Sandığa doğru!

      Evet, haklısınız Bolu'nun en muhalif ve de Alaaddin Başkan'ın kara kaplı defterindeki en çok yer tutanlardan olan; 'Uzaklardan' köşesi uzun zamandır siyasi, daha doğrusu belediye icraatlarına vuran yazılarına ara vermiş durumdaydı. Bunun en önemli sebebi yılın bu döneminde iş yoğunluğumuzun fazla olması, Bolu'dan biraz uzak kalmamız, biraz da Bolumuz'da fazla bir değişiklik olmamasından kaynaklanmaktadır.
      Siyasi partilerin, 30 Mart sonrası Bolu'yu yönetmeye aday kadrolar artık belli olmuş durumda. Yani yerel yönetimlerde seçim sonuçlarına göre kimlerin sahaya çıkacağını biliyoruz. AKP tarafında sürpriz nitelikte sonuçlar olmasına rağmen, CHP listesinde pek sürpriz yoktu ve kimlerden oluşacağı zaten çok önceden sinyallerini veriyordu!  MHP seçim yarışına biraz geç başlamış olmakla beraber, Şükrü Gülez ismiyle iyi bir ivme yakaladığını kimse inkâr edemez.  Kişisel görüşüm muhtemel, ya da müstakbel başkan yardımcılarının isimleri de açıklansa oy dağılımına pozitif katkılar sağlayabilir.
      Uslanmaz iflah olmaz bir muhalif olarak daha önceleri de yazdığım gibi Bolu benim nazarımda hak ettiği şehircilik noktasına maalesef gelememiş, ucube görüntüsünden kurtulamamıştır. Gerek tek parti iktidarının avantajları, gerekse Alaaddin Başkan'ın enerjik yapısı maalesef Bolu'daki yaşam kalitesini yükseltememiştir. Ben bu durumun baş sorumlusunun Alaaddin Başkan'ın bizzat kendisi olduğunu ve enerjisini yeterince iyi kullanmadığını düşünüyorum.  1999 depremi sonrasında Bolu gerçekten çok farklı bir şehir olabilirdi. Tabi bu farklılığı sadece bir şâhısa, bir kuruma bağlamak yanlış olur. İl Özel İdaresi, Müteahhitler, Mimarlar, Mühendisler ve de vatandaşlar da bugünkü Bolu ucubesine hep birlikte imza atmışlardır. Eğer bugün bu yazdıklarımın tersi olsaydı. Alaaddin Başkan seçime son derece rahat girerdi.
      Her şeye rağmen seçimin favori adaylarından bir tanesi yine Alaaddin Başkandır. AKP iktidarı boyunca kendini mutlu hisseden hemşerilerimiz ve de 'Karga dan başka kuş Hisar dan başka yokuş' bilmeyen hemşerilerimiz, yine Yılmaz döneminin devam etmesi yönünde oy kullanacaklardır, ki bu da pek azımsanacak bir yüzde değildir. Yılmaz'ın son dönemde çok ciddi yaralar almış bir siyasi partinin adayı olduğu durumunu da göz ardı etmemek lazım. Rüzgâr aslında tersten esiyor.
       Diğer tarafta durmak bitmek bilmeyen bir enerjiyle çalışan Mehtap Özcan Mısırlıoğlu'nun kişisel sempatisi her geçen gün artarak devam etmekte. Bu sempatiyi son dönemeçte daha geniş alana yaymak şüphesi z ibreyi daha da kendisinden tarafa çevirecektir. Yerel basın yansımalarına baktığımızda da, AKP tarafında bir sessizlik ve durgunluk gözlemlenmekte, ya da ben öyle algılıyorum. Önümüzdeki günlerde Bolu'da olacağım. Bir de cephedeki son durumu görmekte fayda var.

      Son Hanımefendi'ye veda!
      Geçtiğimiz hafta Bolu Belediye Başkanlarından, Bolu'yu en uzun süreyle yönetmiş, Merhum Muzaffer Işın'ın eşi, bir dönemin First Lady'si, Güzide Işın Teyzemizin vefat haberini aldık. Merhum Başkanımız Muzaffer Işın, sevgili Yener Abim'le (babam), 1977 seçimlerinde rakip olmuş, o dönem MHP'nin aday çıkarmamasının verdiği avantajla da, 400 oy gibi az bir farkla seçimi kazanarak bir kez daha Bolu Belediye Başkanı seçilmişti. Bahçelievler Mahallesi'nde siyasi bir çekişmenin hafifte olsa içinde büyüdük desem yalan olmaz.
       Bolu'nun daha bir Bolu olduğu dönemlerinde, yani hereksin herkesi daha çok bildiği, gördüğü, saydığı, dönmelerde,  mahallemizde sıklıkla görürdüm Güzide Teyzemizi. Her seferinde tebessümle hatırımı sorardı. Bolu'nun güzel asil ve de dik duruşlu kadınlarından bir tanesiydi. O kadınların son temsilcilerindendi. Kendisine Allah'tan rahmet, Işın Ailesi'nin tüm fertlerine bir kez daha başsağlığı diliyorum. Mekânı Cennet Olsun!