. Her iş yeri sahibi bunu kişisel olarak başlatıp öncülük edebilir. Yardım etmek için can atan yüzlerce insan bu olayı  sizin başlatmanızı bekliyor,  bana inanın...