Halk BolununSesi'ne güveniyor. Okunuyorsak sebebi budur

KABAK Tadı!

Cumhur Bandakçıoğlu

    8 Ekim 2011

          İş değişkliğimiz sebebiyle oldukça youğun bir ayı geride bırakıp tam gaz yeni işimizle haşır neşir olduğumuzdan dolayı memleket gündemini oldukça yüzeysel takip edebilmekteyim. Zannediyorum bu konsantre bozukluğu yavaş yavaş normale dönecek ve köşemiz güncelliğine kavuşacak.
         Uzaklar son 15 günde Almanya (Hamburg) ve Ukrayna'ya (Kiev) demirledi. Önümüzdeki hafta sonu Yüce Allah izin verirse ilk defa İran'da (Tarhan) olacak. İşte bu yoğun dönemin arasında soluğu Bolu'da aldık. İlk olarak uzun dönemdir Bolu gündeminde yer alan HIGHWAY Alış Veriş Merkezi'ni ziyaret ettik. HIGHWAY Alış Veriş Merkezi ile ilgili daha öncede kalem oynatmış, en başta mimarisinin  son derece kötü olduğunu ve Bolu Dağı'nın doğasına yakışmayan  cazibe merkezi oluşturabilecek bir mekan olmadığını söylemiştim. Bu düşüncem halen devam etmekte. Bu mimari tarz son dönemde Türkiye'de oldukça yaygınlaştı! Mimari detaylandırmanın baştan sağma olduğunu 2 taraf arasında yapılan çirkin üst geçit köprülerdende görebilirsiniz. O köprüler her ne olursa olsun alt geçit şeklinde yapılmalıydı. Bu durumuyla hem çirkin  hem de tesisin görüntüsünü kesmekte. Maalesef ülkemizde bir çok şey yapılmak için yapılıyor. Estetik kaygı yok. Tesisin iç mekan zemin döşemsi mermer ve taşlar daha şimdiden kırılılmaya başlamış. Tesis içindeki BOLU MENGEN Lokantası iyi bir kazanım. Her ne kadar bir yol lokantası için biraz pahallı olsa da. Bolu'da  yemek  yiyecek yer bulamıyoruz diyenler için iyi bir alternatif. Umarım uzun ömürlü olur.
    Madalyonun diğer yüzüne gelince HIGHWAY Bolu esnafını zor duruma sokacak iddalarına açıkçası ben pek değer vermiyorum. Fiyatların çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Bolu'da olmayan bazı markalar için bir alternatif oluşturulabilir. Hafta sonları Bolulular için bir hava değişkliği mekanı olarak değerlendirilmelidir. Yalnız TEKZEN'in Bolu'daki nalbur ve yapı marketler için biraz sıkıntı yaratabileceğini düşünüyorum.

          Şehir Merkezimize gelince; memleketimizin dillere destan meydanı yine aynı üzücü durumunu koruyor. Kent Meydanı kapsamında Belediye Sanat Merkezi'nin yıkılacağını ve benzerinin başka bir noktaya yapılacağını duyumları ortada dolaşıyor. Bolu'nun sembolleşmiş binalarından olup şehrimizde geçmişten günümze kendini koruyabilen çok az binadan bir tanesidir bu bina. Ne acıdır ki 12. yüzyıldan beri Türk Bayrağı dalgalanan bu vilayette 20 tane orijinal eser bulamazsınız. Olanınında fantezik bir şekilde yıkılıp taşınması Bolulular'ın tarihlerine olan saygı ve de kaygının hiçbir dönemde olmadığının başka bir göstergesidir. Belediye Sanat Merkezi binasının da, Hükümet Konağı'nın Atatürk Bulvarı'nın  İsmet Paşa Caddesi kesişkesinden itibaren gözükmesi için kaldırılacağı söylemleri konuyu daha tirajik bir duruma sokmuştur. Anlaşılan o ki; Kambur bir üst geçit, Başı ve sonu geniş ortası dar bir caddeden sonra dar gelip tahminimce Kızılay Hamamı hizasından itibaren 2 yana doğru açılan yeni bir ucube ile karşı karşıya kalacağız. Belki ilk bakışta genişleyen bir açıyla bulvar fikri fena gözükmese de, hastane yükseltisi ile diğer taraftaki alçak konumdan kaynaklı kod farkından dolayı pek estetik vede simetrik olmayacağını düşünüyorum. Yani anlayacağınız Bolu'nun bu yapboz hali ciddi anlamda artık kabak tadı vermiş durumdadır.  
          

           Geçtiğimiz hafta Ukrayna Kiev'de Dinyeper Nehri kıyısına inşa edilen 5 Yıldızlı GRAND OTEL'i gezdik. Otel çevredeki tarih binaların görüntüsünü bozmayacak şekilde inşa edilmekte. Ukrayna da eski ve tarihi binaları yıkmak yasak, dış cephelerine hiçbir şekildedokunulamıyor. Ekonomik olarak oldukça sıkıntı yaşayan bir ülke olmasına rağmen ne tarihi binalarını ne de doğalarına ranta kurban etmiyorlar.  Grand Otel'in iç mekanından bir kesiti sizlerle paylaşıyorum. İskelede görmüş olduğunuz boya badana dekarasyon ekibinin hepsi bayanlardan oluşuyor!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak